Biz o kadar kirlendik ki ve o kadar günaha girdik ki, Allaha Teâlâ bütün kapılarını yüzümüze kapadı.
Müslümanlara göre Allah’ın evi Kâbe de ibadetlere kapandı. Mescidi Nebevi ibadetler ve ziyaretlere kapatıldı. Camiler ibadete ve yüzümüze kapatıldı. Allah kendi evlerini biz günahkâr kulların yüzüne kapadı. Uzaktan uzağa minareden yükselen ezan sesini dinlemeye izinliyiz sadece…
Hıristiyan âlemin de Kiliseler, Yahudilerin ibadet yerleri olan Havraları da ibadete kapandı. Yeryüzünde semavi ve semavi olmayan dinler bile ibadete kapandı.
Günahta azgınlaşan insanların yüzüne bir bir Allah evlerini kapadı. Öyle ki insanlığın çoğu bu hastalıktan helak oldu. Bizler de evlerimize kapandık.
Kimi fakir, kimi zengin makam ve mevkilerine bakılmadan evlerin de kendi ve ailemizi korumak için…
Allah’ım gazabından rahmetine sığınırız.
Bizleri affet.
Günaha, sapkınlığa, vurdumduymazlığa aşina olan biz kullarını Allah uyardı.
Hem de küçük bir salgın karşısında, insanoğlu şuan yaşam mücadelesi veriyor.
Ne kadar üzücü ki çok azmıştık.
Nasıl mı? İtibarlarımızı, değerlerimizi ve kutsallarımızı kaybederek, ayaklar altın da çiğneyerek…
Ticaret yaptık insanları aldattık. Haram helal demedik, işlerimizde güvenilir olmadık. Ne olursa olsun yeter ki para kazanalım, o para helal mi, haram mı sorgulamadık. Ticarette o kadar haram, yalan bulaştırdık ki, insanların sözünün bir senet -çek kadar, güven ve itibarı kalmadı. Çünkü yalan ticaret kaynağı yapıldı.
Faizin girmediği ev, iş yeri kalmadı, toplumun çoğu faizle şuan iştigal…
Evlerimize birer canlı bomba…
Her türlü ahlaksızlığı televizyonlar da ve akıllı telefonlarla aile yapımıza farkında olmadan dinamit koyduk. Ne huzur kaldı ve nede muhabbet.
Güven kalmadı ve aileler yıkılmaya başladı. Artık boşanmalar ve gayri meşru ilişkiler evliliklerden daha fazla…
Toplumda Haramlar normalleşti adeta…
Yeryüzü artık günahı kaldırmadı.
Ticaretimizde, ailemizde, çevremizde her türlü haram ve ahlaksızlığı uyanlara bir uyarıdır bu…
3 Ay gibi kısa zamanda bir virüs bütün dünyaya yayıldı. Demek ki dünyada işler çok iyi gitmiyor doğaya, hayvanlara, suya toprağa, mazlumlara, fakirlere, kimsesizlere, yetimlere, ana ve babamıza zulümler ettik/ediyoruz.
Biz insanlar, Allah’a inananlar Camiye, Kiliseye ve Havraya giderken her türlü haramı, pisliği, günahı işlemekte, zulüm etmekten geri durmayan insanlık olarak şimdi diyetini ödüyor.
Suriye’de açlıktan ölen bir çocuk Azrail’e seslenerek; “Gel canımı al. Cennette ekmek var. Ben açlığa dayanamıyorum” demişti.
Yine başka çocuk da; “Ben sizi Allah’a şikâyet ediyorum” demiş ve görünen o ki, Allah bu çocukların sesine kulak verdi.
Ordularını mazlumların üzerine gönderenlere karşı Allah Azimişşanda en küçük ordusunu gönderdi. Dünya perişan… Hayvanları canlı canlı yakan, Müslümanlara türlü türlü zulümleri yapanları unutmadı. Zalimler zulüm yapmanın bedelini, insanlıkta ses çıkarmamanın diyetini ödüyor şimdi…
Günahlarımızdan, zulme sessiz kalışımızdan, tüm aşırılıklarımızdan tövbe eder.
Allaha sığınırız.
Ya Rab!
Sen bizlere merhamet et.
Bizleri affet.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Celal Çiftçi
Yeryüzü bile günahı kaldırmadı...
ALLAHIN GAZABINA UĞRAYACAK NE YAPTIK…
Biz o kadar kirlendik ki ve o kadar günaha girdik ki, Allaha Teâlâ bütün kapılarını yüzümüze kapadı.
Müslümanlara göre Allah’ın evi Kâbe de ibadetlere kapandı. Mescidi Nebevi ibadetler ve ziyaretlere kapatıldı. Camiler ibadete ve yüzümüze kapatıldı. Allah kendi evlerini biz günahkâr kulların yüzüne kapadı. Uzaktan uzağa minareden yükselen ezan sesini dinlemeye izinliyiz sadece…
Hıristiyan âlemin de Kiliseler, Yahudilerin ibadet yerleri olan Havraları da ibadete kapandı. Yeryüzünde semavi ve semavi olmayan dinler bile ibadete kapandı.
Günahta azgınlaşan insanların yüzüne bir bir Allah evlerini kapadı. Öyle ki insanlığın çoğu bu hastalıktan helak oldu. Bizler de evlerimize kapandık.
Kimi fakir, kimi zengin makam ve mevkilerine bakılmadan evlerin de kendi ve ailemizi korumak için…
Allah’ım gazabından rahmetine sığınırız.
Bizleri affet.
Günaha, sapkınlığa, vurdumduymazlığa aşina olan biz kullarını Allah uyardı.
Hem de küçük bir salgın karşısında, insanoğlu şuan yaşam mücadelesi veriyor.
Ne kadar üzücü ki çok azmıştık.
Nasıl mı? İtibarlarımızı, değerlerimizi ve kutsallarımızı kaybederek, ayaklar altın da çiğneyerek…
Ticaret yaptık insanları aldattık. Haram helal demedik, işlerimizde güvenilir olmadık. Ne olursa olsun yeter ki para kazanalım, o para helal mi, haram mı sorgulamadık. Ticarette o kadar haram, yalan bulaştırdık ki, insanların sözünün bir senet -çek kadar, güven ve itibarı kalmadı. Çünkü yalan ticaret kaynağı yapıldı.
Faizin girmediği ev, iş yeri kalmadı, toplumun çoğu faizle şuan iştigal…
Evlerimize birer canlı bomba…
Her türlü ahlaksızlığı televizyonlar da ve akıllı telefonlarla aile yapımıza farkında olmadan dinamit koyduk. Ne huzur kaldı ve nede muhabbet.
Güven kalmadı ve aileler yıkılmaya başladı. Artık boşanmalar ve gayri meşru ilişkiler evliliklerden daha fazla…
Toplumda Haramlar normalleşti adeta…
Yeryüzü artık günahı kaldırmadı.
Ticaretimizde, ailemizde, çevremizde her türlü haram ve ahlaksızlığı uyanlara bir uyarıdır bu…
3 Ay gibi kısa zamanda bir virüs bütün dünyaya yayıldı. Demek ki dünyada işler çok iyi gitmiyor doğaya, hayvanlara, suya toprağa, mazlumlara, fakirlere, kimsesizlere, yetimlere, ana ve babamıza zulümler ettik/ediyoruz.
Biz insanlar, Allah’a inananlar Camiye, Kiliseye ve Havraya giderken her türlü haramı, pisliği, günahı işlemekte, zulüm etmekten geri durmayan insanlık olarak şimdi diyetini ödüyor.
Suriye’de açlıktan ölen bir çocuk Azrail’e seslenerek; “Gel canımı al. Cennette ekmek var. Ben açlığa dayanamıyorum” demişti.
Yine başka çocuk da; “Ben sizi Allah’a şikâyet ediyorum” demiş ve görünen o ki, Allah bu çocukların sesine kulak verdi.
Ordularını mazlumların üzerine gönderenlere karşı Allah Azimişşanda en küçük ordusunu gönderdi. Dünya perişan… Hayvanları canlı canlı yakan, Müslümanlara türlü türlü zulümleri yapanları unutmadı. Zalimler zulüm yapmanın bedelini, insanlıkta ses çıkarmamanın diyetini ödüyor şimdi…
Günahlarımızdan, zulme sessiz kalışımızdan, tüm aşırılıklarımızdan tövbe eder.
Allaha sığınırız.
Ya Rab!
Sen bizlere merhamet et.
Bizleri affet.