Bir can dostu kaybettik bu hafta. Yaşadıkları ile gidiyorum dedi ama biz anlayamadık. Gidince gerçekten gideceğini bildiğini anladık. Bu durumda ne denir neler söylenir bilmiyorum ama bu hafta onu yazmak, onu anmak istedim. Buruk bir yürek ile ne kadar yazılabilirse o kadar yazmaya gayret edeceğim.
Yunus’un dizelerinde dediği gibi, ‘’Biz dünyadan gider olduk kalanlara selam olsun, bizim için hayır dua kılanlara selam olsun’’ der gibi güzel işler ve güzel anılar bırakarak göçtü gitti bu geçici alemden.
Gerçek bir Urfa’lı ve Urfa sevdalısı olan Talat ağabeyin gerçekten derdi tasası memleket idi. Her fırsatta daha neler yapabilirim derken bu şehrin tanınmasını sağlamak adına 2005 yılında bölgenin çok ciddi bir açığı olan Güneydoğu Life Dergisi ile Kültür Sanat Yayıncılığında bir çığır açtı. O yıllarda sürekli Batı’da Güneydoğu’nun çok farklı algılandığını, medyanın sürekli kamuoyuna kan ve gözyaşı içeren haberler servis ettiğini, bunun doğru olmadığını ve bu algının kırılması gerektiğini ifade ederdi. Sırf bu düşüncesi bile Güneydoğu Life için bir gerekçe idi. O kendisini tarif ederken ‘’Ben 1980 ihtilali kuşağıyım’’ derdi. Sürekli ezberleri bozmamız gerekiyor demesi bile onun ne kadar yenilikçi biri olduğunun ispatı idi. Müthiş öngörüsü ile Şanlıurfa basın camiasına kazandırdığı Güneydoğu Life ile benzer birçok yayınında önünü açmıştır. Kamuoyu her ne kadar onu gazeteci kimliği ile biliyor ise de aynı zamanda çok iyi bir sivil toplum temsilcisi idi. Yaptığı mesleki çalışmalarının yanı sıra Kızılay Yönetim Kurulunda yıllarca emek vermişti. Ak Parti Kurucu Yönetim Kurulu üyesi olarak siyaset alanında da şehri için çalışan biriydi. Şanlıurfa’da birçok sivil toplum kuruluşunda onu görebilmek mümkündü. Geçmişte kendisi ile Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde az ter dökmedik. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığı yaptığı dönemlerde gazetecilik adına çabalarını bütün mesai arkadaşları yakından bilirler. O, sivil toplum teşkilatlarında gönüllü bir şekilde aktif görevler alan bu şehri düşünen bir aydını idi. Son günlerinde kendisi ile birlikte Şanlıurfa Kent Konseyi Yönetim Kurulunda beraber çalışmanın hazzını tüm arkadaşlarına yaşatmıştı. Hasta yatağından kalkıp geldiği son toplantımız, her ne kadar biz anlamasak da, bir veda toplantısıymış meğer. Kent Konseyi Başkanı Sayın Erkan Sözen, Talat ağabey yoğun bakımda iken son toplantıya vedalaşmaya geldiğini bana söyleyince ondaki kabul ediş ve sebatın yüceliğini bir kez daha görmüş oldum. Özellikle yakın dostları bilir ki yıllarca çözmesi gereken bir sorun ile boğuşup ayrıldı aramızdan. Keşke o sorunun çözülebildiğini görseydi. Belki de daha huzurlu bir şekilde gözlerini kapayabilirdi.
Urfa’da 1959 yılında başlayan yaşam mücadelesi 2018 yılında son bulan kıymetli dost, güzel insan, değerli bir ağabey olan Mehmet Talat Akay, okumanın çok zor olduğu yıllarda Marmara Üniversitesini bitirmiş bütün bilgi ve birikimini şehrine adayan bir değer olarak aramızdaki mevcudiyetini koruyacaktır.
Allah rahmet eylesin, kabrin nur, ruhun şad, mekanın cennet olsun…
