Emniyet Müdürünü , yaptığı bir işin karşılığında rüşvet alırken tesbit ediyorlar... Polisler, onu almak için evine gittiklerinde, yakalanacağını anlayıp,belinden çektiği beylik tabancasıyla intihar ediyor...
Faruk çalıştığı iplik fabrikasında evli bir kadınla gayr-i meşru bir ilişki yaşıyor...Gece, vardiyasından evine giderken, tenha bir yerde önü tanımadığı kişiler tarafından kesilip, kaçırılıyor...
Dayısı ,kaç gündür ortada görünmeyen yeğeni için endişelenip, polise kayıp bildiriminde bulunuyor...
Bir iki hafta sonra bir çoban, dağda sürüsünü otlatırken bir ağaca bağlanmış,yarı çıplak bir erkek cesedini bulup; jandarma'ya ihbarda bulunur...Maktul'un naaşı otopsi için adli tıp morguna kaldırılıp; yapılan incelemeler sonucunda,alnında bir kurşun yarasının yanı sıra,vücudunun muhtelif yerlerinde çok sayıda darp izleri tesbit edilir...
Teşhis için morga çağrılan dayısı ,cesedin yüzünü örten çarşafı kaldırınca, yeğeni olduğunu anlayıp,oracıkta yığılıp kalır...
Anlatılanları pür dikkat dinleyen doktor Feridun, "Ya amcası Zehra teyze...Ona ne oldu peki..?" Zehra teyze kaşlarını çatarak, "O İblis hala hayattadır doktor oğlum...Dimdik ayakta...Senden,benden sağlam.
Kadir'e gelince..! Tatil yapmak için Mersine bir arkadaşının yanına gelir... Ertesi gün halk plajına beraber gidip; arkadaşıyla denize girerler...Denizde, fazla açıldığını gören arkadaşı,onu ne kadar ikaz etse de; 'Yüzme biliyorum ' diyerek kulaç atmaya başlamış...Kadir'in birden bire suya batıp çıktığını gören arkadaşı, önce bir şey anlamamış...Sonra boğuk sesler çıkarıp dibe doğru çekildiğini anlayınca , yüzerek yanına gidip; onu suyun üstünde tutmaya çalışmış;ama sanki güçlü bir el Kadiri ayaklarından tutup dibe doğru çekiyormuş...Kadir battıktan sonra; gözden kaybolup, onca aramalara rağmen bulunamamış...
İfade vermek için karakola götürülen arkadaşının anlatıkları inanılır gibi değilmiş...
İfadesinde , Kadirle aralarında üç dört metre gibi bir uzaklıkta yüzdüklerini,birden Kadir'in suyun dibine doğru çekildiğini,çekilirken de boğuk bir sesle imdat diye bağırdığını duyar gibi olduğunu söylemiş...
Yardım etmek için yanına gidip onu kurtarmak üzere iken ; aniden nereden geldiği anlaşılamayan ve alnında yara izi olan bir kadın'ın ,suyun içinde bir iki metre havaya yükselip;kalın ve korkunç bir sesle kükreyerek,
kendisini göksünden itip,
bir kaç metre öteye fırlattığını,
tüm bunlar olurken,aynı kadının;yine
Kadir'e yönelip onu omuzlarından tutarak, denizin dibine doğru çekip gözden kaybolduğunu anlatmış...
İfade'yi alan polis, bu söylenenleri o anki geçirdiği psikolojik travmaya bağlayıp, 'Deli saçması 'diyerek Kadir'in arkadaşını evine göndermiş...
Bir kaç hafta sonra vatandaşlar tarafından emniyete,kıyıya vurmuş bir erkek cesedi olduğu ihbarı yapılır...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Mustafa Kaplan
TABU 14.Bölüm
Emniyet Müdürünü , yaptığı bir işin karşılığında rüşvet alırken tesbit ediyorlar... Polisler, onu almak için evine gittiklerinde, yakalanacağını anlayıp,belinden çektiği beylik tabancasıyla intihar ediyor...
Faruk çalıştığı iplik fabrikasında evli bir kadınla gayr-i meşru bir ilişki yaşıyor...Gece, vardiyasından evine giderken, tenha bir yerde önü tanımadığı kişiler tarafından kesilip, kaçırılıyor...
Dayısı ,kaç gündür ortada görünmeyen yeğeni için endişelenip, polise kayıp bildiriminde bulunuyor...
Bir iki hafta sonra bir çoban, dağda sürüsünü otlatırken bir ağaca bağlanmış,yarı çıplak bir erkek cesedini bulup; jandarma'ya ihbarda bulunur...Maktul'un naaşı otopsi için adli tıp morguna kaldırılıp; yapılan incelemeler sonucunda,alnında bir kurşun yarasının yanı sıra,vücudunun muhtelif yerlerinde çok sayıda darp izleri tesbit edilir...
Teşhis için morga çağrılan dayısı ,cesedin yüzünü örten çarşafı kaldırınca, yeğeni olduğunu anlayıp,oracıkta yığılıp kalır...
Anlatılanları pür dikkat dinleyen doktor Feridun, "Ya amcası Zehra teyze...Ona ne oldu peki..?" Zehra teyze kaşlarını çatarak, "O İblis hala hayattadır doktor oğlum...Dimdik ayakta...Senden,benden sağlam.
Kadir'e gelince..! Tatil yapmak için Mersine bir arkadaşının yanına gelir... Ertesi gün halk plajına beraber gidip; arkadaşıyla denize girerler...Denizde, fazla açıldığını gören arkadaşı,onu ne kadar ikaz etse de; 'Yüzme biliyorum ' diyerek kulaç atmaya başlamış...Kadir'in birden bire suya batıp çıktığını gören arkadaşı, önce bir şey anlamamış...Sonra boğuk sesler çıkarıp dibe doğru çekildiğini anlayınca , yüzerek yanına gidip; onu suyun üstünde tutmaya çalışmış;ama sanki güçlü bir el Kadiri ayaklarından tutup dibe doğru çekiyormuş...Kadir battıktan sonra; gözden kaybolup, onca aramalara rağmen bulunamamış...
İfade vermek için karakola götürülen arkadaşının anlatıkları inanılır gibi değilmiş...
İfadesinde , Kadirle aralarında üç dört metre gibi bir uzaklıkta yüzdüklerini,birden Kadir'in suyun dibine doğru çekildiğini,çekilirken de boğuk bir sesle imdat diye bağırdığını duyar gibi olduğunu söylemiş...
Yardım etmek için yanına gidip onu kurtarmak üzere iken ; aniden nereden geldiği anlaşılamayan ve alnında yara izi olan bir kadın'ın ,suyun içinde bir iki metre havaya yükselip;kalın ve korkunç bir sesle kükreyerek,
kendisini göksünden itip,
bir kaç metre öteye fırlattığını,
tüm bunlar olurken,aynı kadının;yine
Kadir'e yönelip onu omuzlarından tutarak, denizin dibine doğru çekip gözden kaybolduğunu anlatmış...
İfade'yi alan polis, bu söylenenleri o anki geçirdiği psikolojik travmaya bağlayıp, 'Deli saçması 'diyerek Kadir'in arkadaşını evine göndermiş...
Bir kaç hafta sonra vatandaşlar tarafından emniyete,kıyıya vurmuş bir erkek cesedi olduğu ihbarı yapılır...