Sosyal belediyecilik kavramsal açıklamasınabaşlamadan sosyal devlet kavramına değinmekte fayda var. Sosyal devlet, devletin, toplumun sosyal refahını maksimum düzeye çıkarmak amacıyla müdahalelerde bulunmasını öngören bir devlet modelidir. Kökenleri çok eskilere dayanmasına rağmen, günümüzün gelişmiş batılı sosyal devletleri ancak 19. Yüzyılın sonlarında ortaya çıkmaya başlamışlardır. Sosyal devlet fikrinin ortaya çıkma kökeninde bozulan sosyal adalet, gelir dağılımındaki adaletsizlikte etkili olmuştur.
Türkiye’de sosyal devlet fikri 1960’lı yıllardan itibaren tartışılmaya başlanmış, ilk defa 1960 Anayasasında sosyal devlet fikri Anayasa’da yerini almıştır. Sosyal devlet kavramı statik bir kavram olmadığında, sürekli gelişen, değişen ve hala içeriği kavramsal olarak tartışılan dinamik bir kavramdır.1982 Anayasasında da Sosyal Devlet kavramsal olarak devletin ve cumhuriyetin temel niteliği olarak düzenlenmiştir. Sosyal Devlet, devlet ve merkezi yönetimde ön plana çıkan bir kavram iken, yerelde, yerel idarelerde ise Sosyal Belediyecilik kavramı olarak yansıma bulmaktadır.
Sosyal Belediyecilik de aynen sosyal devlet gibi 19.Yüzyılın son çeyreğinde Avrupa’da ortaya çıkmışbir kavramdır. Kökenini sosyal devletten alan sosyal belediyecilik, belediyelerin faaliyetlerinin yürüttükleri yörede, yerel düzeyde insanların sosyal adaleti ve refahı için çeşitli politikalar ve projeler geliştirmesi ve hayata geçirmesi gerekir. Sosyal belediyecilikte belediye müdahaleci bir anlayışa sahiptir. Yani belediye hizmet ettiği yerelde kamu hizmetlerinin işleyiş ve dağılımda pasif kalamaz, aktiftir. Gerektiğinde hizmetin işleyişi ve dağılım açısında müdahaleci olmak zorundadır. Sosyal belediye, hizmetlerin işleyiş ve dağılımında düzenleyici bir fonksiyonu vardır. Sosyal belediyeye, tıpkı sosyal devlet gibi hizmet ve refah düzeyinin dağıtılmasında dağıtıcı bir anlayışa sahiptir. Sosyal Belediyecilik, aynen sosyal devlet gibi hizmet verdiği yerelde, bazı hizmetlerin üretilmesi açısından girişimci bir anlayışa sahip olmalıdır. İnsan hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesi ancak sosyal bir belediyecilikte mümkündür. Aslında sosyal belediye, sosyal devletin yereldeki ta kendisidir.
Belediyeler faaliyette oldukları bölgede elbette;klasikbelediyecilik hizmetleri; yol, su, kanalizasyon ve çevre temizliği gibi hizmetleri yapmaları temel görevleridir. Hatta yaşam alanının çevre açısından yaşanabilmesi için park, bahçe, ağaç dikmekte temel görevdir. Sosyal Belediyecilik tüm bu temel hizmetlerin ötesinde, yaşanılan bölgede yaşam kalitesini, yaşanılabilirlik standardını daha ileriye taşıyabilmektir. Sadece yol, kaldırım yapmak, çöpleri toplamak, alt yapı hizmetleri gibi klasik belediyecilik hizmetlerini yerine getirmek, insan unsurunu unutmaktır. Belediyeler artık insan odaklı düşünmek, insanı merkeze alan sosyal projeler geliştirmek zorundadır. Bu konudaki gecikme insanların, ruhen ve bedenen sağlıksız bir ortamda yaşamasına sebep olmakta, adeta her şeyi olan ama mutlu olamayan bir toplum oluşmasına sebep olmaktadır. Sosyal dayanışmayı ön plana almayan bir belediye sosyal belediyeciliği gerçekleştiremez. Sosyal belediye, sosyal ve kültürel etkinlikler için gerekli alt yapı hizmetlerini gerçekleştirmeye çalışan belediyedir. Bu kapsamda enstrüman eğitimler, sanatsal faaliyetler, tiyatro hizmetleri, sportif faaliyet alanlarında çalışmayapmayan, gençleri bu alanlarda geliştirmeyen belediyenin sosyal belediye olması mümkün değildir. Toplumun rahatı, entegrasyonu için proje geliştirmeyen, kişiler ve toplum arasında azalan sosyal güvenliği tesis etmeyen, adalet unsurlarının gerçekleşmesine yardımcı olmayan, yaşlısını, engelli insanları unutan belediye, sosyal belediye olamaz. Gençlerinin geleceği için projeler geliştirmeyen, sosyal ve ekonomik yönden zor durumda olan yöresindeki insanları için pozitif uygulamalar geliştirmeyen belediye nasıl sosyal belediye olacaktır. Gençlerin ve küçük yaştaki çocukların kötü alışkanlıklarının önüne geçmek, toplumun geleceği olan çocukları ve gençlerin daha iyi yetişmesi için iyi proje geliştirip, sağlıklı çevre oluşturmayan bir belediye sosyal belediye olabilir. Ne dersiniz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Murat Toprak
Sosyal Belediyecilik!
Sosyal belediyecilik kavramsal açıklamasınabaşlamadan sosyal devlet kavramına değinmekte fayda var. Sosyal devlet, devletin, toplumun sosyal refahını maksimum düzeye çıkarmak amacıyla müdahalelerde bulunmasını öngören bir devlet modelidir. Kökenleri çok eskilere dayanmasına rağmen, günümüzün gelişmiş batılı sosyal devletleri ancak 19. Yüzyılın sonlarında ortaya çıkmaya başlamışlardır. Sosyal devlet fikrinin ortaya çıkma kökeninde bozulan sosyal adalet, gelir dağılımındaki adaletsizlikte etkili olmuştur.
Türkiye’de sosyal devlet fikri 1960’lı yıllardan itibaren tartışılmaya başlanmış, ilk defa 1960 Anayasasında sosyal devlet fikri Anayasa’da yerini almıştır. Sosyal devlet kavramı statik bir kavram olmadığında, sürekli gelişen, değişen ve hala içeriği kavramsal olarak tartışılan dinamik bir kavramdır.1982 Anayasasında da Sosyal Devlet kavramsal olarak devletin ve cumhuriyetin temel niteliği olarak düzenlenmiştir. Sosyal Devlet, devlet ve merkezi yönetimde ön plana çıkan bir kavram iken, yerelde, yerel idarelerde ise Sosyal Belediyecilik kavramı olarak yansıma bulmaktadır.
Sosyal Belediyecilik de aynen sosyal devlet gibi 19.Yüzyılın son çeyreğinde Avrupa’da ortaya çıkmışbir kavramdır. Kökenini sosyal devletten alan sosyal belediyecilik, belediyelerin faaliyetlerinin yürüttükleri yörede, yerel düzeyde insanların sosyal adaleti ve refahı için çeşitli politikalar ve projeler geliştirmesi ve hayata geçirmesi gerekir. Sosyal belediyecilikte belediye müdahaleci bir anlayışa sahiptir. Yani belediye hizmet ettiği yerelde kamu hizmetlerinin işleyiş ve dağılımda pasif kalamaz, aktiftir. Gerektiğinde hizmetin işleyişi ve dağılım açısında müdahaleci olmak zorundadır. Sosyal belediye, hizmetlerin işleyiş ve dağılımında düzenleyici bir fonksiyonu vardır. Sosyal belediyeye, tıpkı sosyal devlet gibi hizmet ve refah düzeyinin dağıtılmasında dağıtıcı bir anlayışa sahiptir. Sosyal Belediyecilik, aynen sosyal devlet gibi hizmet verdiği yerelde, bazı hizmetlerin üretilmesi açısından girişimci bir anlayışa sahip olmalıdır. İnsan hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesi ancak sosyal bir belediyecilikte mümkündür. Aslında sosyal belediye, sosyal devletin yereldeki ta kendisidir.
Belediyeler faaliyette oldukları bölgede elbette;klasikbelediyecilik hizmetleri; yol, su, kanalizasyon ve çevre temizliği gibi hizmetleri yapmaları temel görevleridir. Hatta yaşam alanının çevre açısından yaşanabilmesi için park, bahçe, ağaç dikmekte temel görevdir. Sosyal Belediyecilik tüm bu temel hizmetlerin ötesinde, yaşanılan bölgede yaşam kalitesini, yaşanılabilirlik standardını daha ileriye taşıyabilmektir. Sadece yol, kaldırım yapmak, çöpleri toplamak, alt yapı hizmetleri gibi klasik belediyecilik hizmetlerini yerine getirmek, insan unsurunu unutmaktır. Belediyeler artık insan odaklı düşünmek, insanı merkeze alan sosyal projeler geliştirmek zorundadır. Bu konudaki gecikme insanların, ruhen ve bedenen sağlıksız bir ortamda yaşamasına sebep olmakta, adeta her şeyi olan ama mutlu olamayan bir toplum oluşmasına sebep olmaktadır. Sosyal dayanışmayı ön plana almayan bir belediye sosyal belediyeciliği gerçekleştiremez. Sosyal belediye, sosyal ve kültürel etkinlikler için gerekli alt yapı hizmetlerini gerçekleştirmeye çalışan belediyedir. Bu kapsamda enstrüman eğitimler, sanatsal faaliyetler, tiyatro hizmetleri, sportif faaliyet alanlarında çalışmayapmayan, gençleri bu alanlarda geliştirmeyen belediyenin sosyal belediye olması mümkün değildir. Toplumun rahatı, entegrasyonu için proje geliştirmeyen, kişiler ve toplum arasında azalan sosyal güvenliği tesis etmeyen, adalet unsurlarının gerçekleşmesine yardımcı olmayan, yaşlısını, engelli insanları unutan belediye, sosyal belediye olamaz. Gençlerinin geleceği için projeler geliştirmeyen, sosyal ve ekonomik yönden zor durumda olan yöresindeki insanları için pozitif uygulamalar geliştirmeyen belediye nasıl sosyal belediye olacaktır. Gençlerin ve küçük yaştaki çocukların kötü alışkanlıklarının önüne geçmek, toplumun geleceği olan çocukları ve gençlerin daha iyi yetişmesi için iyi proje geliştirip, sağlıklı çevre oluşturmayan bir belediye sosyal belediye olabilir. Ne dersiniz.