Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, "Eyyübiye'de göreve başladığımızdan bu yana 62 bin aileye ziyarette bulunduk, bunlardan 42 bin aileye yardım ettik" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 23.11.2018 10:09
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, Yerel Gazeteciler Platformu üyesi gazeteciler ile özel bir mekanda buluştu. Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Ekinci, önemli açıklamalarda bulundu. Geride kalan 4 yılı değerlendiren Ekinci, yaptıkları ve yapamadıkları projelere ilişkin önemli sözler sarf etti.
Sosyoekonomik kültürüne baktığınız zaman Eyyübiye'nin Şanlıurfa’nın en dezavantajlı ilçesi olduğunu belirten Başkan Ekinci, "Eyyübiye'de göreve başladığımızdan bu yana 62 bin aileye ziyarette bulunduk, bunlardan 42 bin aileye yardımda bulunduk" dedi.
"Çok ciddi sıkıntıları olan bir ilçe"
Seçildikten sonra vaatlerini yerine getirmeye çalıştığını söyleyen Ekinci, ilçede çok ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek, “2014 yılında yerel seçimlerden hemen sonra, seçildikten sonra sizlerin de bildiği gibi siyasetçiler seçim döneminde adayken vaatleri vardır. Talipli oldukları yerlerle ilgili hizmetler noktasında projeleri vardır, seçim sonrasında da bu projeleri gerçekleştirmek için bir çalışmalar yapar. Eyyübiye ilçesi sizin de bildiğiniz gibi Şanlıurfa’nın büyükşehir olmasından hemen sonra kurulan bir ilçe, gerek fiziki sınırlara baktığınız zaman gerekse o fiziki sınırların içerisinde kalan insanların sosyoekonomik kültürüne baktığınız zaman herkesin de kabul edebileceği gibi Şanlıurfa’nın en dezavantajlı ilçesidir. Sadece turizm alanında çok avantajlı. Urfa’nın bütün marka değerlerini kendinde barındırıyor ama onun dışında dezavantajlı bir ilçedir. İlçemizin yüzde 83’ü gecekondulaşma kayıtlı, Türkiye’nin en genç ilçesi ama genç nüfusunda çok sıkıntı da olduğu bir ilçedir. 62 bin ailenin sosyal dayanışma ve yardımlaşma vakfına kayıtlı olduğu bir ilçe ve şimdiye kadar da çizilen fiziki sınırların içerisinde kamu adına ciddi sıkıntıların olduğu da bir ilçe. Çok ciddi sıkıntılar olan bir ilçe” dedi.
‘Belli başlı projelerimiz oldu’
Göreve geldiği günden bu yana yapılan projelerle hem Eyyübiye ilçesine hem de halka hizmet ettiklerini söyleyen Ekinci, açıklamasında şunları kaydetti;
“Tabi göreve geldikten sonra bir taraftan fiziki projeler bir taraftan sosyal projelerle halkımıza hizmet etmeye çalıştık ve belli başlı projelerimiz oldu. Misafirhane, 920 yataklı Eyyübiye Eğitim ve Araştırma hastanesinin hemen bitişiğinde kurduğumuz bir misafirhane, sizler de biliyorsunuz ki gerek kırsaldan gerek başka ilçelerden hatta çevre illerden hastalar buraya geliyorlar. Gelen insanların da kültürümüz, geleneğimiz gereği refakatçinin dışında diğer yakınları da misafir olarak hastalara geçmiş olsun derler ve bu bizim güzel geleneklerimizden birisidir. Ama imkan sahibi olmayan insanların yakınları varsa kalabilecekleri uygun bir ortam yok, bizler de Eyyübiye belediyesi olarak hazineden aldığımız 5 bin metrekarelik yerde 100 yataklı 5 yıldızlı otel konforunda bir misafirhane inşa ettik. Hem misafirhanenin mimarisi noktasında Urfa mimarisine uygun olarak yaptık. Bizim yaptığımız bütün eserleri Urfa mimarisine uygun olarak yaptık. Diğer taraftan da daha önceden de olduğu gibi hastanelerin hemen yanında misafirhaneler, ibadethaneler gibi yerlerdi, bir hayırsever vatandaşımıza da cami yapımı için bir yer verdik, güneyden şehre girdiğiniz zaman şehri de süsleyen bir cami inşa ettik. Dolayısıyla da o projemiz bitmiş durumda, açılışa hazır şuan da hizmet vermeye başladı. Gelen insanlarımız orada sembolik rakamlarla kalmaya başladı. Diğer taraftan hizmet binası, yapmamız gereken bir durumdu, biz hizmet binasının yapımıyla ilgili ilçe içerisin de herkesin erişimine uygun bir yer arayışında girdik. Kamu adına olan bütün yerlerde sizin de bildiğiniz gibi genelde davalı, problemli yerlerdir, diğer taraftan vakıflara ait olan yerler var oralar da tarım arazisi olması hasebiyle de gönlümüz buna el vermedi. Özel şahıslara ait olan yerler bu teklifler de geldi bize bu konuda da belki kamuoyunu ikna edemeyiz diye bu anlamda o konuda geri durduk biraz. 1 metrekare gelişim alanı olmayan bir yerde de biz Osmanlı parkının olduğu yerde 500 dönümlük parkın ortasına tam zirve de dağlık bir alan var, yaklaşık 780 milyar bedelle burayı patlattık ve yaptık. Burada 44 bin metrekarelik alan elde ettik. Bu alanın bugünkü rayiç bedeli yaklaşık 30 milyon değerinde bir arsa elde etmiş olduk. Bu 780 bin liraya patlattığımız yerde 2 milyon liralık stabilize malzeme elde ettik. Onu kırsaldaki mahalleler için döşedik ve oraya başta gençlik külliyesi olarak düşündüğümüz bir projemiz, daha sonra hizmet binası ile ilgili yer çözülemeyince, hizmet binasına revize etmek kaydıyla da hizmet binamızı inşa ettik. Fiziki gerçekleşmesi yüzde 90’larda, inşallah hizmet vermeye başlayacak yanında da meydanı olan ve tabi ki yine Urfa mimarisine uygun bir şekilde de inşa edildi. Gençlik külliyesi olarak planladığımız yer, gençlik merkezlerinin yapımından dolayı artık buraya çok ciddi bir talep olmayınca biz burayı hizmet binasına dönüştürdük, açılışa da hazır durumda. Yine Kitap Otağı, Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim beyannamelerinden birisiydi. Onu da ilçemize kazandırdık, açılışı da yapıldı. Diğer taraftan Aliya İzzetbegoviç Kültür Konağı, bu yeri kamulaştırmak kaydıyla yıkıp tekrar Urfa’nın mimarisine uygun kuruldan da geçen bir şekilde projeyle burayı da hizmete açtık. Muhtar evlerimizi bu süre zarfında inşa ettik, fiziki anlamda tabi AK evler spor salonları var. Uygun yerleri kiralamak kaydıyla AK Evler spor salonlarımız da şuan da faal durumda. Yaklaşık 10 bin gencimiz buralardan istifade ediyor.”
‘Projeler yeterli değil’
Yapılan projelere ilişkin olarak konuşan Mehmet Ekinci, “Tüm bu fiziki projeler yeterli mi? Değil, daha fazlasını yapmak lazım. Turkuaz konutları, özel konut anlamında üretildi. 40 milyon TL değerinde konutlar ve o konutlarımız da şu anda gerek kamu kurumlarıyla kentsel dönüşüme de katkı da bulunması anlamında bu tarz çalışmalarımızda var ve orası da faal durumda. Projelerin maliyetine gelecek olursak, misafirhane yaklaşık 6 milyon TL’ye mal oldu, hizmet binamız yaklaşık 7 milyon lira tutarında bir bedel, meydan yaklaşık 2 milyon lira bedelinde bir rakam. Tabi bu fiziki durumlarla alakalı ve burada daha çok bir taraftan alan oluştururken diğer taraftan da bu kısa süre zarfında fiziki anlamda insanların taleplerine karşılık verecek çalışmalar yürüttük. Yine ilçemize kazandırdığımız yer noktasında bir kez daha ifade etmek istiyorum, 1 metrekare gelişimi olmayan bir ilçeydik, şu anda geldiğimiz nokta itibariyle en son çevre şehircilik bakanlığımızdan yüzde 100’ü hazineye ait 1,5 milyon kare yer aldık. Bunun parasal değerine bakacak olursak 300–350 milyon lira değerinde bir bedel çıkıyor ortaya. Çok ciddi anlamda kredimize katkı sağlayacak. Hazineye ait yerlerin açılmasıyla beraber oradan da 2 milyon metrekareye yakın satışından, belediyemize bir gelir olur. Rakamsal değerini ifade edecek olursak 500 milyon lira civarında. Dolayısıyla 1 metrekare gelişim alanı olmayan bir yerden şuan da 700–800 milyon liralık kaynağa sahip bir belediye durumuna geldik. Onların parasal değere dönüşümü noktasında şimdiye kadar nakde dönüştürülmemiş yerlerdi. Ama inşallah düzgün bir planlamayla hem şehircilik anlamında katkı sağlayacak hem de başka hizmetlerin yürütülmesi konusunda çok ciddi bir kaynak oluşturmuş durumundayız. Dolayısıyla Eyyübiye ilçesinde bundan sonraki süreçte çok daha ciddi hizmetleri de beklenecek. Turizm yolu projemiz var yatırım programına alındı, bununla ilgili ödenek de gönderildi. Büyükşehir belediyemizin kamulaştırma kararı ile 35 metre üzerinde bir bulvar var, bulvarın da kentsel dönüşüme katkı sağlayacak bir şekilde bir dönüşüm ve onun da ötesinde bunun üzerine kurulacak ticari yerler. Özellikle yöresel ürünlerin satılacağı, turistik anlamında ürünlerin satılacağı yerler de kazandırmış olacağız” ifadelerine yer verdi.
‘Borçlanma var ama ilimizin en zenginiyiz’
Hizmetlere ayrılan bütçe ve yapılan borçlanmaya dair açıklamaya yapan Ekinci, “Bu hizmetleri yürütürken, Eyyübiye Belediyesi olarak bizim İller Bankası dışında bir gelirimiz yok. İller Bankasından gelen gelirin de sadece cari giderlere yettiğini hepimiz biliyoruz. Ama ortaya koyduğunuz bu değer, bu projeler tabi ki yasal izinler doğrultusunda, bir kısım borçlanma da var. Bunun içerisinde fakat biraz önce ifade etmeye çalıştığım gibi total anlamda baktığınız zaman belki de ilimizin en zengini durumundayız kazandırdığımız alanlarla. Biraz önce ifade ettiğim gibi, belki de ilçemiz kazandırdığımız alanlarla ilimizin en zengin alanı” sözlerini kullandı.
‘Bunun vebali hepimizin üzerinde’
Çalışmalar doğrultusunda Eyyübiye halkını ziyaret ettiklerini, çeşitli yardımlarda bulunduklarını ancak yardıma muhtaç birçok ailenin de olduğunu belirten Ekinci, “62 bin ailenin sosyal dayanışma ve yardımlaşma vakfına kayıtlı olduğu bir ilçede, bizler eğer 60 bin aileyi ziyaret etmişsek ve bu 60 bin ailenin 50 bin ailesine küçük büyük yardımlarımız dokunmuşsa, kimine gıda yardımı, kimine hasta yatağı, kimini en gelişmiş hastaneye götürmüşüz. Bu anlamda baktığınız zaman bu kadar insana ulaşmak bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Çünkü o kadar ailenin duasının alıyoruz ki, kışın ziyaret etmediğimizde sabaha çıkmayacak durumda gördüğümüz o kadar sıkıntılı insan var ki, ulaşmışız, kamu hizmetiyle onlara yardım etmişiz ama duaları biz almışız. Bu bizi mutlu etmiştir ama üzen olayda şu, ulaşamadığımız insanlar olduğunu biz hala biliyoruz. Bir sokağa girdik, bir eve girdik bir sıkıntısı var ama karşı komşu daha kötü durumdadır. O sokak boyunca 10 eve girdiğimizde, çok hazin öyküler olduğunu gördük. Bunların 21. yüzyılda hala yaşanması bizi gerçekten üzüyor. Fiziki anlamda bir şeyler ortaya koyabilirsin, koyun ama eğer bugün gerçekten evine ekmek götürecek insan varsa, eşi cezaevinde veya farklı şekilde bir sorunla karşılaşmış. Şimdi sobasına koyacak odunu yoksa elektrik ve su parasını vermediği için elektrik ve suyu kesilmişse bunu vebali hep bizim üzerimizde. Bunu vebali gerçekten ciddi bir şekilde üzüyor. Devletimiz sosyal yardımlaşma anlamında her yere ulaşmaya çalışıyor. Ama bunların bazı kriterleri vardır, bazıları bunları belgelendiremiyor. Belgelendirmediği zaman yasal anlamda yardımlar yapamıyor. Biz belediye olarak böyle durumlarda bu inisiyatifi alıyoruz ve bu yardımları yapıyoruz’ diyerek sözlerine son verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Ekinci: "62 Bin aileyi ziyaret ettik"
Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, "Eyyübiye'de göreve başladığımızdan bu yana 62 bin aileye ziyarette bulunduk, bunlardan 42 bin aileye yardım ettik" dedi.
Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, Yerel Gazeteciler Platformu üyesi gazeteciler ile özel bir mekanda buluştu. Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Ekinci, önemli açıklamalarda bulundu. Geride kalan 4 yılı değerlendiren Ekinci, yaptıkları ve yapamadıkları projelere ilişkin önemli sözler sarf etti.
Sosyoekonomik kültürüne baktığınız zaman Eyyübiye'nin Şanlıurfa’nın en dezavantajlı ilçesi olduğunu belirten Başkan Ekinci, "Eyyübiye'de göreve başladığımızdan bu yana 62 bin aileye ziyarette bulunduk, bunlardan 42 bin aileye yardımda bulunduk" dedi.
"Çok ciddi sıkıntıları olan bir ilçe"
Seçildikten sonra vaatlerini yerine getirmeye çalıştığını söyleyen Ekinci, ilçede çok ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek, “2014 yılında yerel seçimlerden hemen sonra, seçildikten sonra sizlerin de bildiği gibi siyasetçiler seçim döneminde adayken vaatleri vardır. Talipli oldukları yerlerle ilgili hizmetler noktasında projeleri vardır, seçim sonrasında da bu projeleri gerçekleştirmek için bir çalışmalar yapar. Eyyübiye ilçesi sizin de bildiğiniz gibi Şanlıurfa’nın büyükşehir olmasından hemen sonra kurulan bir ilçe, gerek fiziki sınırlara baktığınız zaman gerekse o fiziki sınırların içerisinde kalan insanların sosyoekonomik kültürüne baktığınız zaman herkesin de kabul edebileceği gibi Şanlıurfa’nın en dezavantajlı ilçesidir. Sadece turizm alanında çok avantajlı. Urfa’nın bütün marka değerlerini kendinde barındırıyor ama onun dışında dezavantajlı bir ilçedir. İlçemizin yüzde 83’ü gecekondulaşma kayıtlı, Türkiye’nin en genç ilçesi ama genç nüfusunda çok sıkıntı da olduğu bir ilçedir. 62 bin ailenin sosyal dayanışma ve yardımlaşma vakfına kayıtlı olduğu bir ilçe ve şimdiye kadar da çizilen fiziki sınırların içerisinde kamu adına ciddi sıkıntıların olduğu da bir ilçe. Çok ciddi sıkıntılar olan bir ilçe” dedi.
‘Belli başlı projelerimiz oldu’
Göreve geldiği günden bu yana yapılan projelerle hem Eyyübiye ilçesine hem de halka hizmet ettiklerini söyleyen Ekinci, açıklamasında şunları kaydetti;
“Tabi göreve geldikten sonra bir taraftan fiziki projeler bir taraftan sosyal projelerle halkımıza hizmet etmeye çalıştık ve belli başlı projelerimiz oldu. Misafirhane, 920 yataklı Eyyübiye Eğitim ve Araştırma hastanesinin hemen bitişiğinde kurduğumuz bir misafirhane, sizler de biliyorsunuz ki gerek kırsaldan gerek başka ilçelerden hatta çevre illerden hastalar buraya geliyorlar. Gelen insanların da kültürümüz, geleneğimiz gereği refakatçinin dışında diğer yakınları da misafir olarak hastalara geçmiş olsun derler ve bu bizim güzel geleneklerimizden birisidir. Ama imkan sahibi olmayan insanların yakınları varsa kalabilecekleri uygun bir ortam yok, bizler de Eyyübiye belediyesi olarak hazineden aldığımız 5 bin metrekarelik yerde 100 yataklı 5 yıldızlı otel konforunda bir misafirhane inşa ettik. Hem misafirhanenin mimarisi noktasında Urfa mimarisine uygun olarak yaptık. Bizim yaptığımız bütün eserleri Urfa mimarisine uygun olarak yaptık. Diğer taraftan da daha önceden de olduğu gibi hastanelerin hemen yanında misafirhaneler, ibadethaneler gibi yerlerdi, bir hayırsever vatandaşımıza da cami yapımı için bir yer verdik, güneyden şehre girdiğiniz zaman şehri de süsleyen bir cami inşa ettik. Dolayısıyla da o projemiz bitmiş durumda, açılışa hazır şuan da hizmet vermeye başladı. Gelen insanlarımız orada sembolik rakamlarla kalmaya başladı. Diğer taraftan hizmet binası, yapmamız gereken bir durumdu, biz hizmet binasının yapımıyla ilgili ilçe içerisin de herkesin erişimine uygun bir yer arayışında girdik. Kamu adına olan bütün yerlerde sizin de bildiğiniz gibi genelde davalı, problemli yerlerdir, diğer taraftan vakıflara ait olan yerler var oralar da tarım arazisi olması hasebiyle de gönlümüz buna el vermedi. Özel şahıslara ait olan yerler bu teklifler de geldi bize bu konuda da belki kamuoyunu ikna edemeyiz diye bu anlamda o konuda geri durduk biraz. 1 metrekare gelişim alanı olmayan bir yerde de biz Osmanlı parkının olduğu yerde 500 dönümlük parkın ortasına tam zirve de dağlık bir alan var, yaklaşık 780 milyar bedelle burayı patlattık ve yaptık. Burada 44 bin metrekarelik alan elde ettik. Bu alanın bugünkü rayiç bedeli yaklaşık 30 milyon değerinde bir arsa elde etmiş olduk. Bu 780 bin liraya patlattığımız yerde 2 milyon liralık stabilize malzeme elde ettik. Onu kırsaldaki mahalleler için döşedik ve oraya başta gençlik külliyesi olarak düşündüğümüz bir projemiz, daha sonra hizmet binası ile ilgili yer çözülemeyince, hizmet binasına revize etmek kaydıyla da hizmet binamızı inşa ettik. Fiziki gerçekleşmesi yüzde 90’larda, inşallah hizmet vermeye başlayacak yanında da meydanı olan ve tabi ki yine Urfa mimarisine uygun bir şekilde de inşa edildi. Gençlik külliyesi olarak planladığımız yer, gençlik merkezlerinin yapımından dolayı artık buraya çok ciddi bir talep olmayınca biz burayı hizmet binasına dönüştürdük, açılışa da hazır durumda. Yine Kitap Otağı, Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim beyannamelerinden birisiydi. Onu da ilçemize kazandırdık, açılışı da yapıldı. Diğer taraftan Aliya İzzetbegoviç Kültür Konağı, bu yeri kamulaştırmak kaydıyla yıkıp tekrar Urfa’nın mimarisine uygun kuruldan da geçen bir şekilde projeyle burayı da hizmete açtık. Muhtar evlerimizi bu süre zarfında inşa ettik, fiziki anlamda tabi AK evler spor salonları var. Uygun yerleri kiralamak kaydıyla AK Evler spor salonlarımız da şuan da faal durumda. Yaklaşık 10 bin gencimiz buralardan istifade ediyor.”
‘Projeler yeterli değil’
Yapılan projelere ilişkin olarak konuşan Mehmet Ekinci, “Tüm bu fiziki projeler yeterli mi? Değil, daha fazlasını yapmak lazım. Turkuaz konutları, özel konut anlamında üretildi. 40 milyon TL değerinde konutlar ve o konutlarımız da şu anda gerek kamu kurumlarıyla kentsel dönüşüme de katkı da bulunması anlamında bu tarz çalışmalarımızda var ve orası da faal durumda. Projelerin maliyetine gelecek olursak, misafirhane yaklaşık 6 milyon TL’ye mal oldu, hizmet binamız yaklaşık 7 milyon lira tutarında bir bedel, meydan yaklaşık 2 milyon lira bedelinde bir rakam. Tabi bu fiziki durumlarla alakalı ve burada daha çok bir taraftan alan oluştururken diğer taraftan da bu kısa süre zarfında fiziki anlamda insanların taleplerine karşılık verecek çalışmalar yürüttük. Yine ilçemize kazandırdığımız yer noktasında bir kez daha ifade etmek istiyorum, 1 metrekare gelişimi olmayan bir ilçeydik, şu anda geldiğimiz nokta itibariyle en son çevre şehircilik bakanlığımızdan yüzde 100’ü hazineye ait 1,5 milyon kare yer aldık. Bunun parasal değerine bakacak olursak 300–350 milyon lira değerinde bir bedel çıkıyor ortaya. Çok ciddi anlamda kredimize katkı sağlayacak. Hazineye ait yerlerin açılmasıyla beraber oradan da 2 milyon metrekareye yakın satışından, belediyemize bir gelir olur. Rakamsal değerini ifade edecek olursak 500 milyon lira civarında. Dolayısıyla 1 metrekare gelişim alanı olmayan bir yerden şuan da 700–800 milyon liralık kaynağa sahip bir belediye durumuna geldik. Onların parasal değere dönüşümü noktasında şimdiye kadar nakde dönüştürülmemiş yerlerdi. Ama inşallah düzgün bir planlamayla hem şehircilik anlamında katkı sağlayacak hem de başka hizmetlerin yürütülmesi konusunda çok ciddi bir kaynak oluşturmuş durumundayız. Dolayısıyla Eyyübiye ilçesinde bundan sonraki süreçte çok daha ciddi hizmetleri de beklenecek. Turizm yolu projemiz var yatırım programına alındı, bununla ilgili ödenek de gönderildi. Büyükşehir belediyemizin kamulaştırma kararı ile 35 metre üzerinde bir bulvar var, bulvarın da kentsel dönüşüme katkı sağlayacak bir şekilde bir dönüşüm ve onun da ötesinde bunun üzerine kurulacak ticari yerler. Özellikle yöresel ürünlerin satılacağı, turistik anlamında ürünlerin satılacağı yerler de kazandırmış olacağız” ifadelerine yer verdi.
‘Borçlanma var ama ilimizin en zenginiyiz’
Hizmetlere ayrılan bütçe ve yapılan borçlanmaya dair açıklamaya yapan Ekinci, “Bu hizmetleri yürütürken, Eyyübiye Belediyesi olarak bizim İller Bankası dışında bir gelirimiz yok. İller Bankasından gelen gelirin de sadece cari giderlere yettiğini hepimiz biliyoruz. Ama ortaya koyduğunuz bu değer, bu projeler tabi ki yasal izinler doğrultusunda, bir kısım borçlanma da var. Bunun içerisinde fakat biraz önce ifade etmeye çalıştığım gibi total anlamda baktığınız zaman belki de ilimizin en zengini durumundayız kazandırdığımız alanlarla. Biraz önce ifade ettiğim gibi, belki de ilçemiz kazandırdığımız alanlarla ilimizin en zengin alanı” sözlerini kullandı.
‘Bunun vebali hepimizin üzerinde’
Çalışmalar doğrultusunda Eyyübiye halkını ziyaret ettiklerini, çeşitli yardımlarda bulunduklarını ancak yardıma muhtaç birçok ailenin de olduğunu belirten Ekinci, “62 bin ailenin sosyal dayanışma ve yardımlaşma vakfına kayıtlı olduğu bir ilçede, bizler eğer 60 bin aileyi ziyaret etmişsek ve bu 60 bin ailenin 50 bin ailesine küçük büyük yardımlarımız dokunmuşsa, kimine gıda yardımı, kimine hasta yatağı, kimini en gelişmiş hastaneye götürmüşüz. Bu anlamda baktığınız zaman bu kadar insana ulaşmak bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Çünkü o kadar ailenin duasının alıyoruz ki, kışın ziyaret etmediğimizde sabaha çıkmayacak durumda gördüğümüz o kadar sıkıntılı insan var ki, ulaşmışız, kamu hizmetiyle onlara yardım etmişiz ama duaları biz almışız. Bu bizi mutlu etmiştir ama üzen olayda şu, ulaşamadığımız insanlar olduğunu biz hala biliyoruz. Bir sokağa girdik, bir eve girdik bir sıkıntısı var ama karşı komşu daha kötü durumdadır. O sokak boyunca 10 eve girdiğimizde, çok hazin öyküler olduğunu gördük. Bunların 21. yüzyılda hala yaşanması bizi gerçekten üzüyor. Fiziki anlamda bir şeyler ortaya koyabilirsin, koyun ama eğer bugün gerçekten evine ekmek götürecek insan varsa, eşi cezaevinde veya farklı şekilde bir sorunla karşılaşmış. Şimdi sobasına koyacak odunu yoksa elektrik ve su parasını vermediği için elektrik ve suyu kesilmişse bunu vebali hep bizim üzerimizde. Bunu vebali gerçekten ciddi bir şekilde üzüyor. Devletimiz sosyal yardımlaşma anlamında her yere ulaşmaya çalışıyor. Ama bunların bazı kriterleri vardır, bazıları bunları belgelendiremiyor. Belgelendirmediği zaman yasal anlamda yardımlar yapamıyor. Biz belediye olarak böyle durumlarda bu inisiyatifi alıyoruz ve bu yardımları yapıyoruz’ diyerek sözlerine son verdi.
En Çok Okunan Haberler