kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.27
  • EURO
    34.67
  • ALTIN
    2400.4
  • BIST
    10336.5
  • BTC
    62805.64$
olay köşe yazısı üstü

SARAYCI OLMA KAHVECİ OL (1)

06 Temmuz 2015, Pazartesi 13:56

Selam dostlar

Bir gün padişah tahta otururken bir zat gelir sakin bir üslupla iş ister.

’Padişahım’ der,  ‘ben çok iyi kahve yaparım eşim de muhteşem bir aşçıdır’

Padişah.

-Al… Yap bakalım kahveyi de görelim, nasıl kahve yaparmışsın?

Kahveci hemen işe koyulur ve öyle bir kahve ve mırra yapar ki…

Padişah:

-Ula kahveci ben bunca yıllık padişahım böyle lezzetli mırra yapanı görmedim.

Eğer eşin de kahven ve mırra kadar güzel yemekler yapacaksa sizi işe aldım.

Kahvecin hanımı kalkar, yarım- bir saat içinde öyle güzel, kırk kişilik yemek yapar ki

Yiyen, lezzetinden bir kez daha yer yemekler de en az mırra kadar güzel yapılmıştır.

Padişah:

-Sizi işe aldım,  ancak senede on kilo pirinç, üç kilo salça, beş kilo mercimek veririm!

Kahveci çaresiz kabul eder…(tarihte padişah neredeyse kahveci de oradadır)

 

Zaman zamanı kovalar, yazdığımız kadar değil, düşündüğümüz kadar, zaman geçer

 

Bir gün padişaha bir şahin yavrusu hediye ederler, padişah şahini eline alır almaz.

Sarayda bir uğultu bir alkış sesi kopar sağ-sol vezirler ve yalaka halk:

-Padişahım sen çok yaşa bu padişahımıza yakışır bir şahin çok iyi şahin.

Padişah sesiz duran kahveciye dönerek:

--Söyle bakalım kahveci sen bu şahin hakkında ne düşünürsün?

Padişah bu bilmem diyemezsiniz, kahveci sakin bir ses tonuyla:

-Padişahım bu şahin görünürde çok güzel bir şahin olur, lakin, ava gider kendi avını kendisi yer,  mektup verirsin düşmanlara teslim eder!

Padişah, sinirlenmiştir bu ukala kahveciden, hiddetli bir ses tonuyla:

-Ne ukala bir adamsın, suç bende ki sana sorarım, lakin vezirlerim kadar mı bilirsin. Kes sesini.

 

Yine demediğimiz kadar bir zaman geçer… Arpa boyu kadardır bu geçen zaman… 

 

Padişaha bir kangal köpek hediye ederler yine yalakalar yerlerinden zıplayarak:

-Padişahım nur ol, var ol, sen çok yaşa, oooğğğ padişahım benim…Yaşaaaaaaaa.

Padişah hediye edilen kangal köpeği göstermeden önce içinden konuşarak

‘’ya geçen sefer, bu kahvecimin gönlünü kırmıştım, şimdi de gönlünü alayım’’

Padişah:

-Kahveci, şimdi de bakalım. Bu kangal nasıl bir köpek. Sen ne dersin?

Kahveci:

-Ne diyeyim padişahım kızmasanız eğer.

Padişah:

-Ne kızacağım de hele, bu nasıl bir kangal?

Kahveci:

--Pekâlâ efendim. Bu kangal af edersiniz merkep (eşek) kadar olur lakin.

Koyun sürülerine kurtlarla birlikte saldırır, hırsıza, hırlıya, ahaliye havlamaz.

Padişah içten içe hayıflanarak:

-Tamam tamam işine bak kahveci …

Zamandan diğer zamana, devrî âlem yaparken, hadi aşarak arpadan daha uzayarak!

 

Yine padişaha bir tay hediye ederler. Aman tanrım yalakalar sarayı sallar:

-Padişahım vay vay böyle tay yok. Hele bi öpem ooğğ…

Neyse Padişah, yine ama bu kez alaycı bir ses tonuyla, kahveciye:

-Bu tay nasıl kahveci

Kahveci:

-Padişahım beni kulunuz olarak, ukala saymayın, lakin bu tay çok şık olur lakin

yarışa sokarsan sonuncu gelir, savaşta askeri üstünden başından atar.

Padişah dalgalı bir bakış atarken kinayeli nefes alıyordu kahvecinin kafasını kesmesine

ramak kalmıştı. Neyse ki iyi kahve yapıyordu.

 

Yine az gitmedik, uzda gitmedik, biz hep yazıyorduk. Ama zaman geçmiş, boyunu ölçmedik.

 

Şahin gider, av yapar avını kendi yer, mektupları verirler düşmana götürür…

Kangal köpeği merkep kadar olur kurtlarla koyuna saldırır ne hırsıza ne hırlıya havlamaz.

Tay muhteşem sarı yelesi ile yarışa girer sonuncu olur askeri sırtından atar …

Padişah şaşkın bir ifade ile:

-Ula kahveci bunları nasıl bildin de hele sihir fal falan mı hı de hele

Kahveci:

-Hayır, padişahım biraz ferasetle bunları bilmek mümkün…

Padişah:

-Nasıl.

Kahveci:

-Padişahim, şahin senin elindeyken baktım ki sinek avladı.  Şahin sinek avlamaz…

Şahin annesi babası şahindir lakin… Yumurtasını tavuk altına koymuşlar! Asil değil!

Padişah:

-Ya kangalı nasıl bildin.

Kahveci:

-Padişahım sağ sol vezirin saray halkı hurra diye bağırırken o sırada koyun sürüsü

geçiyordu lider köpek kuyruk sallamaz kuyruğunu dik eder.

Bunun da annesi babası kangaldır lakin koyun sütü ile beslenmiş, Asil değil!

Taya gelince padişahım… 

Arkası yarın