Türkiye’de büyük emeklerle başlatılan ve tamamlanması için iyi mesafe kat edilen çözüm süreci ya da diğer bir adıyla kardeşlik ve barış süreci içeriden ve dışarından yapılan sabotajlarla durma noktasına geldi.
28 Aralık 2012'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Kürt sorununa çözüm bulmak için Abdullah Öcalan'a ziyaretlerde bulunduğunu duyurdu. Böylece 1984 yılında başlayan ve 30 yıldan fazla süren çatışmalar neticesinde 40 bin ile 100 bin arasında can kaybı ve ekonomik zarara neden olan olayların bitmesi için resmen adım atıldı.
Bu adımı, katıldığı bir televizyon programında HDP Eş Başkanı Demirtaş şöyle değerlendirmişti: “Sayın Erdoğan’ın, güçlü lider olma özelliği var, çözüm sürecini başlattı. Ancak böyle güçlü liderler böyle süreçleri başlatır” diyerek takdir etmişti.
11 Ekim 2014'te KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Kobani ve Türkiye'de yaşananlardan hükümeti sorumlu tuttu ve Meclis'ten geçen 2 Ekim tezkeresinin bir savaş ilanı olduğunu, bu nedenle de çektikleri bütün birlikleri Türkiye'ye geri gönderdiklerini söyledi. 25 Ekim 2014 yılında Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde PKK'nın saldırısına uğrayan 3 asker hayatını kaybetti.
Türkiye kamu düzeninin tehlikeye girmesine daha fazla göz yummayarak PKK ve DEAŞ’a yönelik operasyon başlattı.
Kemalettin Oğuzlu Hoca bununla ilgili güzel bir örnek vermişti; “Siverekli Ağaya, ‘Bizim Adamımızı Ahmet Öldürdü’ dediklerinde; ‘ne fark eder, bundan sonra Ahmet bizim adamımız’ demiş.”
Batı için ne fark ederi? Yeter ki bu bölgede savaşılsın. Yeter ki insanlar bir birini öldürsün!.. Onlar için kalan sağlar önemlidir.
Büyük bir emekle başlatılan “Barış Süreci”ne herkesin sahip çıkması lazım! Bu bölgede kardeşliği hâkim kılmamız lazım. Herkes Erdoğan’ın dediği gibi; “barış için elimizi değil gövdemizi taşın altına koymalıyız.”
Bakın Bombalanan her dağ bizimdir, kurşunlanan her askerde bizimdir!.. Barış, Erdoğan'ın ve Öcalan'ın iki dudağı arasına hapsedilmeyecek kadar özgür olabilmelidir.
Bunun yolu da “kralım çok yaşa” demekten geçmiyor!..
Akil insanlar harekete geçmeli! Aklı ön plana almalıyız. Duygularımız aklımızı zayi etmemeli. Var olan bölgenin servetleri bölge halkları için yeter de artar!.. Bizi kavgaya tutuşturanlar, biz kavga ederken onlar da ceplerimizi boşaltıyorlar!..
Biz sadece Türkler ve Kürtle değil, Ermenisi ve Süryanisi dahil!..bölge halkları olarak bir birimize karşı kazanacağımız zafer yok! Birlikte kazanacağımız çok zafer vardır. Biz çatışarak Sadece o çok şikayet ettiğimiz emperyalizm için dilimleri küçültüyoruz!..
Güzel yarınları, sloganlar atarak çatışmalara taraftar olanlar değil, Aklıselimle hareket ederek ortak yolu bulan barışseverler inşa edebilirler…
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.