kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
20 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.23
  • EURO
    35.25
  • ALTIN
    2522.1
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66504.181$
olay köşe yazısı üstü

Atışma tadında dile düşenler

18 Ekim 2017, Çarşamba 10:09

Sevgili Dostlar;

 

Teknolojinin hızına yetişemediğimiz bir zaman da yaşıyoruz. Bırakın ele alıp özelliklerini incelemeyi, adını bile öğrenemeden yeni teknolojiler çıkıyor karşımıza. Tabi bu durum kafa karışıklığına ve bilgi kirliliğinede sebep olmuyor değil. Paylaşım siteleri de teknolojinin bize sunduğu yeniliklerden biri. İşte tam da burada çok dikkatli olunmalı, çok seçici olmalı, tabir yerinde ise “kılı kırk yararak” paylaşılanları almalı ya da paylaşmalı diye düşünüyorum.

Geçenlerde böyle paylaşımlardan seçebileceğim ne var diye dolaşırken, Sayın Murat Soyak’ın “Şiire Ait Notlar” adında paylaşımı dikkatimi çekti. Önemli bulduğum bazı bölümlerini hemen not ettim. İsterseniz not ettiğim yerleri bir okuyalım:

“Şiirin hemen her dönem “can çekiştiği, öldüğü” fikri öne sürülür. Bu doğru bir yaklaşım değildir. İnsan var oldukça, şiir de var olacaktır.

Şiir acının, yaranın, derdin olduğu yerde daha bir anlam kazanmaktadır. Rahatı sevmez şiir. Zira derdi olan söyler. Ötesi oyun ve oyalanma.

Ötekini gören, hakikate işaret eden ve yaşanan yıkımlar-kıyımlar karşısında mazlumun yanında olan şair, şiiri ile bir duruş ve tavır sahibi olan kişidir.

Şiirin hayatta bir karşılığı, bedeli olmalı. Yani şiirin ardında duran hayatı-insanı görebilmeliyiz. Böylelikle yazılan şiir hayat bulacaktır ve insana ulaşacaktır. Bir kez daha hatırlatmakta fayda var: “Yürekten çıkan söz, yüreğe ulaşır.”

İnsanoğlunun en doğal, en içten sesidir şiir. Hakikate ve kendi özümüze yakın olabilmek için şiir. Ötekine hüznün, sevincin kuşlarını uçurmak için şiir. İnsan var oldukça, varlığını sürdürecek şiir. Murat Soyak”

Tam bunları okumuştum ki, sevgili dostum Abdullah Canbeyli bir dörtlük astı sayfasına

 

Ot gibi yaşayana

Tembih et, yana yana

Hayvana yem olacak

Onu dürt ki uyana… (Abdullah Canbeyli)

 

O an gönlüme düşeni yorum olarak ekledim bu dörtlüğün altına

 

-----Dürterken acıt biraz

-----Aldırma ederse naz

-----Anlayan anlar elbet

-----Anlamayana ikaz…(Halil Manuş)

 

İşte burada olan oldu, iş karşılıklı atışmaya döndü. Bir o yazdı bir ben. Ne diyeyim ki siz değerli dostlara da okumak düştü. Buyurun atışma sofrasına o zaman. Söz Abdullah Canbeyli’de:

 

Sözü ortaya derim

Her vakit iyimserim

Anlamak ona kalmış

Almazsa Allah kerim

 

-----Anlayışsızsa bir kul

-----Az gelir ona davul

-----İşin zor böylesiyle

-----Sözden anlayanı bul

 

Akıl var izan var

Elbet sinir bozan var

Gözüne sokmak lazım

Bilsinler ki yazan var

 

-----Söz uçar yazı kalır

-----Yürekte sızı kalır

-----yazanlar elbet var da

-----Nasibi olan alır

 

Yazı ki daim olur

Anlayan kaim olur

Öğütten anlamayan

Gün gelir zalim olur

 

-----Son durağımız mezar

-----Yaklaşır azar azar

-----Okuyanlar olmazsa

-----Yazmışsak da ne yazar

 

Yazmak beceri ise

Okumakta mucize

Bilin ki, okumanız

Haz verir gönlümüze

 

-----“Oku” der yüce Kur’an

-----Döner durur bu devran

-----Okuyan mutlu olur

-----Okumayansa hüsran

 

Olmazsak Hak erbabı

Allah sorar hesabı

Biz yazdık, anlamazsa

Bu onların ayıbı

 

-----Azdırma Hak nefsimizi

-----Gür çıkart sesimizi

-----Silkeleyip ayağa

-----Kaldır milletimizi

 

Halil Hocam ben varım

Hakkı bilir yazarım

Verdiğim mesajlarla

İnan ki bahtiyarım

 

-----Abdullah Canbeyli dost

-----Ne hırka lazım ne post

-----Helal lokma yiyelim

-----Başkasının olsun tost

 

Bu sözüne eyvallah

Kem’e salmasın Allah

Dostu sevmek güzeldir

Lakin gayrısı günah

 

-----Haklı söze ne denir

-----Sizden de bu beklenir

-----Sevgi varsa arada

-----Kardeşlik de güçlenir.