Saadet Partisi Haliliye İlçe Başkanı Halil İbrahim Geylan, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya basın yoluyla önerilerini sıraladı.
Haber Giriş Tarihi: 20.07.2017 15:23
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Geylan, “Yeni Bakanımıza Üstlendiği bu ağır görevde başarılar diliyorum. Bir ülkeyi ayakta tutan 5 adet ana kolon vardır. Bunlar , Eğitim , Ekonomi , Sanayi , Adalet ve Tarımdır. Bu beş unsur sağlam temeller üzerine kurulu olduktan sonra o ülke her yönüyle payidar olmayı başarabilir. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu duruma baktığımızda her yıl değişen eğitim sistemi ile maalesef maarif kurumu yıpratılmış ve hezimete uğramıştır. Dışa bağımlı ekonomi modeliyle döviz fiyatlarını ve petrol fiyatlarını kontrol edemez hale gelerek borçlar ülkesi haline geldik. Üreten Sanayi yerine montaj sanayisine yöneldiğimiz için ürettiğimiz tankımıza dahi motor yapamayan bir çiviyi dahi ithal eder hale geldik. OHAL süreci adı altında haklıyı haksızı ayırt edemeden Adaletin temellerini sarsar olduk. Tarım ve Hayvancılığın ülkesi ilken pirinçi, mercimeği, Eti hatta yumurtayı bile ithal eder olduk. Peki bunca sorun varken bunların çözümü nedir.? Çözüm elbette öze dönüş ve Milli Değerlerimize dönüş kısaca Milli Görüşün Prensiplerine Dönüştür. Sayın Fakıbaba kendileri de asıl mesleklerinin Doktor oluşundan mütevellit çok iyi bilirler bir Hasta varsa önce hastalığın teşhisini ortaya koymak gerekir. Direk olarak tedaviye geçilmez. Hastalığın teşhisinden sonra reçete yazılır ve tedavi süreci başlar. Az önce hastalığı teşhis ettik. Biz Saadet Partisi olarak diğer siyasi partiler gibi sadece hastalığı söyleyip şikayette bulunmanın ötesinde tedavi yollarını da söyleriz.Sayın Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya Milli Görüşün Tavsiye Niteliğinde Hastalığa yakalanmış Tarım ve Hayvancılık için Reçetemizdir..
1) Köyden şehire göçen eli öpülesi çiftçilerimizin göçme sebebi olan ektiği üründen zarar edişi önlenmeli..Zarar önlenmeli ki çiftçi moral ve motivasyonu yüksek bir şekilde, alın terinin karşılığını almış vaziyette teşvik edilmiş olsun. Çiftçiyi zarardan kâra geçirmek için;
a) Çiftçinin kullandığı akaryakıttan kesinlikle ana para dışında vergi ve eklenti alınmamalıdır
b) Çiftçinin sulama İçin kullandığı su pompalarından kaynaklı elektirik ücreti maliyetine verilmeli ve bu zamana kadar birikmiş elektrik faturalarındaki faizler affa uğratılıp ana para hasat mevsimlerine göre yapılandırılmalıdır.
2) Tarım Sanayisi Güçlendirilmeli
a) Özellikle Tarım bölgelerinde Zirai Donanım üreten yerli üretici desteklenmeli ve ithal markalar karşısında rekabet edebilecek güce kavuşmalıdır.
b) Öncelikle Erbakan Hocanın ağır sanayi hamlesi ile Şanlıurfa’da açtığı Zirai aletler Fabrikası gibi Tarımsal makine üretebilecek Fabrikaları yeniden işler hale getirmek
c)Zirai Donanım Fabrikaları olan bölgelere bu fabrikaların hepsinin rahatça çalışabileceği Bir AR-GE alanlarının oluşturulması.
3) Yerli ve Kısır olmayan Tohum üretimine Başlamak..Çiftçi kendi tohumunu kendi mahsülünden elde ederek hem daha fazla kar etmiş olacak hem de daha sağlıklı ürün üretmiş olacak.Halkımız GDO lu kısır tohumlarla zehirlenmeyecek
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Yeni bakana milli görüşten reçete
Saadet Partisi Haliliye İlçe Başkanı Halil İbrahim Geylan, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya basın yoluyla önerilerini sıraladı.
Geylan, “Yeni Bakanımıza Üstlendiği bu ağır görevde başarılar diliyorum. Bir ülkeyi ayakta tutan 5 adet ana kolon vardır. Bunlar , Eğitim , Ekonomi , Sanayi , Adalet ve Tarımdır. Bu beş unsur sağlam temeller üzerine kurulu olduktan sonra o ülke her yönüyle payidar olmayı başarabilir. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu duruma baktığımızda her yıl değişen eğitim sistemi ile maalesef maarif kurumu yıpratılmış ve hezimete uğramıştır. Dışa bağımlı ekonomi modeliyle döviz fiyatlarını ve petrol fiyatlarını kontrol edemez hale gelerek borçlar ülkesi haline geldik. Üreten Sanayi yerine montaj sanayisine yöneldiğimiz için ürettiğimiz tankımıza dahi motor yapamayan bir çiviyi dahi ithal eder hale geldik. OHAL süreci adı altında haklıyı haksızı ayırt edemeden Adaletin temellerini sarsar olduk. Tarım ve Hayvancılığın ülkesi ilken pirinçi, mercimeği, Eti hatta yumurtayı bile ithal eder olduk. Peki bunca sorun varken bunların çözümü nedir.? Çözüm elbette öze dönüş ve Milli Değerlerimize dönüş kısaca Milli Görüşün Prensiplerine Dönüştür. Sayın Fakıbaba kendileri de asıl mesleklerinin Doktor oluşundan mütevellit çok iyi bilirler bir Hasta varsa önce hastalığın teşhisini ortaya koymak gerekir. Direk olarak tedaviye geçilmez. Hastalığın teşhisinden sonra reçete yazılır ve tedavi süreci başlar. Az önce hastalığı teşhis ettik. Biz Saadet Partisi olarak diğer siyasi partiler gibi sadece hastalığı söyleyip şikayette bulunmanın ötesinde tedavi yollarını da söyleriz.Sayın Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya Milli Görüşün Tavsiye Niteliğinde Hastalığa yakalanmış Tarım ve Hayvancılık için Reçetemizdir..
1) Köyden şehire göçen eli öpülesi çiftçilerimizin göçme sebebi olan ektiği üründen zarar edişi önlenmeli..Zarar önlenmeli ki çiftçi moral ve motivasyonu yüksek bir şekilde, alın terinin karşılığını almış vaziyette teşvik edilmiş olsun. Çiftçiyi zarardan kâra geçirmek için;
a) Çiftçinin kullandığı akaryakıttan kesinlikle ana para dışında vergi ve eklenti alınmamalıdır
b) Çiftçinin sulama İçin kullandığı su pompalarından kaynaklı elektirik ücreti maliyetine verilmeli ve bu zamana kadar birikmiş elektrik faturalarındaki faizler affa uğratılıp ana para hasat mevsimlerine göre yapılandırılmalıdır.
2) Tarım Sanayisi Güçlendirilmeli
a) Özellikle Tarım bölgelerinde Zirai Donanım üreten yerli üretici desteklenmeli ve ithal markalar karşısında rekabet edebilecek güce kavuşmalıdır.
b) Öncelikle Erbakan Hocanın ağır sanayi hamlesi ile Şanlıurfa’da açtığı Zirai aletler Fabrikası gibi Tarımsal makine üretebilecek Fabrikaları yeniden işler hale getirmek
c)Zirai Donanım Fabrikaları olan bölgelere bu fabrikaların hepsinin rahatça çalışabileceği Bir AR-GE alanlarının oluşturulması.
3) Yerli ve Kısır olmayan Tohum üretimine Başlamak..Çiftçi kendi tohumunu kendi mahsülünden elde ederek hem daha fazla kar etmiş olacak hem de daha sağlıklı ürün üretmiş olacak.Halkımız GDO lu kısır tohumlarla zehirlenmeyecek
4) Mahsülün Taban fiyatını bakanlık belirleyecek ve çiftçi komisyoncuların fiyatlarına mecbur kalmayacak
En Çok Okunan Haberler