Hakkı ağa.
—Bedir ağa bu ermeni komitacıların yol kesen köyünden ziyarette giden yirmi Müslüman’ı katletmenin kime faydası dokunmuştur hani bunlar sadık, ı tebaa, idi Oysa biz kardeştik barış içinde yaşardık… Bunlar kime kanar kime inanırlar…
İnsanlar tedirgin, bak burada, Hoşin de ne kadar ermeni varsa bu olaylara nazaran korkar oldular, niye yaparlar bu nefret nerden geldi bedir ağa!
Bedir ağa.
—Hakkı ağa, balkan harbinde Çanakkale de yemende yorgun düşen, Osmanlıdan… Ecnebi kandırmasıyla bunlar ihanette tabii oldular tamamı değil ama birçok ermeni cahilleri toprak kapma amacındalar… Nitekim Kars Rusların ve ermeliler in eline geçmiş
Hakkı ağa.
—Ahmaklıktır bu asırlardır biz bunlara iş yaptırır toprağımıza ortak ederdik açlığımıza rağmen ekmeğimizi paylaşırdık tüm zorluklara rağmen…
Demek merhamettin karşılığı buymuş hâlbuki nerde bir ermeni varsa orada sanat vardı.
Ne oldu bunlara nasılda kudurdular!
Bedir ağa.
—He ya hakkı ağa bunlar gerçekten iyi esnaflar çok zekiler ama bu ayaklanma dışarıdaki dürtüden kaynaklanır, Abdülhamit han bu Ermenilere çok hoş görü bakmaktadır, bizim milletten sayar bizde öyle biliriz ama bu zamandan sonra kimsenin kimseye güveni kalmadı.
Hakkı ağa bedir ağayı onaylarlarcasına… Bedir ağadan müsaade isteyerek
Hakkı ağa kapı önünde duran uşağa yemek yapılması ve çağrılmayana kadar kimsenin odaya girmemesi gerektiğini uşağa talimat vererek yalnız kalıncaya kadar sustular hakkı ağa ve Bedir ağa.
Hakkı ağa.
—Bedir ağa komutan İsmail Bey ve Bozan bey yanıma geldiler, aldığın görevden haberdar edildim ne yalan söyleyeyim, senin sağ döneceğinden şüphemiz vardı,
Berj ağa seni şehit edebilirdi kurtulduğuna sevindik, çünkü o adam çok plancı ve sinsi.
Ayak üzerinde seni kaybedebilirdi. Berj bu dönemin beko Avani gibidir!
Bedir ağa.
—Evet, kardeş olay tamamen Berj ağanın altından çıkar ama konuşturamadım, elimde bir delil yok, ama bildiklerim hep tesadüflerle ibarettir, mutlaka bir tuzağı vardı bizde kaçtık!
Hakkı ağa.
—Kaçtık diyorsun, nasıl yani!
Bedir ağa.
—Kardeş yüzüm sana kara kirvem kardeşimsin af edersin ben Berjin kızını kaçırdım… Ama bilesin ki intikam değil mesele Berjin ermeni kızı oluşu değil Allahın bir lütfüdür desek yeridir mesele tamamen gönül işidir kardeşim arkasından cihat sayarım, sizde öyle sayasınız.
Hakkı ağa.
—Estağfurullah sen ağasın, yiğit bir ersin hakkındır, ben biz senin emrindeyiz kirveyiz… Kirve demek namus demek kirve demek katlanmak demektir, dünya gelse kılınıza zarar vermez…
Ama lakin dinen bir mahsuru var bu kızım halen Hıristiyan mı? Eğer Hristiyan’sa……. Tabiidir ki Müslüman olacağına şahitliğimizin, olası katkımızda bizde cihat sayarız.
Bedir ağa.
—He ya halen Hıristiyan, Daha nikâh ta kıyamadık babası peşimizdedir… Fırsat olmamıştır,
Fırsatı ocağında bekler dileriz… Öyle dileriz!
Hakkı ağa hışımla, ayağı kalkarak dışarıda duran uşağa adamlarına köyün etrafını sarmasını talimatı verirken bir taraf tanda şeğ dedikleri köy imamını ve iki şahidin daha gelmesini talimatı verirken. Odaya geri döndü. Az sonra imam ve iki şahit geldi. Selam faslından sonra imamın talimatı üzerine herkes abdest alırken hakkı ağa kadın tarafına seslenerek…
Hakkı ağa.
—Kızlar kirvemi odaya götürün İslam âdetine göre hazırlayın öyle buraya getirin nasıl abdest aldığını da öğretin de ha de elinizi çabuk tutun.
Bucak köyün etrafındaki aşiret adamları O, kadar dikkatli davranıyorlardı bir haşırtıya beş kişi oraya odaklanıyor köyün etrafında kuş bile uçmuyordu, şimdilik bir huzur ve sükûnet zuhur ediyordu köy halkı bir zafer kazanmanın edasıyla mutluydular…
(Devam Edecek)
