Turizmci Çeçen’den Urfa hakkında önemli açıklamalar
Turizmci Çeçen’den Urfa hakkında önemli açıklamalar
Turizm Elçiler Derneği Kurucusu ve Başkanı Mehmet Çeçen, Şanlıurfa turizminin içinde olduğu durumu ve bununla ilgili dernek olarak yaptıkları çalışmaları Şanlıurfa Olay gazetesinden Bilal Bebe’ye açıkladı.
Haber Giriş Tarihi: 22.11.2016 08:46
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Dernek olarak Şanlıurfa’nın tarihi değerlerini dünyaya tanıtmak için yaptıkları çalışmalarını gazetemize açıklayan Turizm Elçiler Derneği Kurucusu ve Başkanı Mehmet Çeçen, uyuşturucu bağımlısı olan gençlerin madde bağımlılığından kurtarmak için de çalıştıklarını belirtti. Çeçen, Türkiye’de madde bağımlılığı ile mücadelenin yüzeysel olduğunu belirtti.
Turizm Elçiler Derneği olarak yaptığınız çalışmalar hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Projelerimiz genelde gençler, engelliler ve kadınlar içindir. Kadınların ekonomiye kazandırılması, gençler için madde bağımlılığı, engelliler için ise down sendromlu projeleriyle çalışmalar yürüttük.
Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü ile ortak projelerimiz oldu. Göbeklitepe’nin tanıtımına soyunduk şu anda. Türkiye’nin birçok yerinde elçilerimiz oldu. Bizi üzen 2012’de Göbeklitepe’nin tanıtımı hakkında bir panel düzenlemek istedik. Bunun için devlet yetkililerinden de bir yardım beklemedik. İl Özel idaresi sekreterliği Panel düzenlemek için istediğimiz yeri bize vermediler. Bunlar çok üzücü şeyler.
Adana’da ciddi bir Amaten Merkezi var. Fakat yerel ve ulusal basından edindiğimiz bilgilere göre madde bağımlılarına cezaevi yöntemiyle tedavi ediyorlar. Oysa Osmanlı döneminde her türlü meslek alanında üretilecek şekilde dizayn edilmiş bir amaten mantığı varken; şimdi cezaevi mantığıyla yürütülen bir amaten var. Bu konuda yetkili olduğunuz için görüşlerinizi aktarır mısınız?
Madde Bağımlıları Elçileri Derneği olarak Türkiye’de bütün toplantılara panelist olarak katılmaya çalışıyoruz. Tabi Osmanlı döneminde uygulanan yöntem mantıklıdır. Onun dışında da başka yöntem yok. Bizim projemiz genelde madde bağımlılarını topluma kazandırılması üzerinedir. Madde bağımlılarını ilaçla tedavi etmek, mümkün değil. Ancak ilacın kullanıldığı bağımlı olduğu yöntem yerine onun hobisi olan (Çiftçilik, tarımla uğraşmak, marangozluk) mesleğe destek olunması gerekir.
Örneğin Hollanda’da yapılan yöntemde tedaviye giren çıkamıyor. Orada bağımlı olan kişilere resim çizdiriyorlar. Osmanlı’da da bu yöntem uygulanıyordu. Buna dayanarak Şanlıurfa’da eski havaalanı yerinde 200 yataklı bir amaten kurulacağına dair Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat çiftçi ve Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci arasında bir sözleşme imzalandı. Şanlıurfa’da da ciddi bir madde bağımlılığı sorunu var. Bu amaten’in yapılması sonucu başarılı olunur mu?
Hollanda’da olan yöntem takdir edicidir. Ancak Hollanda’da bu yöntemin uygulanması açısından konuya yüzeysel bakılmamış. Madde bağımlısı olan biri sadece kendisi zarar görmez. Onunla birlikte ailesi de zarar görmüş durumda. Bağımlılık kanserden daha kötü bir hastalık. Bunun tedavisi imkansız diyemem. Fakat biz bir kişiyi bağımlılıktan kurtarsak dünyanın insanlarını kurtarmış oluruz. Biz genelde uyuşturucu bağımlılarıyla mücadele etmek istedik. Hollanda’da bu uygulamanın yapılması ise hapishanede besledikleri kişilerin bütçesi çok yüksek. Şanlıurfa’da hapishanede bulunan bin kişiden 600 kişi madde bağımlısıdır. Yani uyuşturucudan yakalanmış kişilerdir. Bu kişileri rehabilite etmek için bunların meşguliyetleriyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Zaten madde bağımlılığı boşluktan, işsizlikten, dışlanmaktan kaynaklanıyor.
‘Uyuşturucu bağımlısı sayısı 37 bin kişi civarında’
Son günlerde uyuşturucu vakalarının patlak vermesinin nedeni nedir? Bunun sebebi ekonomik sıkıntılar mıdır? Özellikle son 5 yılda Şanlıurfa’da madde bağımlı olan gençlerin sayısında korkunç rakamlar var. bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim istatistiklerimize göre Şanlıurfa’da bütün ilçeler dahil uyuşturucu kullanıcılarının sayısı 37 bin kişi. Uyuşturucu bağımlıları ile ilgili bir komisyon Şanlıurfa’da kurulmuş zaten. Bizim de bu komisyonla yakından ilişkilerimiz oluyor. Suriye’den Şanlıurfa’ya leblebi gibi uyuşturucu giriyor. Örneğin ekstazi hapı denilen bir ilaç Kilis’te üretiliyor. Ve buna herhangi bir denetim yapılmıyor. Şanlıurfa’da da bu tür ilaçların satıldığı yerler vardı. Yani bu konuda bataklığı kurutmak yerine sinekleri tek tek öldürüyoruz.
Şanlıurfa emniyeti uyuşturucu bağımlılığıyla ilgili sizinle çalışmayı teklif ederse bunu kabul eder misiniz?
Daha önceleri de emniyetle iletişimimizi koparmıyorduk. Emniyetle çalışmayı düşünmüyorum.
Şanlıurfalı vatandaşların adına şunu sormak istiyorum. Halilurrahman gölünü Balıklıgöl’e çevirenlerin hakkında dava açıp ‘Burası Balıklıgöl değil, burası Halilurrahman gölüdür’ diyebilir misiniz?
Halilurrahman’ı Balıklıgöl yapmaları, orada bir turizmcinin elinde olan bir şey değil. Balıklıgöl ismini uygun görmüyorum. Tabii ki Şanlıurfa’nın Halilurrahman hakkında da çeşitli projelerimiz vardır. Özellikle Şanlıurfa’nın mağaraları hakkında bir hocamız ünlü bir tarihçiydi getirdim, mağaraları gezdirdim; o da tarihçeler kitabını yayımladı. Bu kitap Şanlıurfa’nın özellikle mağaralarını, tarihini konu aldı.
‘Hazreti Davut Urfalıdır’
Hazreti Davut’un Şanlıurfalı olduğu, mabetinin Şanlıurfa’da olduğu söyleniyor. Siz de buna inanan biri olarak neye dayanarak Hazreti Davut’un Şanlıurfalı olduğunu söylüyorsunuz?
Bununla ilgili araştırdığım kaynaklar vardır. Hazreti Davut’un bu bölgeden gittiğini belirten kaynaklar var. Haklı belgelerle bunu kanıtlarım. Ben varsayımlarla bu iddiaları ortaya koymuyorum. Urfa’da birçok mağara var, bunların da mabet olarak kullanıldığı kaynakları vardır. Sümerler döneminde Şanlıurfa Kalesi’nin batısında bulunan evlerin hepsi mağaraydı. Bu mağaraların çoğu da mezarlık olarak kullanılmış. Hazreti Davut’un bu bölgeden Filistin’e gittiğine inanmayanların görüşlerini doğru bulmuyorum. Bu konuyu araştırmadan konuşuyorlar. Ben kaynağa dayanarak konuşuyorum.
‘Tarihi mekanlarda ciğerci dükkanları açılmış’
Şanlıurfa’da deniz yok. Bu kentte olan 12 bin yıllık Göbeklitepe var. Yani nereye bakıyorsak bir tarih kokuyor. Şanlıurfa’da, nerede bir tarihi mekan görüyorsak yanında bir ciğerci dükkanı, çay ocağı, nargile mekanı kurulmuş. Turizmciler, bunun yanında belediye başkanları dahil turizme gereken önemi veriyor muyuz? Şanlıurfa’da oteller boş kalmış durumda. Bu terör olayları nedeniyle mi yoksa gereken çalışmayı yapmadığımızdan mı kaynaklanıyor?
Ben kendi adıma turizmci olarak turizmin gelişmesi için çalışmalar yaptım, platformlar gerçekleştirdim. Şanlıurfa’da turizmden bahsedebilmek için bu alanın uzmanı olmak gerekir. Geçmişte yaptığımız bir projede Gümrük Hanı’nı, Topçu Hanı’nı ele aldım. Onlar için bir proje yaptım. Bahsettiğiniz gibi Gümrük Hanı’nda ciğerci dükkanları kurulmuş durumda. Bu tarihi yerlere yakışmayan bir durumdur. Bunları tespit ederek belediyeye bildirdik. Ancak projenin yürümediğini gördük. çünkü bu durumun üzerinde yetkililer durmadı. Tarihi değerler üzerine bir panel düzenlemek istedik ancak bize bu paneli yapmak için bir yer tahsis edilmedi. Böylelikle Göbeklitepe’yi dünyaya tanıtamadık.
‘Göbeklitepe’nin Hilvan’a kadar uzantısı var’
Göbeklitepe’nin Hilvan’a kadar uzantısının olduğu söylemleri var. Bu doğru mu?
Evet bu söylemler doğrudur. Zaten Göbeklitepe’ye de oradan ulaşıldı. Göbeklitepe’ye bakıldığında Nemrut görünür. Ben Şanlıurfa’nın turizmini korumak için kendimi çalışmalara adamışım. Göbeklitepe için şu anda çalışmalarım var.
‘Yeni bir Göbeklitepe olabilir’
Hilvan, Viranşehir ve Bozova üçgeninde höyükler olduğu bilgisi var. Bu alanda kazı yapılması sonucu yeni bir Göbeklitepe’nin çıkması mümkün müdür?
Tabii ki bu üçgende olan höyükler de Göbeklitepe’nin devamı niteliğinde. Ama Göbeklitepe kazısı daha bitmemiş durumda. Daha 60 dönümlük alan duruyor. Bunun kazılması çok zor görünüyor. Çünkü bu alana kendini adamış birileri yoktur. Bu yüzden turizm gelişemez. Ben bu alanda maaş alan birisi olsaydım ben de bu sorunları görmeyebilirdim.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Maalesef önemli konumda olan bu ülkenin değerlerini bilmiyoruz. İnşallah bu değerlerin kıymetini anlarız, değerlerimize sahip çıkarız. Bana konuşma fırsatı verdiğiniz için size ve Şanlıurfa Olay gazetesi ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Turizmci Çeçen’den Urfa hakkında önemli açıklamalar
Turizm Elçiler Derneği Kurucusu ve Başkanı Mehmet Çeçen, Şanlıurfa turizminin içinde olduğu durumu ve bununla ilgili dernek olarak yaptıkları çalışmaları Şanlıurfa Olay gazetesinden Bilal Bebe’ye açıkladı.
Dernek olarak Şanlıurfa’nın tarihi değerlerini dünyaya tanıtmak için yaptıkları çalışmalarını gazetemize açıklayan Turizm Elçiler Derneği Kurucusu ve Başkanı Mehmet Çeçen, uyuşturucu bağımlısı olan gençlerin madde bağımlılığından kurtarmak için de çalıştıklarını belirtti. Çeçen, Türkiye’de madde bağımlılığı ile mücadelenin yüzeysel olduğunu belirtti.
Turizm Elçiler Derneği olarak yaptığınız çalışmalar hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Projelerimiz genelde gençler, engelliler ve kadınlar içindir. Kadınların ekonomiye kazandırılması, gençler için madde bağımlılığı, engelliler için ise down sendromlu projeleriyle çalışmalar yürüttük.
Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü ile ortak projelerimiz oldu. Göbeklitepe’nin tanıtımına soyunduk şu anda. Türkiye’nin birçok yerinde elçilerimiz oldu. Bizi üzen 2012’de Göbeklitepe’nin tanıtımı hakkında bir panel düzenlemek istedik. Bunun için devlet yetkililerinden de bir yardım beklemedik. İl Özel idaresi sekreterliği Panel düzenlemek için istediğimiz yeri bize vermediler. Bunlar çok üzücü şeyler.
Adana’da ciddi bir Amaten Merkezi var. Fakat yerel ve ulusal basından edindiğimiz bilgilere göre madde bağımlılarına cezaevi yöntemiyle tedavi ediyorlar. Oysa Osmanlı döneminde her türlü meslek alanında üretilecek şekilde dizayn edilmiş bir amaten mantığı varken; şimdi cezaevi mantığıyla yürütülen bir amaten var. Bu konuda yetkili olduğunuz için görüşlerinizi aktarır mısınız?
Madde Bağımlıları Elçileri Derneği olarak Türkiye’de bütün toplantılara panelist olarak katılmaya çalışıyoruz. Tabi Osmanlı döneminde uygulanan yöntem mantıklıdır. Onun dışında da başka yöntem yok. Bizim projemiz genelde madde bağımlılarını topluma kazandırılması üzerinedir. Madde bağımlılarını ilaçla tedavi etmek, mümkün değil. Ancak ilacın kullanıldığı bağımlı olduğu yöntem yerine onun hobisi olan (Çiftçilik, tarımla uğraşmak, marangozluk) mesleğe destek olunması gerekir.
Örneğin Hollanda’da yapılan yöntemde tedaviye giren çıkamıyor. Orada bağımlı olan kişilere resim çizdiriyorlar. Osmanlı’da da bu yöntem uygulanıyordu. Buna dayanarak Şanlıurfa’da eski havaalanı yerinde 200 yataklı bir amaten kurulacağına dair Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat çiftçi ve Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci arasında bir sözleşme imzalandı. Şanlıurfa’da da ciddi bir madde bağımlılığı sorunu var. Bu amaten’in yapılması sonucu başarılı olunur mu?
Hollanda’da olan yöntem takdir edicidir. Ancak Hollanda’da bu yöntemin uygulanması açısından konuya yüzeysel bakılmamış. Madde bağımlısı olan biri sadece kendisi zarar görmez. Onunla birlikte ailesi de zarar görmüş durumda. Bağımlılık kanserden daha kötü bir hastalık. Bunun tedavisi imkansız diyemem. Fakat biz bir kişiyi bağımlılıktan kurtarsak dünyanın insanlarını kurtarmış oluruz. Biz genelde uyuşturucu bağımlılarıyla mücadele etmek istedik. Hollanda’da bu uygulamanın yapılması ise hapishanede besledikleri kişilerin bütçesi çok yüksek. Şanlıurfa’da hapishanede bulunan bin kişiden 600 kişi madde bağımlısıdır. Yani uyuşturucudan yakalanmış kişilerdir. Bu kişileri rehabilite etmek için bunların meşguliyetleriyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Zaten madde bağımlılığı boşluktan, işsizlikten, dışlanmaktan kaynaklanıyor.
‘Uyuşturucu bağımlısı sayısı 37 bin kişi civarında’
Son günlerde uyuşturucu vakalarının patlak vermesinin nedeni nedir? Bunun sebebi ekonomik sıkıntılar mıdır? Özellikle son 5 yılda Şanlıurfa’da madde bağımlı olan gençlerin sayısında korkunç rakamlar var. bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim istatistiklerimize göre Şanlıurfa’da bütün ilçeler dahil uyuşturucu kullanıcılarının sayısı 37 bin kişi. Uyuşturucu bağımlıları ile ilgili bir komisyon Şanlıurfa’da kurulmuş zaten. Bizim de bu komisyonla yakından ilişkilerimiz oluyor. Suriye’den Şanlıurfa’ya leblebi gibi uyuşturucu giriyor. Örneğin ekstazi hapı denilen bir ilaç Kilis’te üretiliyor. Ve buna herhangi bir denetim yapılmıyor. Şanlıurfa’da da bu tür ilaçların satıldığı yerler vardı. Yani bu konuda bataklığı kurutmak yerine sinekleri tek tek öldürüyoruz.
Şanlıurfa emniyeti uyuşturucu bağımlılığıyla ilgili sizinle çalışmayı teklif ederse bunu kabul eder misiniz?
Daha önceleri de emniyetle iletişimimizi koparmıyorduk. Emniyetle çalışmayı düşünmüyorum.
Şanlıurfalı vatandaşların adına şunu sormak istiyorum. Halilurrahman gölünü Balıklıgöl’e çevirenlerin hakkında dava açıp ‘Burası Balıklıgöl değil, burası Halilurrahman gölüdür’ diyebilir misiniz?
Halilurrahman’ı Balıklıgöl yapmaları, orada bir turizmcinin elinde olan bir şey değil. Balıklıgöl ismini uygun görmüyorum. Tabii ki Şanlıurfa’nın Halilurrahman hakkında da çeşitli projelerimiz vardır. Özellikle Şanlıurfa’nın mağaraları hakkında bir hocamız ünlü bir tarihçiydi getirdim, mağaraları gezdirdim; o da tarihçeler kitabını yayımladı. Bu kitap Şanlıurfa’nın özellikle mağaralarını, tarihini konu aldı.
‘Hazreti Davut Urfalıdır’
Hazreti Davut’un Şanlıurfalı olduğu, mabetinin Şanlıurfa’da olduğu söyleniyor. Siz de buna inanan biri olarak neye dayanarak Hazreti Davut’un Şanlıurfalı olduğunu söylüyorsunuz?
Bununla ilgili araştırdığım kaynaklar vardır. Hazreti Davut’un bu bölgeden gittiğini belirten kaynaklar var. Haklı belgelerle bunu kanıtlarım. Ben varsayımlarla bu iddiaları ortaya koymuyorum. Urfa’da birçok mağara var, bunların da mabet olarak kullanıldığı kaynakları vardır. Sümerler döneminde Şanlıurfa Kalesi’nin batısında bulunan evlerin hepsi mağaraydı. Bu mağaraların çoğu da mezarlık olarak kullanılmış. Hazreti Davut’un bu bölgeden Filistin’e gittiğine inanmayanların görüşlerini doğru bulmuyorum. Bu konuyu araştırmadan konuşuyorlar. Ben kaynağa dayanarak konuşuyorum.
‘Tarihi mekanlarda ciğerci dükkanları açılmış’
Şanlıurfa’da deniz yok. Bu kentte olan 12 bin yıllık Göbeklitepe var. Yani nereye bakıyorsak bir tarih kokuyor. Şanlıurfa’da, nerede bir tarihi mekan görüyorsak yanında bir ciğerci dükkanı, çay ocağı, nargile mekanı kurulmuş. Turizmciler, bunun yanında belediye başkanları dahil turizme gereken önemi veriyor muyuz? Şanlıurfa’da oteller boş kalmış durumda. Bu terör olayları nedeniyle mi yoksa gereken çalışmayı yapmadığımızdan mı kaynaklanıyor?
Ben kendi adıma turizmci olarak turizmin gelişmesi için çalışmalar yaptım, platformlar gerçekleştirdim. Şanlıurfa’da turizmden bahsedebilmek için bu alanın uzmanı olmak gerekir. Geçmişte yaptığımız bir projede Gümrük Hanı’nı, Topçu Hanı’nı ele aldım. Onlar için bir proje yaptım. Bahsettiğiniz gibi Gümrük Hanı’nda ciğerci dükkanları kurulmuş durumda. Bu tarihi yerlere yakışmayan bir durumdur. Bunları tespit ederek belediyeye bildirdik. Ancak projenin yürümediğini gördük. çünkü bu durumun üzerinde yetkililer durmadı. Tarihi değerler üzerine bir panel düzenlemek istedik ancak bize bu paneli yapmak için bir yer tahsis edilmedi. Böylelikle Göbeklitepe’yi dünyaya tanıtamadık.
‘Göbeklitepe’nin Hilvan’a kadar uzantısı var’
Göbeklitepe’nin Hilvan’a kadar uzantısının olduğu söylemleri var. Bu doğru mu?
Evet bu söylemler doğrudur. Zaten Göbeklitepe’ye de oradan ulaşıldı. Göbeklitepe’ye bakıldığında Nemrut görünür. Ben Şanlıurfa’nın turizmini korumak için kendimi çalışmalara adamışım. Göbeklitepe için şu anda çalışmalarım var.
‘Yeni bir Göbeklitepe olabilir’
Hilvan, Viranşehir ve Bozova üçgeninde höyükler olduğu bilgisi var. Bu alanda kazı yapılması sonucu yeni bir Göbeklitepe’nin çıkması mümkün müdür?
Tabii ki bu üçgende olan höyükler de Göbeklitepe’nin devamı niteliğinde. Ama Göbeklitepe kazısı daha bitmemiş durumda. Daha 60 dönümlük alan duruyor. Bunun kazılması çok zor görünüyor. Çünkü bu alana kendini adamış birileri yoktur. Bu yüzden turizm gelişemez. Ben bu alanda maaş alan birisi olsaydım ben de bu sorunları görmeyebilirdim.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Maalesef önemli konumda olan bu ülkenin değerlerini bilmiyoruz. İnşallah bu değerlerin kıymetini anlarız, değerlerimize sahip çıkarız. Bana konuşma fırsatı verdiğiniz için size ve Şanlıurfa Olay gazetesi ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.
En Çok Okunan Haberler