kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
20 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.31
  • EURO
    35.27
  • ALTIN
    2507.3
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66271.878$
olay köşe yazısı üstü

O bir istisna belki…

06 Aralık 2017, Çarşamba 12:26

Okulların açılacağı günlerde vatandaş servis telaşına düşmüştü

Okullar açıldı bu seferde servis şoförlerinin akıl almaz uygunsuz davranışları ile yüzleştiler

Geçen haftalarda gazetelerde bir haber vardı.

Bu sefer servis şoförleri değildi haber olan, özel halk otobüsü şoförleri idi.

Haberde söylenen bazı davranışlara birkaç kez bende şahit olmuştum. Her nedense bu özel halk otobüsü şoförleri vatandaşı aşağılamaktan, onlara kaba ve kırıcı davranmaktan bir türlü vazgeçmiyorlar, geçeceğe de benzemiyorlardı.

 

Bir gün Balıklıgöl’den 63’e binmiş aktarma yerine gelecektim. Hafta sonu olduğundan otobüs daha ilk durakta dolmuştu.

 

İki durak sonra kucağında iki yaşlarında bir kız çocuğu olan genç bir bayan bindi.

 

Yer vermek istediysem de kabul etmedi, bende “o zaman verin çocuğu ben tutayım” diyerek sevimli çocuğu kucağıma, dizlerimin üzerine oturttum. Dizlerimi zıplatarak hem seviyordum ve hem de onun bana alışmasını sağlıyordum. Tam karşı koltukta iyi giyimli, orta yaşı geçkin bir bey oturuyordu. Dizlerim üzerindeki küçük yavrucak mutluluktan olmalı ayaklarını bir ileri bir geri sallamaya başladı.

 

Tabi olarak küçük yavrunun sevimli patikli ayakları o iyi giyimli beyin bacaklarına değdi. Değer değmez sanki karşısında yetişkin biri varmış gibi çocuğa sinirli bakışlarla ve sert bir ses tonu ile “ayaklarını sallama” dedi. Ben herhalde şaka yapıyor, çocuğu sevecek diye tahmin ettim. İkinci kez yine ve biraz daha sesini sertleştirerek “ayağını sallama dedim ya çocuk” dedi. Bu sefer işin ciddiyetini anlamıştım.

 

Beyefendi, bu daha bir çocuk, sizin söylediklerinizi anlayamaz ki dedim. Cevabı hazırdı, “ bende biliyorum çocuktur, ama bende rahatsızım”

 

Sizin rahatsız olduğunuzu bu çocuk nasıl bile bilir ki demeye kalmadan bu sefer eli ile çocuğun ayaklarını tuttu ve sinirlice salladı. Sallarken de “ayaklarını vurma demiyor muyum” dedi.

 

O zaman bu iyi görünümlü beyin aslında normal olmadığına, rahatsızlığın kafasında bir rahatsızlık olabileceğine karar vererek sadece adamın gözlerine dik dik baktım baktım susarak. Şükür ki bir durak sonra da indi. O an şunu düşündüm, insanları dış görünüşlerine bakarak değerlendirmemeli.

Mevlana ne güzel demiş: “ne insanlar gördüm üstünde elbise yok, ne elbiseler gördüm içinde insan yok”

 

Bir eğitimci olarak Eyyübiye’de ki öğrencilerim geldi aklıma. Hepsi sevgiye muhtaçtı. Sonra şık giyimli elbise içindeki bu adam geldi aklıma ve şu sorular takıldı kafama.

-Acaba bu adam kendi çocuklarına nasıl davranıyor?

-O çocuklar mutlular mı?

 

Bu sorularla zihnim boğuşurken eve varmış, yatma vakti geldiğinde de hala çözemediğim bu sorularla birlikte başımı yastığa koyup öylece uyuya kalmıştım.

***

Yeni bir güne merhaba demiş Karaköprü’den 72 no’lu 63 BD 675 plakalı belediye otobüsüne binmiştim. Şaşkınlığım daha binerken başladı. Binerken “Hoş geldiniz Beyefendi” diyen bir şoförle karşılaşmıştım. Hoş bulduk deyip dememe arasında şaşırmış bir vaziyette şoföre bakıyor, bunun gerçek olup olmadığını anlamaya çalışıyordum.

 

Yerime oturduğumda otobüslerdeki her zaman ki bir gonk sesinden sonra gelen uyarılardan farklı, daha içten ve insani bir uyarı ile dikkat kesildim. İnen yolculara “Hanım efendiler, bey efendiler hayırlı günler, sevgiler saygılar” diye sesleniyordu.

 

Bu belki bir istisna idi. Ama bunu görünce “İstisnalar kaideyi bozmaz” diyenlere seslenmek istedim.

-İstisnalar kaideyi bozmalı.

 

Son durakta otobüs durmuş, şoför aynı ses tonu ile “Hayırlı günler, sevgiler saygılar” diye sesleniyordu. Arka kapıdan iner inmez şoförü görüp bu güzel davranışı için teşekkür etmek istedim. Ön tarafa geldim, yeni yolcular biniyor ve şoför her binen yolcuya aynı şekilde “Hoş geldiniz” diyordu. Sol tarafa geçip şoförün camını tıklattım. Camı açtı o insani ve babacan tavrı ile “Buyurun” dedi. Bende: “-Öncelikle bu güzel insani davranışınız için teşekkür ederim, izniniz olursa bu güzelliği paylaşmak isterim” deyince, “ O sizin güzelliğiniz, neden olmasın tabi paylaşabilirsiniz” dedi. İsmini sorduğumda isminin Mustafa Şiran olduğunu öğrendim.

 

Sevgili Mustafa Şiran size bu güzel insani davranışınız için buradan bir kez daha teşekkür ederim. Belki siz bir istisnasınız ama neden böyle güzel istisnalar kaideyi bozmasın ki?

 

Son söz: İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMALI