Amerika da bu gibi olaylar geçmişte daha da yaygındı.

Amerikanın bir çok filmlerinde diyelim ki, yüzü maskeli bir bankayı silah zoruyla soyan ve oradaki yetkilileri acımasızca öldüren dört kişi vardır. Soygun gerçekleştikten sonra bunlar atlarına biner ve hızla orayı terk ederler.

Gasp ettikleri parayı bölüşmek için yola devam ederler. Üçü anlaşır birini devreden çıkarmak için bir plan yaparlar ve onun gafil bir anında infaz ederler.

Geriye kalan üç kişiden bu defa ikisi anlaşır üçüncü kişiyi de ortadan kaldırırlar. Geriye iki kişi kalmıştır.

Bunlarda birbirlerini sürekli kollar ,eğer biri diğerini öldüremezse bu defa karşılıklı olarak birbirlerine ateş ederler. Eğer biri sağ kalırsa bütün paraları o alır . Bazende her ikisi birbirini öldürür para ortada kalır. onlara rastlayan başka birisi hiç emek vermeden o parayı alır gider.

Hani biri demişti ya. Hırsızlar çalarken birlikte hareket eder. Bölüşme zamanı ihtilafa düşerler ve hatta birbirlerini şikayet edenler bile olmuştur.

Amerikan filmleri Amerikalıların bir nevi karakterini ortaya koyar Eski filmlerin çoğunlukla konusu; Kızılderilileri öldürmek, hırsızlık, talan soygun yapanların hayat hikayesidir..

Amma o filmler de Amerikalılar mağdur, Kızılderililer hain olarak anlatılır. Halbuki Kızılderililer, beyazlar gelmezden evvel mutlu bir hayat sürerlerdi. İnsana ve çevreye zarar vermezlerdi. Yalan ve hilenin ne olduğunu bilmezlerdi. Vatanlarını ve ailelerini korumak için ister istemez beyazlarla savaşırlardı.

Tıpkı bu gün Filistin de yaşanan vahşet ve katliam gibi. On binlerce Filistinli çocuk kadın yaşlı demeden vahşice öldürülmüş, Gazze yerle yeksan edilmiş, bu vahşeti yapan İsrail'e silah yardımı yapan sarı koy boylar bununla da yetinmemiştir. Amerikalıların gerçek yüzünü ve ahlakını devlet eliyle buraya da taşımışlardır.

Gazze' ye göz diken sarı koy boy bu şehri kendisine mal etmek için çeşitli melanetlerin peşinden koşmaktadır.

Nasıl ki Irak ve Afganistan da Amerikan askerleri yaptıkları her türlü rezillik ve yüz binlerce insanı acımasızca katlettikleri yetmezmiş gibi o mazlum halkların mallarını ve kıymetli olan her şeylerini hır sızlayıp arklarına bakmadan defolup gittiler.

Dünya ya da mazlumları zalim , kendilerini haklı olarak ilan ettiler.

Tarih tekerrür eder diye bir deyim vardır. Bu deyim son derece yerinde olan bir deyimdir. Bu deyim ancak yaşanan hadiselerle anlaşılır.

Kalın sağlıcakla.