kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
20 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.25
  • EURO
    35.08
  • ALTIN
    2503.6
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66145.614$
olay köşe yazısı üstü

Adem’den gelmedik mi?

10 Şubat 2020, Pazartesi 08:31

Anlaşılması kolay bir o kadarda kabulünde zorlanılan İlahi emir:

-'Mü'minler ancak kardeştirler.' 1

Biz biliyoruz ki kardeş; bir anne ve bir babadan olma evlatlara denir. Doğrudur, zaten bizleri yaratan yüce Allah(c.c) : -“Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık.”2 demektedir. Peygamber Efendimiz(s.a.v) ise şöyle bildirir: 'İnsanlar Âdem'in çocuklarıdır ve Allah Âdem'i topraktan yaratmıştır.'3

O zaman insanlık âlemini kökü bir erkek ve bir dişi olan ulu bir ağaca benzetebiliriz ki; dalları, kolları, yaprakları, çiçek ve meyveleri aynı kökten gelmelerine rağmen farklı farklıdır.

Peki; aynı anne ve aynı babadan gelmemize rağmen neden farklıyız? Bu sorunun cevabını yukarıdaki ayetin devamında yüce Allah; -“ Birbirinizi tanımanız için, sizi milletlere, kabilelere böldük” demektedir. Ayette farklı milletlere ayrılmanın hikmeti, insanların birbirlerini tanımaları olarak gösteriliyor. Gerçekten de her milletin kendine has bazı özellikleri vardır. Bu özelliklerden hareketle bir insanın hangi millete mensup olduğunu belirlemek çok kolaydır.

Şöyle bir olay anlatılır:

“Bir grup insan hac vazifesini eda ederken, beyaz ırka mensup bir Müslüman, zenci birini görünce biraz yüzünü ekşitir. Zenci, yanındaki arkadaşına yönelir ve şöyle der:-'Bana yüzünü ekşiterek bakan şu Müslüman kardeşime, sor bakalım, boyayı mı beğenmemiş, yoksa boyayanı mı? ”

Kur'an-ı Kerim'de en güzel boyanın 'Allah'ın boyası'4 olduğu ifade edilir.

İnsana kıymet kazandıran mensup olduğu ırk değil, sahip olduğu faziletlerdir. Yoksa hemen her millette hem iyiler, hem de kötüler bulunmaktadır. Hatta öz kardeşlerin içinde iyisi de kötüsü de olabilmektedir. O zaman bize düşen ne olmalı dersen?

 

KARDEŞİZ BİZ…

Ne yaptın doyurmak için açları?

Okşadın mı nice yetim başları?

Dostlarına gül yerine taşları,

Attınsa… Ne fark eder iri, ufak…

 

Varır mı hedefe eğri, büğrü ok?

Bin kez düşün, kafana iyi sok

İçip, içip sızsan da, faydası yok

Gece biter, yeniden doğar şafak.

 

Kime faydası var yaptıklarının?

Anlamı ne, saçtaki aklarının?

Faydası olmaz bıraktıklarının

Elinde varken etmelisin infak.

 

Düğünlerde birlikte gülmedik mi?

Savaşlarda birlikte ölmedik mi?

Kardeşiz biz, Âdem’den gelmedik mi?

“Sen” “Ben” diye sokma araya nifak.

 

Kır da kurtul zincirlerden, kürekten

Son kez bir hamle yap ta dön direkten

Kul olduğunu bilerek yürekten

Ya! Allah de, nurla kaplansın afak…

 

Sevgili dostlar; Âdemin torunları olduğumuzu biliyoruz ama hepimizin peygamber torunları olduğumuzu düşünebiliyor muyuz?

O halde Peygamber torunlarına kavga değil barış, dövüşmek değil kaynaşmak yakışmaz mı?

Gelin canlar Hacı Bektaş Veli’ye kulak verelim

-“Bir olalım, iri olalım, diri olalım…”

_____________________________

1(Hucurat, 10)

2' (Hucurat, 13)

3 (Ebu Davud, Edeb, 111)

4(Bakara, 138)