kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
27 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.99
  • EURO
    35.80
  • ALTIN
    2529.0
  • BIST
    10891.42
  • BTC
    67837.399$
olay köşe yazısı üstü

Bugün 18 Aralık...

18 Aralık 2022, Pazar 13:00

İki yıl önceki yazdığımı gününün politik havasına uygun zurna treşendusu eşliğinde aşağıya alıyorum.

POKER OYNAMAK ADABI ERKÂNDANSA KAĞIT ÇALMAK AHLAKSIZLIK OLUR MU?

   Görücüye çıkmış yeni saç modeliyle, kremli ve fondötenli yanaklarıyla, cillop gibi demokrasi vaat eden, oldukça moda dağınık papaz sakalıyla arzı endam eden kimdir?

Kimdir bu fikrimin ince gülü gayduru kuppak adamlar?

Fular tasmalı Fransız Jakobenizmin imitasyonu fırlama veletleri ile Floransalı Makyavelli ’ye rahmet okutan, kendilerini aydınlanmacı, ilerici yaftasıyla yağlayan bu müptezeller takımının sahibi kim?

Yoksa Montesquieu’nun “Kanunlarının Ruhu” ndan çekilmiş yetimhaneye bıraktığı altı çocuğu mu? Yoksa Voltaire’nin Türklerle savaştığı için Rus Çarına teşekkür mektubunun ulağı Fransız Mitterrand Hanımefendi mi?

Kim besler de  itleri kim bağlar taşları?

Kadrajın solundan sahneye fırlayıp soruya majüskül puntodan müteal / transsendental üslupla höyküren yengeç de neyin nesi?

Kızıl Ordu’nun kurucusu Lev Troçki’ nin “ihanete uğrayan devrim” dediği samanlık solcusu ve dâhi Josef Stalin ve Mao kredi paritesiyle parlatmış esasında Machiavelli’nin faşist ve onun kuramlarını doktrine dönüştüren bir ulusalcı  sol; asır vakti neyin kafasını çekiyor?Ya da ne iciyor ki  olumsuzlukları dile getireni  “tiz kellesi vurula” yeniçeri höykürmesiyle vaveylayı basıyor?

"Weberci Neo Keynesçi sağın  dolardan milli nutuklar çekip medya havasına gazı salarak tepiği yapıştırmasına ne tepki verilebilir?

Evet, “bu sözlere kabul edilmez” diyorsunuz da denilmeyen söze savunma nasıl yapılabilecek? Var mı ideolojiden arınmış fikri olan?

Artistik patinaj poltiklerin kabul ve hürmet yalanlarına daha ne kadar iltifat edilebilir?

Dijital medyada ritüel haberler, sosyal medyada kabız kişilikler kına yakıyor, kınıyor…

Kopyala yapıştır politik algı kurbanları sin-kaflı cümlelerle cinnet geçir/t/iyor.

Daha geçemeden, tecrübe etmeden ezberlediğimiz yollardan geçiyoruz.

Ve belki kim bilir yazacaklarımız söylenmiş, söyleyeceklerimiz yazılmış?

Eğer sözlerimiz Ankara’nın sağırlaşmış duvarlarını geçebilirse…

Eğer yazdıklarımız senkronize olmuş algı dünyasından, aktif veya pasif, rasyonel veya irrasyonel, etkili ya da verimsiz finans hareketlerinden sıyrılmışsa, sözlerimiz kibir abidesi entelektüel sap/tır/manın akıl hapishanesinden kaçabiliyorsa anlamlı. Değilse adımız Hıdır, dilimizden düşen budur. Haydi, çıkalım kerevetine…

Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ki? Finansal cukka için bütün değerleri satılığa çıkaran hatta kurban için gönderilmiş koçu pazarda satıp beygir yarışına yatıran "dava"cılar neyin nesi?  Ey Halkım bonussuz dokuz taksitle düşünsel intiharı  görmüyor musun?

Düşüncelerinden dolayı ilim adamları nasıl bu kadar rahat bürokratik sopayla dövülür? Yanlış anlamalara mahal bırakabilecek bir düşünce ifade edilmişse ve eğer çoğunluk değil azınlık dahi bu sözlerden alınganlık göstermişse muhataba yakışan çıkıp bunu telafi edecek bir açıklama yapması daha doğru değil mi?  Neden?   Neden bu kadar kumar masasına çevirme merakı?

Nedir bu vaveyala?

Uzlaşmazlıkların, fikirsel farklılıkların olağan insani toleransların dışına çıkarılarak ulu orta ve ilgili ilgisiz her kesim tarafından pısık- sıçan kovalamacasına dönüşmesi zihinsel mankurtluk değilde nedir? 

"Tısss' sesini kreşendoya dönüştürmek kime fayda sağlardan önce kime zarar verir sorusunu  sordurtmaz mı?

Sözü ve dili ve vicdanı İblisin kerttiği solucan tam tamcıların irin akan suratlarına paylayıp, velfecri okuyan gözlerine yem ederek; oradan dökülen timsah gözyaşlarından hâsıl olan kâr ile fikir özgürlüğü, insan hakları, ileri demokrasi deryasına gark olmak...

Vay lımın, vay lımın…

Poker masasına zorla çekilmiş acemi oyuncunun eline iyi kâğıt düşünce, onu hilekârlıkla suçlayıp ahlaksız ilan etmek ne kadar doğru?

Dostoyevski’nin "kumarbaz' da  bizde bıraktığı tembih; kumarda çalmanın da bir adap olduğudur.

Milli Piyangoya sıfır KDV, eğitime ve asgari ücretliye vergi diyeceğim iş karışacak. Esas baştan soralım Kumarın “milli”si nasıl bir bilimsel durumdur? Malum Milli meseleleri konuşanlar linçe uğruyor. Nedir mevzu lutfeder mi okeyden taş çalan masanın sağındakiler ve solundakiler? 

Açıkça adabını bilmek isterim ağır abiler? Bu âlemin raconu nedir? Ona göre sözümüzün sazımızın ahengi olsun.

Not; Bu yazıdan sonra asgari ücretliden  vergi alınması doğru bulunmayıp kaldırılmıştır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum