kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
20 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.23
  • EURO
    35.16
  • ALTIN
    2501.9
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66135.159$
olay köşe yazısı üstü

Huizan mı Hüsnü zan mı?

05 Mayıs 2016, Perşembe 15:53

   “Kan et de zan etme” der bir Atasözümüz

   Zan; sanmak, bilmek ve itham etmek manalarına geldiği gibi, sezmek ve şüphe manalarında da kullanılır.

   Birini iyi sanma, iyi zannetmeye hüsnü zan; kötü fikir besleme ve kötü sanmalara da suizan denilmektedir.

   Dinimizde kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır.

    "Kim bir insanı (suçsuz yere) öldürürse(kanına girerse), sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de suçsuz bir insanı ölümden kurtarırsa, sanki bütün insanları ölümden kurtarmış gibidir!.." (Maide, 5/32)

   Bu ayette kan etmenin, ne büyük bir günah olduğu resmedilmekte.

   Oysa ilk bakışta yukarıdaki Atasözü bu ayetle çelişiyor gibi gözükmekte, ayet “kan etmeyin(cana kıymayın) yoksa tüm insanlığı öldürmüş gibi olursunuz derken; atasözü, “kan et” diyor denilebilir.

   Atasözleri nice yaşanmış olaylardan ders alınarak söylenmiş aydınlatıcı sözlerdir. Matematik probleminin çözümündeki formüller gibidir.

   Atasözleri bazen de yaşanmamış ancak yaşanıldığı zaman sonucunun ne olacağını veciz ifadelerle teşbih yaparak, birine benzeterek, kimseyi kırmadan, kimsenin de zarar görmesini istemeden söylenir. Bu “kan et de zan etme” sözü de bu tür sözlerdendir.

   Bu sözde “kan et” derken gerçek manada “birinin kanına gir, haksız yere canını al önemli değil” demek istenmiyor. Aksine, kan etmenin ayette belirtildiği gibi çok büyük günah olduğu bilindiği gerçeğinden yola çıkıp devamında “oysa zan etmek bundan daha da büyük günahtır” demeye getiriyor sözü.

   Hepimiz yaşadığımız yıllar içerisinde çok defa görüp şahit olmuşuzdur ki, başkalarının bizi çok iyi tanımadan bizim hakkımızda olur olmaz, akla hayale gelmeyecek suizanda bulunabilmekteler. Belki bizler de başkaları hakkında aynı hataya düşebilmekteyiz.

   Sevgili Dostlar,

   “Ey iman edenler, zandan çok sakınınız. Zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allahtan korkun. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul eden, rahmeti çok olandır.” (S. Hucurat,12) Ayeti ile zannın, ölmüş kardeş eti yemekle eş değer olduğu vurgulanıyor.

   Demem o ki, bir başkasını ne kadar tanıyoruz desek bile yine bize kapalı olan bilmediğimiz pek çok yönü olduğu bilinciyle kesinlikle su-i zanda bulunmamalıyız ancak bildiğimiz güzel yönlerini başkalarına da örnek olması açısından hüsnü zan ile anlatabiliriz.

   Sizler meramımı anladınız. Bir eğitimci ve aynı zamanda bir baba olarak şimdi oğluma anlatmaya çalışacağım. Tabi şiir okuyup okutarak… Sizler de okumakta çocuklar kadar serbestsiniz.

OĞUL! SUİZAN ETME

Görmeyip de duyduğun her olayda

Suizan etme, hüsnü zan et oğul!

Hoşgörün olsun silinmez tek payda

Suizan etme, hüsnü zan et oğul!             

 

Aldanırsan, dedi ki demişlere

Fitne karışır düz giden işlere

Kulak tıka, arkandan denmişlere

Suizan etme, hüsnü zan et oğul!

 

Al karşına, sor sorunu ne varsa

Dinlemeye bak… İnsanız nasılsa

Girme kul hakkına, ömür çok kısa

Suizan etme, hüsnü zan et oğul!

 

Dinlemekle kalma doğru karar ver

Sabır ile öfkeni yerlere ser

İki cihanda da senindir zafer

Suizan etme, hüsnü zan et oğul!

 

Halil; kitap, sünnet ne der, aç da bak

“Öfkenizi yenin” demiyor mu Hak?

Denen, bizim hayrımızadır mutlak

 

Suizan etme, hüsnü zan et oğul!