Muğla’nın dantel gibi işlenmiş mavi yeşil koylarından oluşan Göcek, bir zamanlar kimsenin yüzüne bakmadığı bir balıkçı köyüydü. 80’li yıllarda belediye oldu. Şimdi resmi olarak Fethiye’nin bir mahallesi.
Ve Göcek görülmemiş bir yağmanın Ege’deki adıdır. Denizle halk arasına dikenli tellerin çekildiği, bu yat toplama kampının kapısında “Göcek’e geldiniz, deniz az ileride!” tabelası olsa yeridir artık.
“Sahiller halkındır” adı altında kampanya başlatacağını duyuran Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, kampanyayı Göcek’ten başlatmasını, telden oluşan utanç duvarını yıkmasını umut etmeyin.
Göcek’in başına gelenleri bu köşeyi takip edenler bilir, zaman zaman gündeme getirdik.
ERKAN PETEKKAYA’NIN MEKTUBU
Son olarak 20 yıllık Göcekli olan sinema oyuncusu Erkan Petekkaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazmış. Petekkaya şöyle diyor:
"Göcek ülkemizin cenneti gözbebeğidir. Bazı firmalar MUÇEV vasıtasıyla Göcek'te toprak sahiplerini çeşitli katakullilerle kandırıyorlar, topraklarına el koyuyorlar. Sahildeki teknecilerin ve buradaki gerçek sahiplerin haklı olduğuna inanıyorum, onlar adına sizden rica ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyler dönüyor.”
RANT KARADA OLUR DA DENİZDE OLMAZ MI?
Burada yıllardır Göcek’i yuvası bilen turizmci ve denizci Ferit Ferhangil’den aldığım bilgiler var:
“Muğla ilinin tüm sahillerindeki araziler, tesisler ne varsa MUÇEV’e verildi. Bu kapsamda eskiden Göcek belediye iken belediyenin malı ve iki iskeleden ibaret olan Göcek Belediye Marina da MUÇEV'e devredildi. Bu şirket iskeleleri yıktı, yerine büyük bir Marina yaptı. Geçen sene Göcek koylarına el atmak istediler. ( Göcek yetmemiş, koylara da marina yapacaklardı)
Halk tepki gösterince işlemi geçici olarak durdurdular. Geçen hafta Çevre Bakanı olayı tekrar gündeme getirdi. (Hani sahiller halkındı!)
Yapılmak istenen Göcek koylarının tamamını yandaş şirketlere vermek. Tekneler demir atamasın, bu şirket denize şamandıra, karaya da baba koysun. Tekneler de para verip bağlansın... Amatör denizcilik bitti zaten. Zenginlerin teknesi günlük üç-beş bin lira para verip park etsin isteniyor. Göcek sahil beldesi ama ne denize girecek bir karış sahil var ne de sandal bağlayacak kıyı.”
Ferit Ferhangil, sözü tarımı bitiren, Anadolu’da bin yıllık köyleri oy uğruna mahalleye dönüştüren AKP’nin büyük buluşu(!) yasaya sözü getiriyor ve eski Göcek için şöyle bir tablo çiziyor:
“Büyükşehir Kanunu çıkmadan önce, Göcek belde idi ve belediyesi vardı, kanun çıkınca Göcek Fethiye'in Mahallesi oldu. Göcek belediye iken, merkezindeki onlarca dükkan kirası, marina geliri, tekne çekek yerlerinin geliri, benzin istasyonu arsa kirası, emlak vergisi, otopark geliri vardı. Fert başına gelir bakımından Türkiye'nin en zengin belediyesi idi. O güzel yıllarda Göcek'te kanalizasyon ve arıtma tesisi, içme suyu şebekesi, tüm yol ve sokakların parke döşemesi, yeşil alanlar, pazar yeri, projesi yanlış olsa da kültür merkezi hepsi yapıldı. Göcek, Avrupalı bir kasaba havasına girdi. Belediye ortadan kalkınca gelirin tamamı önce Muğla Büyüksehir Belediyesi’ne sonra da merkezi yönetime gitmeye başladı. Yıllardır Göcek 'e bir çivi çakılmıyor. Elektriği yetmiyor, yollar yapılmıyor, kültür merkezi kullanılamıyor. Eskiden belediye Turmepa ile iş birliği halinde Koylarla babalar yapıp, çöp torbası dağıtıp tekneleri çöpünü ve sintinesini bile topluyordu. Bize de artık eski günleri hatırlayıp ah çekmek kalıyor.”
MUÇEV’İN KAYNAĞI NEDİR, KAÇ KOLDAN EGE’YE DÖKÜLÜYOR?
MUÇEV bir vakıf sanılıyor ama değil. Muğla Valiliği, "Muğla'ya Hizmet Vakfı" ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TÜÇEV) ortaklığıyla kurulan bir şirket. Yönetiminde AKP’li eski vekiller falan var.
Çok faydalı(!) bir şirket… İnsanları denizde de yalnız bırakmıyor!
MUÇEV, sinekten yağ çıkarmasını biliyor, şişme botla kıyıya yanaşan ve açıktaki teknesine gidecek olandan bile geçen yıl 150 lira alıyormuş, bu yıl enflasyona ayak uydurduklarına göre yüklüce bir zam gelir herhalde.
22 yıl böyle geçti. Kara biter, deniz başlar... Rant hiçbir yerde bitmez.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Cengiz ERDİL
Göcek'ten ne istiyorlar?
Göcek'ten ne istiyorlar?
Muğla’nın dantel gibi işlenmiş mavi yeşil koylarından oluşan Göcek, bir zamanlar kimsenin yüzüne bakmadığı bir balıkçı köyüydü. 80’li yıllarda belediye oldu. Şimdi resmi olarak Fethiye’nin bir mahallesi.
Ve Göcek görülmemiş bir yağmanın Ege’deki adıdır. Denizle halk arasına dikenli tellerin çekildiği, bu yat toplama kampının kapısında “Göcek’e geldiniz, deniz az ileride!” tabelası olsa yeridir artık.
“Sahiller halkındır” adı altında kampanya başlatacağını duyuran Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, kampanyayı Göcek’ten başlatmasını, telden oluşan utanç duvarını yıkmasını umut etmeyin.
Göcek’in başına gelenleri bu köşeyi takip edenler bilir, zaman zaman gündeme getirdik.
ERKAN PETEKKAYA’NIN MEKTUBU
Son olarak 20 yıllık Göcekli olan sinema oyuncusu Erkan Petekkaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazmış. Petekkaya şöyle diyor:
"Göcek ülkemizin cenneti gözbebeğidir. Bazı firmalar MUÇEV vasıtasıyla Göcek'te toprak sahiplerini çeşitli katakullilerle kandırıyorlar, topraklarına el koyuyorlar. Sahildeki teknecilerin ve buradaki gerçek sahiplerin haklı olduğuna inanıyorum, onlar adına sizden rica ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyler dönüyor.”
RANT KARADA OLUR DA DENİZDE OLMAZ MI?
Burada yıllardır Göcek’i yuvası bilen turizmci ve denizci Ferit Ferhangil’den aldığım bilgiler var:
“Muğla ilinin tüm sahillerindeki araziler, tesisler ne varsa MUÇEV’e verildi. Bu kapsamda eskiden Göcek belediye iken belediyenin malı ve iki iskeleden ibaret olan Göcek Belediye Marina da MUÇEV'e devredildi. Bu şirket iskeleleri yıktı, yerine büyük bir Marina yaptı. Geçen sene Göcek koylarına el atmak istediler. ( Göcek yetmemiş, koylara da marina yapacaklardı)
Halk tepki gösterince işlemi geçici olarak durdurdular. Geçen hafta Çevre Bakanı olayı tekrar gündeme getirdi. (Hani sahiller halkındı!)
Yapılmak istenen Göcek koylarının tamamını yandaş şirketlere vermek. Tekneler demir atamasın, bu şirket denize şamandıra, karaya da baba koysun. Tekneler de para verip bağlansın... Amatör denizcilik bitti zaten. Zenginlerin teknesi günlük üç-beş bin lira para verip park etsin isteniyor. Göcek sahil beldesi ama ne denize girecek bir karış sahil var ne de sandal bağlayacak kıyı.”
Ferit Ferhangil, sözü tarımı bitiren, Anadolu’da bin yıllık köyleri oy uğruna mahalleye dönüştüren AKP’nin büyük buluşu(!) yasaya sözü getiriyor ve eski Göcek için şöyle bir tablo çiziyor:
“Büyükşehir Kanunu çıkmadan önce, Göcek belde idi ve belediyesi vardı, kanun çıkınca Göcek Fethiye'in Mahallesi oldu. Göcek belediye iken, merkezindeki onlarca dükkan kirası, marina geliri, tekne çekek yerlerinin geliri, benzin istasyonu arsa kirası, emlak vergisi, otopark geliri vardı. Fert başına gelir bakımından Türkiye'nin en zengin belediyesi idi. O güzel yıllarda Göcek'te kanalizasyon ve arıtma tesisi, içme suyu şebekesi, tüm yol ve sokakların parke döşemesi, yeşil alanlar, pazar yeri, projesi yanlış olsa da kültür merkezi hepsi yapıldı. Göcek, Avrupalı bir kasaba havasına girdi. Belediye ortadan kalkınca gelirin tamamı önce Muğla Büyüksehir Belediyesi’ne sonra da merkezi yönetime gitmeye başladı. Yıllardır Göcek 'e bir çivi çakılmıyor. Elektriği yetmiyor, yollar yapılmıyor, kültür merkezi kullanılamıyor. Eskiden belediye Turmepa ile iş birliği halinde Koylarla babalar yapıp, çöp torbası dağıtıp tekneleri çöpünü ve sintinesini bile topluyordu. Bize de artık eski günleri hatırlayıp ah çekmek kalıyor.”
MUÇEV’İN KAYNAĞI NEDİR, KAÇ KOLDAN EGE’YE DÖKÜLÜYOR?
MUÇEV bir vakıf sanılıyor ama değil. Muğla Valiliği, "Muğla'ya Hizmet Vakfı" ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TÜÇEV) ortaklığıyla kurulan bir şirket. Yönetiminde AKP’li eski vekiller falan var.
Çok faydalı(!) bir şirket… İnsanları denizde de yalnız bırakmıyor!
MUÇEV, sinekten yağ çıkarmasını biliyor, şişme botla kıyıya yanaşan ve açıktaki teknesine gidecek olandan bile geçen yıl 150 lira alıyormuş, bu yıl enflasyona ayak uydurduklarına göre yüklüce bir zam gelir herhalde.
22 yıl böyle geçti. Kara biter, deniz başlar... Rant hiçbir yerde bitmez.