Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yapılan denetimlerde 105 GDO’lu ürüne rastlandı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Bir yıl içerisinde 11 bin 626 ithal ürün denetimi yaptık. Bu denetimlerde de 105 GDO'lu ürüne ulaşıldı. Bunlar yurt içine sokulmadan menşesi olduğu ülkelere gönderildi. Çok sıkı bir denetimin olduğunu vurguluyorum.” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 23.03.2017 12:04
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Yapılan denetimlerde 105 GDO’lu ürüne rastlandı

Haber: Hasan Ray

Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Şanlıurfa’ya gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, özel bir otelde basın açıklaması yaptı. Bakan Çelik, yaptığı basın açıklamasında Adana’da geçen günlerde gündeme gelen GDO ile ilgili açıklamalarda bulundu.

ADANA'DA NE OLMUŞTU?

Adana'da ekmek katkı maddesinde GDO'lu soya çıkmasının ardından, kentteki fırın, market, ekmek fabrikası ve pastanelerin tamamına yakınından numuneler alınmıştı. GDO'lu soyanın insan beslenmesinde kullanımının yasak olması nedeniyle sabah erken saatlerinden itibaren kent merkezi ve ilçelerde 30 ayrı ekip, tüm fırın, market, ekmek fabrikası ve pastanelerden numune alınmış; Uzman ekiplerin aldığı numuneler incelenmek üzere laboratuvara gönderilmişti. Şanlıurfa'da basın toplantısı düzenleyen Bakan Faruk Çelik, ekmeklerden alınan numunelerde GDO'ya rastlanmadığını ve gerekli incelemelerin sürdüğünü de açıkladı.

‘ADANA'DA EKMEKTE HERHANGİ BİR GDO TESPİT EDİLMEMİŞTİR’

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Adana’da yapılan incelemeler sonucunda GDO’lu bir ürüne rastlamadıklarını ifade etti. Çelik, “İç piyasada ve ithal ürünlerle ilgili denetim yapıyoruz. İç piyasada GDO ile ilgili yapılan denetim bir yılda 660'tır. Çok abartılı konuşuluyor. Bunu yapmayalım, doğru değil. İthalat ise ithal ürünler yurt içine girmeden bu denetimi gerçekleştiriyoruz. Bir yıl içerisinde 11 bin 626 ithal ürün denetimi yapmışız. Bu denetimlerde de 105 GDO'lu ürüne ulaşılmıştır. Bunlar yurt içine sokulmadan menşesi olduğu ülkelere gönderilmiştir. Çok sıkı bir denetimin olduğunu vurguluyorum. Gerek denetimler gerekse toplumsal duyarlılıklar neticesinde en ufak kapı aralanamayacaktır. Yaptığımız tahliller ve analizleri paylaşmak istiyorum. Adana'da ekmekte herhangi bir GDO tespit edilmemiştir. Katkı maddesi üreten 5 firma var. Onlarla ilgili de gerekli incelemeyi yaptık. Onlardan da 4 firmada GDO söz konusu değildir. Katkı maddesi üretmek serbest ama GDO'suz olması kaydıyla üretebilirsiniz. Bu çerçevede yaptığımız son incelemede 5 firmanın 4'ünde rastlanmamıştır. Bahse konu bir firmayla ilgili GDO tespiti yapılmıştır, gerekli adli işlemlerde yapılmıştır. Vatandaşlarımızdan bu konuda emin ve rahat olmalarını rica ediyorum” dedi.

‘ETİKETLERE GDO'LU ÜRÜN DİYE YAZMA ZORUNLULUĞU SÖZ KONUSUDUR’

Bakan Faruk Çelik, Avrupa’da birçok ülkenin GDO’lu ürün kullandığını belirterek, “ABD'de GDO'lu ürünler kullanılıyor, AB ülkelerinde, Kanada'da, Japonya'da bu ürünlerin kullanıldığını görüyoruz. Özellikle gıda ve yem sanayisinde bu gelişmiş ülkelerde GDO'lu ürünlerin kullanıldığını belirtmek istiyorum. Tabi AB ülkelerinde bu ürünler kullanılırken etiketlere GDO'lu ürün diye yazma zorunluluğu söz konusudur. AB ve diğer ülkelerde bu zorunluluk söz konusu da değil. GDO'lu ürünlerin yem ve bitkilerde kullanılmasının serbest olduğunu söyleyelim. Türkiye'ye gelince, GDO'lu bitki ve hayvan üretmek kanunen yasaktır. 'GDO'lu üretim yaparım efendim' diyen olursa müeyyide olarak 5 yıl ila 10 yıl arasında hapis cezasının olduğunu bir kez daha ifade etmiş olalım. Türkiye'de üretmek yasak, zaten olursa da böyle bir müeyyide var. Birisi bir şekilde GDO'lu ürünü temin etmiş, başkası satmış bir başkası da tüketiciye satmış ise bu sorumluluğu da içeren bir müeyyide olduğunu belirtmek istiyorum. Türkiye bu yasağın yanında sadece mısır ve soyanın yem sanayisinde kullanılmasına izin verilmiş bulunuyor. Yani yem sanayisinde mısır ve soyanın GDO'lu olmasına biyogüvenlik kurulu tarafından müsaade edilmiştir. Bunun sebebi ise besicilik fazla ülkemizde kesip yeme ihtiyacı var. Yem ihtiyacı 21 milyon ton civarındadır. Bunun 14 milyonunu çeşitli ürünlerden üretiyoruz.” diye konuştu.

‘TÜRKİYE'DE GDO'LU ÜRÜNÜN ÜRETİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR’

Bakan Çelik, Türkiye’de GDO’lu ürün üretiminin söz konusu olmayacağını söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Bununla ilgili yemdeki var olan biyogüvenlik kurulunun verdiği izinle kısmi ve cüzi açığımızı gidermeye yönelik girişimlerimiz söz konusudur. Kısa süre içinde bu alandaki GDO tartışmalarını ortadan kaldıracağımızı belirtmek istiyorum. Denetimlerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor. 6 bin 600 teknik personelimizle Türkiye genelinde yaygın bir şekilde gıda güvenliği denetimi yapıyoruz. Bir yıl içinde 2016'da gıdayla ilgili yaklaşık 1 milyon denetim gerçekleştirdik. Bir milyon denetim içinde 15 bin 500 uygunsuzluk tespit edilmiş, GDO ile ilgili değil farklı gerekli işlemler yapılmıştır."

‘BUĞDAY BAŞTA OLMAK ÜZERE BİR İTHALAT KISITLAMASI YAPIYORUZ’

Rusya’nın yaptığı kısıtlamalara karşı kendilerinin de kısıtlama yaptıklarını ifade eden Faruk Çelik, “Biz de Rus ürünlerine karşı özellikle buğday başta olmak üzere bir ithalat kısıtlaması yapıyoruz. Bu tamamen ithalatçıların talepleridir. İthalatçı neyi nereden alacaksa ona göre hareket ediyor. Böyle bir bakışımızın olmadığını özellikle ifade ediyorum. Kısa süre içinde bozulan ilişkilerini düzelten iki ülkenin tarım alanındaki karşılıklı çiftçileri memnun edecek adımları atması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Bizde rakamlar var. Rus pazarına 250 milyon dolarlık domates satıyoruz ama bu domatesler biraz daha fazlasıyla üçüncü ülkelere gidip oradan Rus pazarına giriyor. Bunu Rus yetkililer de biliyor. Biz de diyoruz ki direkt alışveriş ve satış varken neden dolaylı olarak üçüncü ülkeler niye araya giriyor? Bir anda ülkelere A ürünü satışımız; 10 misli, 100 misli, bin misli artmış. Bu neyin ifadesidir? O pazardaki Rus ihtiyacının karşılanmasındandır. Bunlara tevessül edilmeden iki dost ve komşu ülke olarak üzerimize düşen sorumluluklar çerçevesinde hareket etmenin her alanda doğru olacağı inancındayım." şeklinde konuştu.

‘BUGÜNE KADAR 13 ÜRÜNDE YASAK DEVAM EDİYOR’

Bakan Çelik, şimdiye kadar 13 üründe yasağın devam ettiğini hatırlatarak, “Temel ürün olarak gövdeyi oluşturan sebze ve meyve ihracatımızda domates başta olmak üzere bu ürünlerle ilgili yasak devam ediyor. Benim Rusya tarım bakanıyla birkaç kez görüşme imkânım oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın Rusya seyahatlerine katıldım. Her defasında tarımla ilgili konular gündeme geldi ama henüz normalleşme dediğimiz dönemdeyiz. Madem normalleşme oldu aslında hukuki de olmayan bu yasakların kalkması gerekiyor fakat bugüne kadar 13 üründe yasak devam ediyor. Biz yine Türkiye olarak herhangi bir ürün ithalatımızla ilgili bir yasaklama getirmedik. İki ülke arasında yaşanan olaylarda çiftçilerin bir kabahati yok. Dar gelirli çiftçilerimizi bu süreçten mağdur etmenin doğru olmadığı kanaatindeyim ama Rusya 13 ürünle ilgili yasağı sürdürmeye devam ediyor. Umarım bu yasakları bir an önce kaldırırlar.” ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.