TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gül Garip

Yazının Giriş Tarihi: 01.08.2024 10:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2024 22:22
Gül Garip

Gül garip, dallar perişan bülbülün dilşadı yok

Esen bir bad-ı firaktır, bağ-ı ömrün tadı yok

 

Bakar küskün lale sümbül, cümle gülşen tarumar

Sade gelen bülbüldendir sabah akşam ahüzar

 

O Cenahtan, bu cenaha, bir rüzgar esip durur

Sanki Moğol ordusudur, nara atıp kudurur

 

Aldı şevki, vurdu zevki, gam düşürdü özüme

Elim titrer, canım yanar, dünya gelmez gözüme

 

Doldu matem gam haneler , vaveylalar mutasıl

Sona erdi ha erecek, bugün yarın bu fasıl

 

 

Olsan bile Rüstem-i zal, ortadadır cümle hal

Gel bu sözden bir ibret al, ne mülk kalır nede mal

 

Bağ-ı vuslat virandadır, baykuşlar devrandadır

Gelen ateş hep candadır, acısı her yandadır

 

Çalgı çengi sürer sandın, başın göğe erer sandın

Buna sen nasıl inandın, ben de yandım, sende yandın

 

 

Bak kalmadı meclis-i şevk, ne pür neşe , ne kaldı zevk

Ne var sohbet ,ne kaldı renk Meydanda bir amansız cenk

 

 

Ne mey kaldı ne mey veren, ne sohbetten sohbet deren

Budur bizi asıl geren kalmadı bir aklı eren

 

 

Velhasılı her şey yalan, bak dört yana var mı kalan

Bağ-ı ömür oldu talan, kimdir senden ömür çalan

 

Ömür yedi gaileler, bin bir çeşit haileler

Ecel kuşu çaldı ziller, vakit tamam sustu diller

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.