Terör belası âlemi İslamı sardı

              Nizami savaş yapmaktan kaçınan bazı devletler kendilerine rakip olarak gördükleri ve  çökertmek istedikleri  her devlete  karşı  terör belasını musallat ederler. İç bünyede tahribat yaparak terörün eliyle gizli bir savaş yaparlar.

           Terör  örgütleri  hiç  bir hak ve hukuk tanımayan bir yapıya sahiptir.  Örgütler  bazı devletlerin yaptığı  yanlışa  karşı  hak ararken  haksızlık yapmak ve  sivilleri katletmekten ve zarar vermekten de  asla geri kalmazlar.   Hukuksuz , ahlaksız olan her hareket terördür. Hatta kendi babasını, annesini kardeşini öldüren insanlığın en dibe vurduğu bir zulmü bazı teröristler işlemişlerdir.

              Örgütler için önemli olan gündemde kalmaktır. Başkasının zararı onları hiç ilgilendirmez. Her türlü  haksızlık yapmak onlar için sanki bir haktır.

               Bazı örgütler kendilerine göre hak namına çıksalar da bir müddet sonra o hareketlerin haktan ve ahlaktan uzaklaşması ve kontrolü kaybetmeli çok kolaydır. Hatta bir haktan yana olan bir  örgütün  içine devletler kolayca ajanlarını yerleştirip onu asıl yolundan saptırırlar ve böylece bazılarının onlara karşı  teveccühü silinip gider.

               Hele hareket kendinden değilse zaten o hareketin hiçbir anlamı yoktur. Örgüte yardım edenler örgütü kendi emellerin göre  kullanırlar Eğer birinden yardım alıyorsanız yarın ondan emirde alırsınız.

               İşin biri başka yönü  ;  Silah her kesin eline verilmez, silah kullanmanın eğitimi, nerede kullanılacağı ve yanlış yapanlara karşı bir denetimi   gerekmektedir. Örgütlerin asla böyle bir denetimi  olmamakla  beraber rastgele insanların eline silah vermeleri bir çok masumun canını yakar ve kimsede hesap soramaz. Terör örgütleri hakim oldukları yerlerde adaletle değil baskı ve zulümle ayakta kalmaya çalışırlar. 

              Terör örgütlerini  kullananlar  günümüzde  bilhassa  gelişmiş devletlerdir. Çünkü örgütlere silah ve  mühimmat  ve lojistik destek onlar tarafından verilmekte, terör örgütlerini onlar eğitmekte ve bu belayı  onlar bilhassa İslam aleminin başına musallat etmişlerdir.

              Bunun en bariz örneğini açık ve berrak olan Suriye de  ki iç savaşta görmekteyiz. Amerika, Rusya, İngilitere, Fransa, çok uzaklardan gelen Kanada bile  yukardan bombalarını  çoğunluğu masum halkın  üzerine bırakıp kadın çocuk ihtiyar ve sivil  demeden yağdırırken, karada da kendi askerlerini cepheye sürmeden, bazı örgütleri kullanmaktadırlar. Çünkü Böyle bir savaşta kendi askerleri ölmüş olsa kendi  halkına  karşı  hesap vermeleri hayli zor olacaktır. Nitekim Afganistan da ölen Amerikan askerleri Amerikan yönetimini zor durumda bırakmıştır. Bunu gören Amerika taktik değiştirmiştir.

               Gavurların asla dostluğu da yoktur eğer ona lazım iseniz sırtınızı sıvazlar sizi metheder, işi bittikten sonra arkasına bakmadın gider ve sizi ortada bırakır. Devletlere kazık atanlar örgütlere atmaz mı?  Onlara karşı en ufak bir itiraz aranızdaki bütün bağları  koparır.

              Siz hiç Amerikalı, Rusyalı, İngiliz, Fransız, Alman her ne ise bunlar gibi devletlere mensup olanlardan  canlı bomba olanlara şahit oldunuz mu.

               Cahil ve akılsızları ve ne yaptığını bilmeyenleri kandıranlar çok olur.

Savaşlarda insanların yaşama şansları olabilir.Ama canlı bomba olanlar için ölüm kaderdir.