kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.25
  • EURO
    34.71
  • ALTIN
    2405.9
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    62213.02$
olay köşe yazısı üstü

ERGENEKON KUMPASMIYDI?

25 Nisan 2016, Pazartesi 13:29

Her şey 2007 yılında Ümraniye'de bir gecekonduya düzenlenen operasyonda, 27 el bombasının ele geçirilmesiyle başladı. Ve yıllarca sürecek olan operasyonların ilk dalgasında Oktay Yıldırım, Türk Ortodoks Kilisesi Sözcüsü Sevgi Erenerol, Avukat Kemal Kerinçsiz, Gazeteci Yazar Güler Kömürcü, Sedat Peker, Taner Ünal, Fuat Turgut, Sami Hoştan ve daha pek çok kişi gözaltına alındı.
 
Belli aralıklarla devam edilen ve adına ‘Ergenekon’ denilen operasyonlar zinciri dalgası, toplumun birçok ve farklı kesiminden birçok insanı kapsayacak şekilde genişledikçe genişledi.
 
Yıllar içinde İrtica ile Mücadele Eylem Planı Davası, Şile Kazıları, İnternet Andıcı Davası, İlker Başbuğ Davası, Danıştay Saldırısı Davası, Cumhuriyet Gazetesi Molotof  Davası başta olmak üzere 20 civarında iddianame Ergenekon davasıyla birleştirildi vesayfalarca iddianameler hazırlandı. Kabul edilen ilk iddianamede Ergenekon terör örgütü olarak tarif edildi, ‘üyeleri ve yöneticileri’ ise darbe teşebbüsüyle suçlandı.
 
Tüm bunlar olurken, 2002’de tek başına iktidara gelen AK Parti’nin önünde çok kritik bir dönem bulunuyordu. Kamuoyu araştırmaları, AK parti’nin oylarında belli bir düşüş yaşandığını ve gerileme sürecine girdiğini öne sürürken, 2007’deki genel seçim, anayasa değişikliğiyle ilgili referandum ve de cumhurbaşkanlığı seçimi kritik önemdeydi.
 
Ergenekon operasyonlarının ilk dalgaları başta Kürtlerin yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere ülke genelinde kimine göre ‘derin devletin’, kimine göre ‘Türk gladyosunun’ çöküşü olarak nitelendirilirken, kimileri ise bunu ‘devletin bağırsaklarını temizlemesi’ olarak görmekteydi.
Ergenekon operasyonlarının dalga dalga sürdüğü süreçte, 27 Nisan 2007’de bu kez dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un yayınladığı tarihi ‘e muhtıra’ ile birlikte düşüşe geçtiği varsayılan AK Parti’nin oylarında yeniden patlama yaşandı.
 
AK Parti 22 Temmuz 2007 tarihindeki genel seçimde, oylarını yüzde 47’ye yükselterek tek başına iktidarını daha da sağlamlaştırdı.
 
Genel seçimden daha da güçlenerek çıkan AK Parti, 28 Ağustos 2007’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turunda 339 oyla Abdullah Gül’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin 11’nci Cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı.
 
21 Ekim 2007’de ise bu kez Anayasa değişikliği referandumu yapıldı. Evet ve hayırcıların rekabetinin yaşandığı referandumda, ayrıca ‘yetmez ama evet’ diyenlerde çıktı ve başta Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi olmak üzere birtakım anayasa değişiklikleri yaklaşık yüzde 69 oy ile kabul gördü.
 
274 sanıklı Ergenekon davasının bugün gelinen noktasında, Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
 
Yargıtay, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un Yüce Divan’da yargılanması gerektiği yönündeki itirazını haklı bularak bunu bozma nedeni olarak gördü.  
 
Yargıtay, ayrıca Danıştay saldırısı davası ile Ergenekon davası arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle gösterilememesini, yerel mahkemenin oluşumunda ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık bulması, hukuka aykırı dinlemeler, gizli tanık beyanları, MİT mensuplarının izinsiz dinlenmesi, aramaların hukuka aykırı yapılması gibi usul gerekçelerinin hepsini bozma nedeni olarak saydığını açıkladı.
 
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, en önemlisi de ‘Ergenekon terör örgütünün’ varlığına ilişkin somut delil ortaya konulamamasını da bozma gerekçesi yaptı.
2007’de Ergenekon operasyonları düzenlenirken iktidarda AK Parti vardı. Fethullah Gülen Cemaati’de AK Parti’nin yanındaydı. Bugün ise AK Parti’den bazı çevreler ile Ergenekon mağdurları, Ergenekon operasyonlarının Fethullah Gülen Cemaati’nin kumpası olarak yorumluyor. 
 
Yani Ergenekon’un, bugünün ‘terör örgütü’ FETÖ tarafından gerçekleştirildiği ilan edildi. Kürtlerin iddiası ise kendilerini yok etmek için kurulan Ergenekon’un ‘Fırat’ın doğusuna geçmediği ve de iktidarla ittifak kurduğu’ yönündedir. Fakat tüm yaşananlar ülkenin gözü önünde yaşandı ve günü geldiğinde tarih de ona göre yazacak.   
 
 Sevgiyle kalın.