ÖZGECAN İLK DEĞİLSE DE SON OLSUN
19 Şubat 2015, Perşembe 13:34Sevgili Dostlar;
Gönül istiyor ki güzel ülkemde hep güzel şeyler olsun.
Güne hep güzel başlayalım.
Ama olmuyor…
Geçen hafta Cuma gününden bu güne dek güzel ülkemin üzerine canice işlenmiş bir vahşet kâbus gibi çöktü. Ülkemin hemen her kesimi bu insanlık dışı vahşete duyarsız kalmadılar. Kimi sokaklarda yürüdü kimi mecliste konuştu, kimi aldı eline mikrofonu ağlaya ağlaya anlattı başından geçen benzer olayı.
Her anne babanın yapması gerektiği gibi Özgecan’ın anne ve babası da kızlarını okutup vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirmek için göndermiş başka yerdeki bir üniversiteye. Hemen her ilimizde bir, bazılarında da birkaç üniversitemiz var. Her üniversiteye değişik illerden evlatlarımız gelmekte. O yavrularımız o şehre misafir gelmekte. Belli süre sonra hepsi başka illere atanıp gidecekler. Millet olarak misafirlerimize nasıl davranırız, davranmalıyız?
AB Bakanı Volkan Bozkır Özgecan’ın vahşice katledilmesini değerlendirirken, “Benim kızımın başına böyle bir olay gelseydi elime silah alır cezasını kendim verirdim” diye söylüyor.
Sözde sanatçı denen kendini bilmezin biri de sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından “Siz de Mini eteği giyip soyunup laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksın” diye güya laf ettiğini sanıyor. Hani bir atasözümüz vardır; “ Biliyorsan konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar” diye. Bu sözü söyleyen ne bir şey biliyor ne de susuyor ama sözüm ona kendini sanatçı(!) görüyor.
Şanlıurfa Olay Gazetesi köşe yazarlarından Halit Açar “Yüreğimizde Fırtınalar Kopuyor” başlıklı yazısında şöyle diyor:
“Bıçaklar saplandı bedenimize…
Benzin döküldü yakıldık…
Canavarca katledildik…
Özgecan öldü.
Geride biz kaldık, acısına biz gark olduk.
Üzgünüz,
Kederimiz sonsuz!..
Yüreğimizde fırtınalar kopuyor…
Toplum olarak bir travma yaşadık…
Bacımıza, kızımıza, yeğenimize, kuzenimize… Bize yapıldı!”
Numan Babacan ise bu konuyu köşesinde “Yeter Artık Vahşiler” başlığı ile ele alırken “Türkiye’de maalesef ki artık kadın cinayetleri normalleşmeye başladı. Veda Hutbesinde Peygamber Efendimizin “Kadınlar Allah’ın size emanetidir” sözünü ne yazık ki yerlere seriyor, emanete ihanet ediyoruz. Kadına atfedilen vasıflar, konum ve değer toplumumuzda yanlışlıklarla dolu. Kadınlara ikinci tür insan muamelesi yapılıyor, hep acınacak durumda olan, hizmet için yaratılmış varlıklar olarak görülüyor” dedikten sonra “Bu tabi ki bilinç, ahlak ve eğitim ile ilgili bir durum. Aldığımız eğitimin yetersizliği, manevi ve ahlaki eğitimdeki yanlışlıklar toplumu bu duruma getiriyor.” Diye de ekliyor.
Bir eğitimci olarak bu haklı söze ne diyebilirim ki?
Yıllardır okullarımızda bilgileri öğreteceğiz diye çocuklarımızı yarış atına çevirdik. Yorum yapamadan liseyi bitiren çocuklarımız test yapa yapa her şeyi çoktan seçmeli zanneder hale geldi. Dünyanın hiçbir yerinde yeteneği ve becerisi olmayana ille de matematik bileceksin mutlaka fen çözeceksin diye zorlama yapılmaz. Nasıl ki beş parmağın beşi de bir değilse her insanın bilgi ve beceri seviyesi de bir olamaz. Öyle öğrencilerim oldu ki matematik ve fenden başarısızken beceri derslerinden çok başarılı işler yapabilmişlerdi. Bu tip öğrenciler diğer dersleri anlayıp yapamadıklarından hem dersi de kaynatmakta, başka öğrencilere de zararları dokunmakta. Her şey bilgi yüklemekle bitmiyor ne yazık ki. Yaratılış gayemiz kul olduğumuzu bilerek Yaratana karşı insani vazifelerimizi yapmak. Yoksa meleklerden üstün olabilen insan hayvanlardan da aşağı olabiliyor. Bir yazar olarak değil, bir eğitimci ve bir baba olarak bende duygularımı şöyle dile getirmeye çalıştım.
ÖZGECAN’IM
Eğitmekken görevimiz
Eğitime muhtacız biz
Tek tek suçlu her birimiz
Affet bizi Özgecan’ım
Eğitimi unuttuk hem
Öğretmeye baktık her dem
Suçlu yetiştirdik madem
Affet bizi Özgecan’ım
Kızım gibi gördüm seni
Yakıp yıktın kalpten beni
Acım taze acım yeni
Affet bizi Özgecan’ım
Geçmiyorsa davranışa
Öğretilen her şey boşa
Baharımız döndü kışa
Affet bizi Özgecan’ım
Halil, sözün anlayana
Fayda vermez kör bakana
Rahmet etsin Rabbim sana
Affet bizi Özgecan’ım