Kime kalmış ki bu Dünya…
Neysen neredeysen mevkiin paran yetmez.
Bir karmaşadır sabah olur akşam olur günler haftalar aylar biri birini kovalar.
Ha bugün ha yarın derken, saçlara sakallara aklar düşmüş, çok kalpleri kırmış ardında bir sürü günahlar birikmiştir.
Yaşlısındır, sana amca demeye yer vermeye başlanır.
Camideki ezan seslerini özelliklede ölmüşlerin selalarını duyar
taziye ziyaretlerinde bulunursun.
Zamanı değerlendirememenin üzüntüsünü yaşarsın
" gençlik su gibi aktı geçti" der şimdide sen gençlere öğüt veririsin
"gençliğinizin kıymetini bilin" diye.....
Şimdiki gençliğe öğüt veren aile der ki;
Ben görmedim kızım evlenirken bari, düğünü falan yerde, gelinliği dillere destan olmalı.
Yaşayacağı dairesi filan fiyata lüks olmalı.
Yemek dahi yapamayan hatta ayran yapmasını bilmeyen gençlikten zor evlilik borçlarına sokulan imrenmeler kimlerin kabahati?
Evlatlarına İslami isim değil anlamsız adlar koyabilen hamburgerle beslenen zavallı masum gençlik.....
Gençliğin kıymeti nasıl biline ki ?
Aileler evlatlarına doğruları anlatabilselerdi,
Evlerde eşler arası saygınlık olabilseydi,
Televizyon karşısında yemek yeyip
sabah kahvaltısında, televizyonla selamlaşan gençlik, internet bağımlısı olabilir miydi?
Kime kalmış bu dünya, unutma ha,
öteki dünya öteki dünya.......
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.