Türkiye'nin yıllardır kangrenleşmiş çok vahim sorunları var...
1980'den bu yana ANAP'tan DYP'ye, Refah-Yol'dan AKP'ye kadar çok sayıda iktidar gelip geçti ama, işte o sorunlar tarihin çöplüğüne atılacağına, boyutları her alanda genişlemiş biçimde 2023 yılında bile etkisini sürdürmeye devam ediyor...
1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen ülkenin sorunları ekonomiden eğitime, siyasetten sosyal sıkıntılara, diplomasiden asayişe kadar azalacağına; bazen öylesine sarsıcı boyutlara ulaştı ki, Türkiye ne terörden tam anlamıyla kurtulabildi, ne bağnazlığın yol açtığı karanlıktan, ne de 1980 öncesi tüp kuyruklarıyla başlayan ekonomik çöküşten...
Millet İttifakı'nın önceki gün açıkladığı "ortak mutabakat metni"nde gündeme gelen yukarıdaki sorunlar, seçim kararının netleşmesinin ardından AKP'nin de açıklayacağı vaatler listesiyle belli ki çok tartışılacak...
Evet; Türkiye, bürokrasinin düzenlenmesi, sosyal sıkıntıların giderilmesi, ekonomik sarsıntının durdurulması, IŞİD/PKK hattında çırpınan terörün tamamen bertaraf edilmesi, tarım konusunda dışa bağımlılığını ortadan kaldırılması, sübyan mekteplerinden medreselleşmeye kadar eğitim üzerinde etkisini sürdüren karanlığın giderilmesi konusunda çok etkili projelere muhtaç...
Laf değil; plan, proje, icraat ve çözüm bekliyor Türkiye...
Çünkü aşağıda da dikkat çekeceğimiz gibi; Türkiye'nin yüzlerce sayfalık seçim vaatlerinde dikkat çekilenlerden çok daha yaşamsal, "çözüm" önerileri de sıralanarak, acilen neşter vurulması gereken yaşamsal sıkıntıları giderek büyüyor...
"CUMHUR"A, "MİLLET"E UYARILAR...
Ne kadar talihsiz bir ülkedir Türkiye...
"Anarşi"yi önlemek için darbe yapılan bir ülkede terörden daha fazla ekonomik sorunlar halkı isyan ettirmişti ki, Turgut Özal'ın iktidara gelmesi, zamlar, enflasyon ve geçim sıkıntısına ve yolsuzluklara çare olamadı...
Ülkenin içinde bulunduğu kriz "küçük Amerika olacağız" vaadinden Tansu Çiller'in "herkese iki anahtar" iddiasıyla da giderilmezken, işte 1980 öncesindeki ekmek, et, tüp kuyrukları, 2023'te marketlerin önünde ucuz et alanların görüntüleri ile tarihi bir kez daha tekerrür ettiriyor...
Çünkü AKP iktidarı her ne kadar "göz açtırmayacağız, ceza vereceğiz, denetimleri artıracağız" şeklinde açıklamalar yapsa da, piyasa vurgunculuğu, zamlar ve enflasyon ne yazık ki zirve yapmış durumda...
İşte binlerce kalem ürünün fiyatının son bir yılda yüzde 100 ile yüzde 400 arasında artması, dövizin zirve yapması, borsadaki çalkantılar, dışarıya kaçan sermaye ve emeklisinden çalışanına kadar maaşlara yapılan zamların, (daha hesaplara yatmadan) piyasa vurguncuları tarafından geri alınmasının garabeti!!!
Ülkede konut ve otomobil sayısı artmış, herkesin elinde cep telefonu çelişkisi, teknolojiyi takip ederken tüketim çılgınlığında boğulan kitlelerin yanında, fırınlarda yardım "askı"larını takip eden ekmeğe muhtaç kitlelerin çığlıkları ise etiket değiştirmekten laçkalamış zincir market vitrinlerinde boşa çınlayıp duruyor...
İşte tüm bu sorunların en büyük gerekçesi tarlalarda üretimin ürkütücü biçimde düşmesi, sıvı yağdan pirince kadar yüzlerce üründe ülkeyi dışa bağımlı hale getiren tarımdaki çıkmazların derinleşmesi...
NEŞTERİ VURAN KAZANACAK...
Evet; Türkiye'nin insan eksen filiz verecek milyonlarca dekar arazisi yeterince kullanılamayınca, devletin kaynakları dışa bağımlılıkla eriyor ve son 40 yıldır yüz milyarlarca dolar millî kaynağı tüketen terör gibi bir sorun da, hem Millet İttifakı'nın, hem de Cumhur İttifakı'nın çözüm önerilerini bekliyor...
Hele bir de milyarlarca dolarlık kaynağı tüketen Suriye meselesinin tetiklediği sığınmacı sorunu bir taraftan da iç güvenliğe darbe vururken, 14 Mayıs 2023 için mücadele edecek partiler acaba çözüm konusunda laf üretmekten çok ne düşünüyor?..
Altılı Masa'nın mutabakat metninde "terörle mücadele edeceğiz" diye bir satırla geçiştirdiği 42 yıllık kangrenleşmiş terör meselenin hangi boyutlara ulaştığı, İçişleri Bakanlığı'nın sadece 2022'deki rakamlarıyla bile kendini gösteriyor;
PKK'ya karşı sadece 2022'de 134 binden fazla operasyon yapılması, 8400'den fazla örgüt üyesinin yakalanması terör tehdidinin bitmediğini göstermiyor mu?..
Peki, hücreleşmeye çalışan IŞİD'e karşı sadece 2022 yılında yapılan 1040'dan fazla operasyonda 2000 civarında örgüt üyesinin yakalanması terör tehlikesinin ekonomiden sonra en önemli sıkıntı olduğunu anlatmıyor mu?..
Evet; Türkiye'nin sorunlarını anlatmak için, duyarsız kitlelerin kafasını karıştırmaktan öteye gitmeyen binlerce maddelik vaatleri sıralamaya gerek yok... İktidar için mücadele eden iki ittifak da şu gerçeğin farkına varmalı;
İşsizliği ve gıda enflasyonunu da hortlatan tarımdaki dışa bağımlılık yok edilmedikçe, 42 yılda 100 milyarlarca liralık kaynağı tüketen teröre etkili çözüm bulunmadıkça millî kaynaklar erimeye devam edecek, Türkiye kolaylıkla düzlüğe çıkamayacak...
Sözün özü AKP, CHP ve ittifak ortakları için de geçerlidir;
Türkiye 1980'den bu yana tüm iktidarların sıraladığı ve büyük bölümü tutulmayan vaatleri dinlemeyi değil, ilk sırada yolsuzluğu, işsizliği, haksızlığı, hukuksuzluğu, terörü ve tarımda dışa bağımlılığı yok edecek projeleri bekliyor...
Gerisi, 1983'ün ANAP'ından bugüne kadar olduğu gibi, lafügüzaftır!..
Yorum Yazın
Facebook Yorum