Yeni Türkiye Geleceğini tartışıyor konferanslar serisinin ‘Madde Bağımlılığı ile Mücadele’ konferansı bugün Siverek’te yapıldı. Koordinatörlüğünü İnsan Kaynakları Uzmanı Zeynep Müjde Sakar’ın yaptığı konferansta Doç. Dr. Hasan Kandemir, katılımcılara madde bağımlılığının zararlarını anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 06.02.2015 07:34
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Konferansta AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar’da bir konuşma yaptı. Gülpınar, uyuşturucuya müptela olduktan sonra ne yaparızdan ziyade, uyuşturucuya müptela olmamak için neler yapılması gerektiğinin üzerinde durulması gerektiğini söyledi.
‘’Annelerin sorumluluğu büyük.’’
Uyuşturucuyla mücadele konusunda, ailede annenin sorumluluğunun babadan daha fazla olduğunu savunan Gülpınar ‘İnşallah anneler bu sorumluluğu hakkıyla yerine getireceklerdir. Kucaklarındaki güzel çocuklar, yarın bu memleketin geleceğini teşkil edecekler. Bu memleketin gençleri olacaklar. Bugün her biri birer nimet olarak kucaklarımızda duran çocuklarımız, bizim istediğimiz, arzuladığımız doğrultuda gençler olmazsa Allah korusun, yarın sadece ailelerine değil, bütün topluma külfet olurlar’ dedi.
‘’Batı’daki bağımlılığın nedeni: Tatminsizlik.’’
Konuşmasında madde bağımlılığını, batının en kötü alışkanlıklardan biri olarak tanımlayan Gülpınar ‘Madde bağımlılığı batı da daha yaygın. Madde bağımlılığı batı da zengin çocuklarının tatminsizlik neticesinde, bütün her şeye kavuşmuş bir çocuğun yapacak bir şey bulamaması nedeniyle, en son çare olarak, tatminsizlik ürünü olarak, kendi bünyesine yerleştirmesiyle ortaya çıkan bir şey. Maalesef orada zenginler bu işi yaparken, bazı insanlar bu gençler üzerinden servetlerine servet katarak sadece zenginleri değil, fakir ailelerin çocuklarını da esir alıyor. Bizler bu maddeden servetlerine servet katan bu canavarlara fırsat vermemek için kendi çocuklarımızı iyi koruma altına almamız lazım. Sağlam ailelerin yapısının bozulması, maalesef çocukları uyuşturucuyla karşı karşıya bırakıyor. Bizim temennimiz Şanlıurfa’mız da geçmişten gelen, sağlam ve imanlı aile yapısının ilelebet devam etmesi ve bu sayının kısıtlı bir noktada kalması. İnşallah o kısıtlı noktayı da kendi iç bünyemizde eritiriz.’ Dedi.
‘’Dindar bir nesil, bizim için temel hedeftir.’’
‘’Gençliğin önünde ideal olmalı.’’
Gençliğin önünde bir idealin olmasının da gerektiğine dikkat çeken Gülpınar, dindar bir neslin kendileri için temel hedef olduğunu söyledi. Gülpınar ‘Gençliğin önünde ideal yoksa, batıdaki gençlikteki gibi kendisine madde bağımlılığı gibi çıkar yollar aramaya başlar. Tatminsizliğe sürüklenir ve bu tatminsizliği bertaraf edecek maddelere yönelir. Gençliğin önündeki en önemli ideal, bu dünyayı elbette ki yaşanabilir hale getirmek olmalıdır. Sadece bununla da yetinmeyip nereye gittiğinin, nasıl bir menzile gittiğinin farkında olabilmesi lazım. Nasıl bir menzile gittiğini unutmayıp oraya göre hazırlığını yaparsa, gençliğin önünde tehlike söz konusu olamaz. Değerli Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da telaffuz ettiği gibi: Dindar bir nesil yetiştirmeliyiz. Biz dindar bir gençlik, nesil dediğimiz zaman, maalesef bazı insanlar buna alaycı bir şekilde yaklaştılar. Bu söylemin ne kadar geniş bir kavram ifade ettiğini, dindar gençliğin, dindar neslin ne demek olduğunu, dindar neslin ne tür faydalar getirdiğini, dindar olmayan bir neslinde ne tür zararlara sebebiyet verdiğinin farkında değiller. Ümit ediyorum ki o alay edenlerde farkına varacaklardır. İnşallah iyi bir şekilde farkında varırlar. Kötü şeylerden ders alıp, kendi başlarına kötü olaylar gelmeden, kendileri bu cemiyet içerisinde bu dindar olmayan zararlı gençliğin, tabi ki her dindar olmayan zararlı değil ama sonuçta dindar olanın, zararlı olmama ihtimali, dindar olmayandan çok daha fazladır. İnsanın içinde bir Allah korkusu varsa, o insan her halükarda Allah korkusu olmayan insandan bir adım daha öndedir. O insana biraz daha emin olarak yaklaşabilirsiniz. Bizim dindar nesilden kastımız, içinde Allah korkusu olan ve nasıl bir menzile gittiğinin farkında olan bir gençliktir. Dindar gençlik bizim için temel hedeftir.’ Dedi.
‘’Zeynep Müjde Sakar’ı tebrik ediyorum’’.
Gülpınar sözlerinin sonunda konferansın koordinatörlüğünü yapan Zeynep Müjde Sakar’a teşekkür etti. Gülpınar konuşmasına ‘Siverek önemli bir meselede öncülük yapıyor. Bunda değerli hemşerimiz, kendisiyle her zaman gurur duyduğumuz, çalışmalarıyla övündüğümüz, gelecek vaat eden, bizler için önemli bir profil olan Zeynep Müjde Sakar kardeşimi tebrik ediyorum. Kendisi siyasi hayatına atıldığı günden beri, dikkatle izlediğim bir şekilde, toplumun yakından ilgilendiren konulara temas ederek, bu konularda ne yapabilirim endişesini taşıyarak bizlerle her zaman sürekli istişare halinde oldu.’ sözleriyle son verdi.
‘’Madde bağımlılığı endişe verici boyutlarda.’’
Yeni Türkiye Geleceğini tartışıyor konferanslar serisinin koordinatörü Zeynep Müjde Sakar’da madde bağımlılığı ile ilgili bir konuşma yaptı. Zeynep Müjde Sakar madde bağımlılığının gerek Türkiye’de gerekse de Dünya ülkelerinin gündeminde öncelikli hedeflerden biri haline geldiğini ifade etti. Türkiye dahil tüm Dünya ülkelerinde uyuşturucu kullanım ve bağımlılık oranlarının endişe verici boyutlarda arttığına dikkat çeken Sakar, bu durumun toplumun sosyo-kültürel yapısını sarstığına ve ciddi sosyal riskler oluşturduğuna işaret etti.
‘’Uyuşturucu bağımlılığı toplumun kanayan yarası.’’
Gençlere yönelik ciddi bir tehdit olarak algılanabilen uyuşturucu bağımlılığının toplumun kanayan bir yarası olduğunun altını da çizen Sakar ‘Son zamanlarda öldürücü nitelikteki uyuşturucu madde bağımlılığının giderek artması, toplumsal duyarlılık ve farkındalığın gelişmesi açısından bizleri bu çalışmaya sevk etmiştir. Bu konuda üzerimize düşen görev, mücadele konusundaki toplumsal bilinci geliştirmek ve bu husustaki algı yönetimini doğru planlamaktır. Hükümetimiz konu ile ilgili yoğun çalışmalarla ciddi bir mücadele başlatmış olup, gerek sağlık alanında gerekse de sosyo-kültürel alanda yapmış olduğu çalışmalar eş güdümlü koordinasyon sağlayarak mücadelemize güç katmaktadır. Son günlerde ölüm haberleriyle yoğun olarak yankı bulan ve her türlü arz mücadelesine rağmen deneme ve kullanım oranları giderek artmaktadır. Uyarıcı ve uyuşturucu maddeler bağımlılık alanında karşılaşılan en can yakıcı sorun olarak karışımıza çıkmaktadır. Gün geçmiyor ki ülkemizin her hangi bir yerinden gözü yaşlı bir anne veya yüreği yanık bir baba bağımlı yavrusu için feryat etmesin yardım istemesin. Bağımlılıkla mücadelenin tek bir kurum ve mercinin işi olmadığını, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının, bu paydaşların ortak çabasını ve uzun soluklu bir programın uygulanması gerektiğini biliyoruz. Bu bağlamda son günlerde hedef haline gelen ülkemizde, güvenlik hizmetlerinin yıllardır başarıyla sürdürdüğü arz mücadelesine ilaveten, uyuşturucu ile top yekün mücadele için 7 bakanlığımızın yeni bir eylem planını açıklaması son derece önemli ve sevindirici bir haberdir. Ancak bu noktada kamuoyunu ve yetkililere bir hususu hatırlatmak isterim. Çağdaş toplumlarda halk sağlığına ilişkin sorunlar devlet mekanizmasının sivil toplumla çalışmasıyla aşılmaktadır. Her şeyi devletin düşünüp planlayıp uyguladığı bir anlayış, çağdaş demokratik ve muhafazakar olan toplumumuzda terk edilmiş bir yönetim tarzıdır. Başta sivil toplum kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının uyuşturucu ile mücadele kapsamında, yer alması, geleneksel devlet algılarının terzine bir arz ifadesi olarak değerlendirilmemeli, bu iş birliği kamuoyuna açıkça deklare edilmelidir. Vatandaşlarımızın da sadece devletten çözüm istemek ve beklemek yerine bu mücadeleye destek vermesi önem arz etmektedir. Bu mücadele hepimizin ortak meselesidir. Aynı hayatı, aynı toprakları paylaşıyor, aynı havayı soluyoruz. Aynı gemideyiz. Uyuşturucuya karşı ortak akıl oluşturmak için buradayız. Tarihi ve kültürel kökleri hala canlı olan mensup olduğu ahlaki değerleri korumayı başarmış bir Türkiye geleceği olan gençleri koruması elzemdir. Toplantımıza teşriflerinden dolayı Şanlıurfa’mız ve Siverek’imiz için büyük şans olan Kasım Gülpınar’a teşekkür ediyorum.’ Şeklinde konuştu.
''Siverek’te 97 kişi bağımlılıktan kurtuldu.''
Siverek Kaymakamı Hamza Erkal ise kaymakamlık olarak 2 yıl önce açtıkları tedavi merkezi sayesinde 97 kişinin madde bağımlılığından kurtulduğunu açıkladı. Erkal ‘Kaymakamlık olarak 2 yıl önce çalışma başlattık. Bu çalışmamızda bir seri toplantılar yaptık. Toplantılar neticesinde, Siverek’te bağımlı insanlar olduğunu, bunların daha çok büyük illerde bağımlı hallere geldiğini, ailelerinin çalışma dolayısıyla gitmesi nedeniyle, oralarda bu maddeye müptela olduğunu ama müptela olduktan sonra da ailelerinin bir şekilde Siverek’e gönderip ıslah etmeye çalıştığını keşfettik. Sivil Toplum Örgütleriyle de ortak proje kapsamında iki katlı, 10 kişinin tedavi görebileceği bir ev kiralandı. Bu ev tamamen izole edildi. Onlara tahsis edildi. Bu ev iki yıl boyunca da 60 kişiye hizmet verdi. 60 insanımız buradan istifade etti. Müdürle beraber psikolog doktor görevlendirildi ve bu insanlarımızın bağımlılıktan kurtulmaları sağlanmaya çalışıldı. Bu merkezde toplam 97 kişi eğitim aldı ve bağımlılık sürecini atlattı. Siverek’te tespit ettiğimiz 100 kişi bulunmakta.’ Dedi.
Siverek Eyüp Cenap Gülpınar Gençlik Merkezi’nde düzenlenen konferansa; Siverek Kaymakamı Hamza Erkal, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili, Siverek Belediye Başkanı, AK Parti Siverek İlçe Başkanı İlhan Çelik, AK Parti Siverek Kadın Kolları Başkanı Ayşe Çakmak, AK Parti Haliliye İlçe Başkanı, AK Parti Eyyübiye İlçe Başkanı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Toplumun Kanayan Yarası Siverek’te Konuşuldu
Yeni Türkiye Geleceğini tartışıyor konferanslar serisinin ‘Madde Bağımlılığı ile Mücadele’ konferansı bugün Siverek’te yapıldı. Koordinatörlüğünü İnsan Kaynakları Uzmanı Zeynep Müjde Sakar’ın yaptığı konferansta Doç. Dr. Hasan Kandemir, katılımcılara madde bağımlılığının zararlarını anlattı.
Konferansta AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar’da bir konuşma yaptı. Gülpınar, uyuşturucuya müptela olduktan sonra ne yaparızdan ziyade, uyuşturucuya müptela olmamak için neler yapılması gerektiğinin üzerinde durulması gerektiğini söyledi.
‘’Annelerin sorumluluğu büyük.’’
Uyuşturucuyla mücadele konusunda, ailede annenin sorumluluğunun babadan daha fazla olduğunu savunan Gülpınar ‘İnşallah anneler bu sorumluluğu hakkıyla yerine getireceklerdir. Kucaklarındaki güzel çocuklar, yarın bu memleketin geleceğini teşkil edecekler. Bu memleketin gençleri olacaklar. Bugün her biri birer nimet olarak kucaklarımızda duran çocuklarımız, bizim istediğimiz, arzuladığımız doğrultuda gençler olmazsa Allah korusun, yarın sadece ailelerine değil, bütün topluma külfet olurlar’ dedi.
‘’Batı’daki bağımlılığın nedeni: Tatminsizlik.’’
Konuşmasında madde bağımlılığını, batının en kötü alışkanlıklardan biri olarak tanımlayan Gülpınar ‘Madde bağımlılığı batı da daha yaygın. Madde bağımlılığı batı da zengin çocuklarının tatminsizlik neticesinde, bütün her şeye kavuşmuş bir çocuğun yapacak bir şey bulamaması nedeniyle, en son çare olarak, tatminsizlik ürünü olarak, kendi bünyesine yerleştirmesiyle ortaya çıkan bir şey. Maalesef orada zenginler bu işi yaparken, bazı insanlar bu gençler üzerinden servetlerine servet katarak sadece zenginleri değil, fakir ailelerin çocuklarını da esir alıyor. Bizler bu maddeden servetlerine servet katan bu canavarlara fırsat vermemek için kendi çocuklarımızı iyi koruma altına almamız lazım. Sağlam ailelerin yapısının bozulması, maalesef çocukları uyuşturucuyla karşı karşıya bırakıyor. Bizim temennimiz Şanlıurfa’mız da geçmişten gelen, sağlam ve imanlı aile yapısının ilelebet devam etmesi ve bu sayının kısıtlı bir noktada kalması. İnşallah o kısıtlı noktayı da kendi iç bünyemizde eritiriz.’ Dedi.
‘’Dindar bir nesil, bizim için temel hedeftir.’’
‘’Gençliğin önünde ideal olmalı.’’
Gençliğin önünde bir idealin olmasının da gerektiğine dikkat çeken Gülpınar, dindar bir neslin kendileri için temel hedef olduğunu söyledi. Gülpınar ‘Gençliğin önünde ideal yoksa, batıdaki gençlikteki gibi kendisine madde bağımlılığı gibi çıkar yollar aramaya başlar. Tatminsizliğe sürüklenir ve bu tatminsizliği bertaraf edecek maddelere yönelir. Gençliğin önündeki en önemli ideal, bu dünyayı elbette ki yaşanabilir hale getirmek olmalıdır. Sadece bununla da yetinmeyip nereye gittiğinin, nasıl bir menzile gittiğinin farkında olabilmesi lazım. Nasıl bir menzile gittiğini unutmayıp oraya göre hazırlığını yaparsa, gençliğin önünde tehlike söz konusu olamaz. Değerli Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da telaffuz ettiği gibi: Dindar bir nesil yetiştirmeliyiz. Biz dindar bir gençlik, nesil dediğimiz zaman, maalesef bazı insanlar buna alaycı bir şekilde yaklaştılar. Bu söylemin ne kadar geniş bir kavram ifade ettiğini, dindar gençliğin, dindar neslin ne demek olduğunu, dindar neslin ne tür faydalar getirdiğini, dindar olmayan bir neslinde ne tür zararlara sebebiyet verdiğinin farkında değiller. Ümit ediyorum ki o alay edenlerde farkına varacaklardır. İnşallah iyi bir şekilde farkında varırlar. Kötü şeylerden ders alıp, kendi başlarına kötü olaylar gelmeden, kendileri bu cemiyet içerisinde bu dindar olmayan zararlı gençliğin, tabi ki her dindar olmayan zararlı değil ama sonuçta dindar olanın, zararlı olmama ihtimali, dindar olmayandan çok daha fazladır. İnsanın içinde bir Allah korkusu varsa, o insan her halükarda Allah korkusu olmayan insandan bir adım daha öndedir. O insana biraz daha emin olarak yaklaşabilirsiniz. Bizim dindar nesilden kastımız, içinde Allah korkusu olan ve nasıl bir menzile gittiğinin farkında olan bir gençliktir. Dindar gençlik bizim için temel hedeftir.’ Dedi.
‘’Zeynep Müjde Sakar’ı tebrik ediyorum’’.
Gülpınar sözlerinin sonunda konferansın koordinatörlüğünü yapan Zeynep Müjde Sakar’a teşekkür etti. Gülpınar konuşmasına ‘Siverek önemli bir meselede öncülük yapıyor. Bunda değerli hemşerimiz, kendisiyle her zaman gurur duyduğumuz, çalışmalarıyla övündüğümüz, gelecek vaat eden, bizler için önemli bir profil olan Zeynep Müjde Sakar kardeşimi tebrik ediyorum. Kendisi siyasi hayatına atıldığı günden beri, dikkatle izlediğim bir şekilde, toplumun yakından ilgilendiren konulara temas ederek, bu konularda ne yapabilirim endişesini taşıyarak bizlerle her zaman sürekli istişare halinde oldu.’ sözleriyle son verdi.
‘’Madde bağımlılığı endişe verici boyutlarda.’’
Yeni Türkiye Geleceğini tartışıyor konferanslar serisinin koordinatörü Zeynep Müjde Sakar’da madde bağımlılığı ile ilgili bir konuşma yaptı. Zeynep Müjde Sakar madde bağımlılığının gerek Türkiye’de gerekse de Dünya ülkelerinin gündeminde öncelikli hedeflerden biri haline geldiğini ifade etti. Türkiye dahil tüm Dünya ülkelerinde uyuşturucu kullanım ve bağımlılık oranlarının endişe verici boyutlarda arttığına dikkat çeken Sakar, bu durumun toplumun sosyo-kültürel yapısını sarstığına ve ciddi sosyal riskler oluşturduğuna işaret etti.
‘’Uyuşturucu bağımlılığı toplumun kanayan yarası.’’
Gençlere yönelik ciddi bir tehdit olarak algılanabilen uyuşturucu bağımlılığının toplumun kanayan bir yarası olduğunun altını da çizen Sakar ‘Son zamanlarda öldürücü nitelikteki uyuşturucu madde bağımlılığının giderek artması, toplumsal duyarlılık ve farkındalığın gelişmesi açısından bizleri bu çalışmaya sevk etmiştir. Bu konuda üzerimize düşen görev, mücadele konusundaki toplumsal bilinci geliştirmek ve bu husustaki algı yönetimini doğru planlamaktır. Hükümetimiz konu ile ilgili yoğun çalışmalarla ciddi bir mücadele başlatmış olup, gerek sağlık alanında gerekse de sosyo-kültürel alanda yapmış olduğu çalışmalar eş güdümlü koordinasyon sağlayarak mücadelemize güç katmaktadır. Son günlerde ölüm haberleriyle yoğun olarak yankı bulan ve her türlü arz mücadelesine rağmen deneme ve kullanım oranları giderek artmaktadır. Uyarıcı ve uyuşturucu maddeler bağımlılık alanında karşılaşılan en can yakıcı sorun olarak karışımıza çıkmaktadır. Gün geçmiyor ki ülkemizin her hangi bir yerinden gözü yaşlı bir anne veya yüreği yanık bir baba bağımlı yavrusu için feryat etmesin yardım istemesin. Bağımlılıkla mücadelenin tek bir kurum ve mercinin işi olmadığını, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının, bu paydaşların ortak çabasını ve uzun soluklu bir programın uygulanması gerektiğini biliyoruz. Bu bağlamda son günlerde hedef haline gelen ülkemizde, güvenlik hizmetlerinin yıllardır başarıyla sürdürdüğü arz mücadelesine ilaveten, uyuşturucu ile top yekün mücadele için 7 bakanlığımızın yeni bir eylem planını açıklaması son derece önemli ve sevindirici bir haberdir. Ancak bu noktada kamuoyunu ve yetkililere bir hususu hatırlatmak isterim. Çağdaş toplumlarda halk sağlığına ilişkin sorunlar devlet mekanizmasının sivil toplumla çalışmasıyla aşılmaktadır. Her şeyi devletin düşünüp planlayıp uyguladığı bir anlayış, çağdaş demokratik ve muhafazakar olan toplumumuzda terk edilmiş bir yönetim tarzıdır. Başta sivil toplum kuruluşlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının uyuşturucu ile mücadele kapsamında, yer alması, geleneksel devlet algılarının terzine bir arz ifadesi olarak değerlendirilmemeli, bu iş birliği kamuoyuna açıkça deklare edilmelidir. Vatandaşlarımızın da sadece devletten çözüm istemek ve beklemek yerine bu mücadeleye destek vermesi önem arz etmektedir. Bu mücadele hepimizin ortak meselesidir. Aynı hayatı, aynı toprakları paylaşıyor, aynı havayı soluyoruz. Aynı gemideyiz. Uyuşturucuya karşı ortak akıl oluşturmak için buradayız. Tarihi ve kültürel kökleri hala canlı olan mensup olduğu ahlaki değerleri korumayı başarmış bir Türkiye geleceği olan gençleri koruması elzemdir. Toplantımıza teşriflerinden dolayı Şanlıurfa’mız ve Siverek’imiz için büyük şans olan Kasım Gülpınar’a teşekkür ediyorum.’ Şeklinde konuştu.
''Siverek’te 97 kişi bağımlılıktan kurtuldu.''
Siverek Kaymakamı Hamza Erkal ise kaymakamlık olarak 2 yıl önce açtıkları tedavi merkezi sayesinde 97 kişinin madde bağımlılığından kurtulduğunu açıkladı. Erkal ‘Kaymakamlık olarak 2 yıl önce çalışma başlattık. Bu çalışmamızda bir seri toplantılar yaptık. Toplantılar neticesinde, Siverek’te bağımlı insanlar olduğunu, bunların daha çok büyük illerde bağımlı hallere geldiğini, ailelerinin çalışma dolayısıyla gitmesi nedeniyle, oralarda bu maddeye müptela olduğunu ama müptela olduktan sonra da ailelerinin bir şekilde Siverek’e gönderip ıslah etmeye çalıştığını keşfettik. Sivil Toplum Örgütleriyle de ortak proje kapsamında iki katlı, 10 kişinin tedavi görebileceği bir ev kiralandı. Bu ev tamamen izole edildi. Onlara tahsis edildi. Bu ev iki yıl boyunca da 60 kişiye hizmet verdi. 60 insanımız buradan istifade etti. Müdürle beraber psikolog doktor görevlendirildi ve bu insanlarımızın bağımlılıktan kurtulmaları sağlanmaya çalışıldı. Bu merkezde toplam 97 kişi eğitim aldı ve bağımlılık sürecini atlattı. Siverek’te tespit ettiğimiz 100 kişi bulunmakta.’ Dedi.
Siverek Eyüp Cenap Gülpınar Gençlik Merkezi’nde düzenlenen konferansa; Siverek Kaymakamı Hamza Erkal, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili, Siverek Belediye Başkanı, AK Parti Siverek İlçe Başkanı İlhan Çelik, AK Parti Siverek Kadın Kolları Başkanı Ayşe Çakmak, AK Parti Haliliye İlçe Başkanı, AK Parti Eyyübiye İlçe Başkanı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
En Çok Okunan Haberler