15 Temmuz akşamı gerçekleşen ve Türkiye darbe tarihinin sayfalarında yerini alan darbe girişimi halkın göstermiş olduğu destansı duruş ve mücadele ile geri püskürtülmüştü. Darbe girişiminden bu yana meydanları ve sokakları boş bırakmayan geniş halk kitleleri dil, din, ırk ve siyasi görüş farkı gözetmeksizin darbeye karşı tek yumruk oldu.
Haber Giriş Tarihi: 23.07.2016 14:10
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
‘Darbeyi halk bertaraf etti’
Halkın bu dik duruşunun verdiği destek ile darbe girişiminin altından kalkan hükümetin bu girişimden sonra attığı ve atacağı adımları Emek Şanlıurfa İl Başkanı Eğitimci-Yazar Ziya İnce ile konuştuk. İnce, “15 Temmuz yeni bir darbeyle karşı karşıya kaldık. Bu darbe halkın sağlam duruşuyla bertaraf edildi.” dedi.
Haber: Mehmet Kaması
15 Temmuz gecesi asker darbe girişiminde bulundu. Bu konuda Emek Partisi Şanlıurfa İl Başkanı olarak ne dersiniz? Fikir ve görüşleriniz nedir?
Bu konuda geçmişe göz atmak gerektiği görüşündeyim. Cumhuriyetin kuruluşundan beri demokrasimiz birçok darbe tehdidine maruz kalmıştır. 36 yıl önce 12 Eylül askeri diktatörlüğünün izleri hala dururken, aynı yasalar uygulanırken 15 Temmuz yeni bir darbeyle karşı karşıya kaldık. Bu darbe halkın sağlam duruşuyla bertaraf edildi. Bu konuda hükümetin halkı sokağa çağırmasını da anlamlı görüyorum. buradan da anlaşılıyor ki sokaklar bir çözüm merkezidir.
Ancak ülkemizde birşeyler ters gidiyor. Yaşananlardan hiç ders çıkarmıyoruz. Darbe dönemi ve darbe sonrası durumumuzu düşündüğümüzde durum net olarak ortaya çıkıyor. Darbeler sıkıyönetim ve OHAL’in ülke yönetimine bir katkısı yoktur. Bunun yanında hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı anti demokratik durumun yoğun olduğu bir süreç yaşanıyor. AKP yönetime geldiğinde; bölgemizde “OHAL” yönetimi vardı. Ve tasfiye etti. Buda anlamlıdır.
Sonra çözüm sürecini başlattı. Çözüm süreci demokrasiye atılan en önemli adımdır. Halklar arasındaki zıtlaşmalar bitti.Çatışmalar durdu. Bir şekilde bu masa tek taraflı devrildi. Bu sürece büyük bir darbe vurdu. Bunun sonucunda ölümler arttı, çatışmalar yaşandı, bombalar patlatılmaya başlandı. Bu olaylardan hükümeti sorumlu tutuyorum. Bu yaşanılanların sebebi çözüm sürecinden vazgeçilmesidir.
FETÖ ile mücadele OHAL’i gerektirmiyor. Hukuk çerçevesinden çözülebilecek bir olaydır. Zaten FETÖ üyeleri de mevcut hükümet tarafından devletin çeşitli kademelerine getirilmiştir. Bu konuda hükümete o kadar uyarı olmasına rağmen hükümet bu adımları attı. Milletin başına getirilen bu belanın sebebi AKP hükümetidir. Baskıyla tek tip bir millet gerçekleştirilmez. Çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak için özgürlükten vazgeçilmemelidir. Çatışmasız bir ortam herkes için vazgeçilmez bir istektir. Ölümlerden kimse bir çıkar sağlayamaz. OHAL durumunun tekrar gelmesi karanlık bir geleceğin göstergesidir.
‘OHAL çözüm değildir’ dediniz. Üç ay boyunca Ohal ilan edildi. Yürürlüğe girmiş durumda. Peki, 15 Temmuz’dan itibaren halk sokaklarda hükümete destek oluyor. Peki, OHAL’den sonra bu millet eskisi gibi rahat davranabilecek mi? herhangi bir kısıtlama olacak mı?
Bana göre bu burum sokaklara kısıtlama getirecektir. Halkın ilk etapta sokağa çağırılması doğrudur sokaklarda bir çözüm merkezidir ancak bunun siyasi şova dönüştürlmesi sakıncalıdır. Sonradan bu siyasi şova dönüştürüldü. Bu darbeye herkesin karşı çıkması gereklidir. herkesin karşı çıkması gerekir. Halk darbeden gelen sıkıntıların geçmişte gördüğü için ve bildiği için darbe girişimine karşı dik durmuştur. OHAL gelirse örneğin; işçiler belli bir hak talep etmek için sokağa çıkamayacaklar.oysa ki işçilerin hak talep edeceği yanlızca hükümettir. Ancak bu durumda hükümet bunlara izin vermeyecek. Filmlere sinemalara ve kültürel gösterilere bile baskı gelecektir. OHAL’in savunulacak hiçbir tarafı yoktur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL’i ilan ettiği gece halka seslenerek, “kesinlikle halkların özgürlüklerine bir kısıtlanma getirilmeden OHAL’i ilan edeceğiz. Çok önemli bir tehdit alınmadığı sürece herhangi bir hak hukuk çerçevesinde hareket edilip bir kısıtlama getirmeyeceğiz.” dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cumhurbaşkanını bu sözleri güzel sözlerdir. Ancak bunun sözde kalacağını düşünüyorum. Çünkü biz OHAL’i gördük. Bir hak talep etmek isteyen halk kesinlikle sokağa çıkamayacaktır. Keşke Cumhurbaşkanımız söylediklerini uygulayabilse. Ama OHAL buna müsaade etmez. 12 Eylül’de de kısa süre sonra demokratik düzene geçilecek denilmişti. O zaman da bu sözler kullanılmıştı. Ama maalesef ülkemiz hala o eski ilkel maddeleriyle, kanunlarıyla yönetilmektedir. Bu yasa herkes tarafından eleştirilmesine rağmen hala gündemini koruyor.
Tuhaf bir ülkede yaşıyoruz 12 Eylül darbe yasasına karşı olduğumuza rağmen bunu değiştirme taraftarı değiliz. OHAL öncesi bile sokağa kısıtlama getiriliyordu ki OHAL durumunu düşünemiyoruz. Gerçekten toplumsal bir çöküş yaşıyoruz.
Peki, darbe girişimi sonrası halk kitlesi çoğu sokağa indi ve darbe bu halk sayesinde engellendi. Halk ‘devletimin yanındayım’ mesajını verdi. Sonra cumhurbaşkanı OHAL ilan etti. Bu darbe girişimi ve ilan edilen OHAL durumu karşısında mevcut hükümet nasıl bir yol izlemesi gerekir?
Hükümet, öncelikle geçmişin yanlışlarından kurtulmak gerekiyor. Bu yaşanılan olayları biz geçmişte de yaşamış durumdayız. Ama ülkemize bu durumların hiçbir yarar sağlamadığının bilincindeyiz. Zaten AKP iktidara geldiği zaman da bunun yanlış olduğunu bildiği için kaldırmıştı. Şimdi ne oluyor da bunu tekrar getiriyor, bunu sormak gerekiyor.
Hükümetin neler yapması gerekiyor bu durumda?
Hükümetin bir an önce demokratikleşmeye geçmesi gerekir. Çözüm süreci gibi. Bu gibi demokratik adımlar atıldığı sırada ülkede gerçekten kardeşlik havası esti. Dil, din, ırkın kardeşliğe engel olamayacağını gördü. Farklı görüşte milletin olması bu ülkenin bir zenginliğidir.
Farklı görüş dediniz, Kürt sorunu dediniz, yıllardan beri Türkiye’de var olan bir sorundur. Aslında bu darbe girişimi bir nebze de olsa Türkiye halkının ne kadar kardeşlik içinde yaşadığının göstergesidir. Türk’ü, Kürt’ü, milliyetçisi, sağcısı, solcusu demeden herkes darbeye karşı tek yürek oldu. Bu durum sürece olumlu yansır mı?
Bu durumun olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Çünkü halkın yaptığı hiçbir mücadele boşa gitmeyecektir. Eskiden biz sendika açtığımızda o zamanki hükümetler tarafından kapatılıyordu. Ama mücadelemiz boşa gitmiyordu. Yine girişimde bulunuyorduk, yine kuruyorduk. Çünkü nasıl kuracağımızı biliyorduk. Bugün sendikalar Türkiye ortamına oturmuş durumda. Mücadeleler sonrasında vazgeçilmez bir kurum olarak kaldı. Halkın ilk mücadelesi biraz bilinçsizce olabilir. Ama bu mücadele zamanla daha da yansıyacaktır.
15 darbe girişiminden sonra Türkiye’de her kurumda gözaltı ve tutuklanmalar oldu bugün Türkiye genelinde 22 bin öğretmen açığa alındı 500 personelin diyanetteki işine son verildi. 1600 sağlıkçının işine son verildi. Birçok asker ve polis şu anda gözaltında ya da tutuklanmış durumda. Peki, bu Türkiye’deki işleyişi nasıl etkileyecek?
Bu işleyişin olumsuz etkileneceğine inanıyorum. Bu insanlar zamanında bu hükümet tarafından buralara getirilmiştir. Bu kişilerin göreve gelme hakları da vardır. Çünkü bunlar bu ülkenin vatandaşıdır. Tabii antidemokratik amaç taşımayan kişilerin bu görevlere gelmelerine hiçbir engel yoktur. Bu gösteriyor ki hukuksuzluklar başladı her görüşten insanları FETÖ terör örgütüyle suçlanıyor olabilir. Bunu gibi endişeler yaşıyoruz. Çünkü geçmişte bu tür olaylar yaşandı. Yaşanılanlar hakkında bu kadar delil varken neden çıkarılmadı bunlar OHAL’le mi çıkarılacak? O halde hükümet bunların geçmişten şimdiye kadar bütün suçlarını ortaya koyması gerekir. Kim olursa olsun demokratik kurallar çerçevesinde davranılmalı.
Bu darbe girişiminde siyasi partilerin duruşunu, bakış açılarını nasıl buluyorsunuz?
Güzel bir gelişmeydi. Çünkü bütün partiler darbeye karşı birlikte durdular. Halkların sokağa çıkmasını da desteklediler. Ancak OHAL’in gelmesi bunu batırdı.
OHAL siyasi partilerin bir arada bulunmalarını engeller mi?
Tabii ki engeller. Bütün patiler OHAL’e destek vermez. Buna CHP de HDP de karşı çıkacaktır. Hatta ilerde MHP de karşı çıkacaktır.
Bu durumdan sonra Türkiye’yi nasıl bir gelecek bekliyor? Ekonomi, politika anlamında nasıl bir yol görünüyor?
Her şeye darbe vurulduğunu düşünüyorum. Demokrasinin olmadığı yerde ne olacağı bilinmez. Ama iyi şeyler yaşanmayacağını düşünüyorum.
Dış politikayı nasıl etkileyecek? Bugün birçok askerin genelkurmay başkanının haberi olmadan darbeye girişmesi başka devletlere karşı ülkemizi zedeliyor. Bununla birlikte dış ülkelerin açıklamaları nasıl olacak?
OHAL yönetimi işçi ve emekçilerin sıkıntısını arttıracaktır. Bu durum esnafıda olumsuz etkileyecektir sonuçta bundan Türkiye ekonomisi zarar görecektir. yani daha çok etkilenecek olan türkiye ekonomosidir. Darbeyi hükümet yapmış demek yanlıştır. önceden gerçek bir demokrasi var olsaydı darbe söz konusu olamazdı. Bugün demokrasi yerine yerleşseydi kimse darbe yapmaya cesaret edemezdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
‘Darbeyi Halk bertaraf etti’
15 Temmuz akşamı gerçekleşen ve Türkiye darbe tarihinin sayfalarında yerini alan darbe girişimi halkın göstermiş olduğu destansı duruş ve mücadele ile geri püskürtülmüştü. Darbe girişiminden bu yana meydanları ve sokakları boş bırakmayan geniş halk kitleleri dil, din, ırk ve siyasi görüş farkı gözetmeksizin darbeye karşı tek yumruk oldu.
‘Darbeyi halk bertaraf etti’
Halkın bu dik duruşunun verdiği destek ile darbe girişiminin altından kalkan hükümetin bu girişimden sonra attığı ve atacağı adımları Emek Şanlıurfa İl Başkanı Eğitimci-Yazar Ziya İnce ile konuştuk. İnce, “15 Temmuz yeni bir darbeyle karşı karşıya kaldık. Bu darbe halkın sağlam duruşuyla bertaraf edildi.” dedi.
Haber: Mehmet Kaması
15 Temmuz gecesi asker darbe girişiminde bulundu. Bu konuda Emek Partisi Şanlıurfa İl Başkanı olarak ne dersiniz? Fikir ve görüşleriniz nedir?
Bu konuda geçmişe göz atmak gerektiği görüşündeyim. Cumhuriyetin kuruluşundan beri demokrasimiz birçok darbe tehdidine maruz kalmıştır. 36 yıl önce 12 Eylül askeri diktatörlüğünün izleri hala dururken, aynı yasalar uygulanırken 15 Temmuz yeni bir darbeyle karşı karşıya kaldık. Bu darbe halkın sağlam duruşuyla bertaraf edildi. Bu konuda hükümetin halkı sokağa çağırmasını da anlamlı görüyorum. buradan da anlaşılıyor ki sokaklar bir çözüm merkezidir.
Ancak ülkemizde birşeyler ters gidiyor. Yaşananlardan hiç ders çıkarmıyoruz. Darbe dönemi ve darbe sonrası durumumuzu düşündüğümüzde durum net olarak ortaya çıkıyor. Darbeler sıkıyönetim ve OHAL’in ülke yönetimine bir katkısı yoktur. Bunun yanında hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı anti demokratik durumun yoğun olduğu bir süreç yaşanıyor. AKP yönetime geldiğinde; bölgemizde “OHAL” yönetimi vardı. Ve tasfiye etti. Buda anlamlıdır.
Sonra çözüm sürecini başlattı. Çözüm süreci demokrasiye atılan en önemli adımdır. Halklar arasındaki zıtlaşmalar bitti. Çatışmalar durdu. Bir şekilde bu masa tek taraflı devrildi. Bu sürece büyük bir darbe vurdu. Bunun sonucunda ölümler arttı, çatışmalar yaşandı, bombalar patlatılmaya başlandı. Bu olaylardan hükümeti sorumlu tutuyorum. Bu yaşanılanların sebebi çözüm sürecinden vazgeçilmesidir.
FETÖ ile mücadele OHAL’i gerektirmiyor. Hukuk çerçevesinden çözülebilecek bir olaydır. Zaten FETÖ üyeleri de mevcut hükümet tarafından devletin çeşitli kademelerine getirilmiştir. Bu konuda hükümete o kadar uyarı olmasına rağmen hükümet bu adımları attı. Milletin başına getirilen bu belanın sebebi AKP hükümetidir. Baskıyla tek tip bir millet gerçekleştirilmez. Çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak için özgürlükten vazgeçilmemelidir. Çatışmasız bir ortam herkes için vazgeçilmez bir istektir. Ölümlerden kimse bir çıkar sağlayamaz. OHAL durumunun tekrar gelmesi karanlık bir geleceğin göstergesidir.
‘OHAL çözüm değildir’ dediniz. Üç ay boyunca Ohal ilan edildi. Yürürlüğe girmiş durumda. Peki, 15 Temmuz’dan itibaren halk sokaklarda hükümete destek oluyor. Peki, OHAL’den sonra bu millet eskisi gibi rahat davranabilecek mi? herhangi bir kısıtlama olacak mı?
Bana göre bu burum sokaklara kısıtlama getirecektir. Halkın ilk etapta sokağa çağırılması doğrudur sokaklarda bir çözüm merkezidir ancak bunun siyasi şova dönüştürlmesi sakıncalıdır. Sonradan bu siyasi şova dönüştürüldü. Bu darbeye herkesin karşı çıkması gereklidir. herkesin karşı çıkması gerekir. Halk darbeden gelen sıkıntıların geçmişte gördüğü için ve bildiği için darbe girişimine karşı dik durmuştur. OHAL gelirse örneğin; işçiler belli bir hak talep etmek için sokağa çıkamayacaklar.oysa ki işçilerin hak talep edeceği yanlızca hükümettir. Ancak bu durumda hükümet bunlara izin vermeyecek. Filmlere sinemalara ve kültürel gösterilere bile baskı gelecektir. OHAL’in savunulacak hiçbir tarafı yoktur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL’i ilan ettiği gece halka seslenerek, “kesinlikle halkların özgürlüklerine bir kısıtlanma getirilmeden OHAL’i ilan edeceğiz. Çok önemli bir tehdit alınmadığı sürece herhangi bir hak hukuk çerçevesinde hareket edilip bir kısıtlama getirmeyeceğiz.” dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cumhurbaşkanını bu sözleri güzel sözlerdir. Ancak bunun sözde kalacağını düşünüyorum. Çünkü biz OHAL’i gördük. Bir hak talep etmek isteyen halk kesinlikle sokağa çıkamayacaktır. Keşke Cumhurbaşkanımız söylediklerini uygulayabilse. Ama OHAL buna müsaade etmez. 12 Eylül’de de kısa süre sonra demokratik düzene geçilecek denilmişti. O zaman da bu sözler kullanılmıştı. Ama maalesef ülkemiz hala o eski ilkel maddeleriyle, kanunlarıyla yönetilmektedir. Bu yasa herkes tarafından eleştirilmesine rağmen hala gündemini koruyor.
Tuhaf bir ülkede yaşıyoruz 12 Eylül darbe yasasına karşı olduğumuza rağmen bunu değiştirme taraftarı değiliz. OHAL öncesi bile sokağa kısıtlama getiriliyordu ki OHAL durumunu düşünemiyoruz. Gerçekten toplumsal bir çöküş yaşıyoruz.
Peki, darbe girişimi sonrası halk kitlesi çoğu sokağa indi ve darbe bu halk sayesinde engellendi. Halk ‘devletimin yanındayım’ mesajını verdi. Sonra cumhurbaşkanı OHAL ilan etti. Bu darbe girişimi ve ilan edilen OHAL durumu karşısında mevcut hükümet nasıl bir yol izlemesi gerekir?
Hükümet, öncelikle geçmişin yanlışlarından kurtulmak gerekiyor. Bu yaşanılan olayları biz geçmişte de yaşamış durumdayız. Ama ülkemize bu durumların hiçbir yarar sağlamadığının bilincindeyiz. Zaten AKP iktidara geldiği zaman da bunun yanlış olduğunu bildiği için kaldırmıştı. Şimdi ne oluyor da bunu tekrar getiriyor, bunu sormak gerekiyor.
Hükümetin neler yapması gerekiyor bu durumda?
Hükümetin bir an önce demokratikleşmeye geçmesi gerekir. Çözüm süreci gibi. Bu gibi demokratik adımlar atıldığı sırada ülkede gerçekten kardeşlik havası esti. Dil, din, ırkın kardeşliğe engel olamayacağını gördü. Farklı görüşte milletin olması bu ülkenin bir zenginliğidir.
Farklı görüş dediniz, Kürt sorunu dediniz, yıllardan beri Türkiye’de var olan bir sorundur. Aslında bu darbe girişimi bir nebze de olsa Türkiye halkının ne kadar kardeşlik içinde yaşadığının göstergesidir. Türk’ü, Kürt’ü, milliyetçisi, sağcısı, solcusu demeden herkes darbeye karşı tek yürek oldu. Bu durum sürece olumlu yansır mı?
Bu durumun olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Çünkü halkın yaptığı hiçbir mücadele boşa gitmeyecektir. Eskiden biz sendika açtığımızda o zamanki hükümetler tarafından kapatılıyordu. Ama mücadelemiz boşa gitmiyordu. Yine girişimde bulunuyorduk, yine kuruyorduk. Çünkü nasıl kuracağımızı biliyorduk. Bugün sendikalar Türkiye ortamına oturmuş durumda. Mücadeleler sonrasında vazgeçilmez bir kurum olarak kaldı. Halkın ilk mücadelesi biraz bilinçsizce olabilir. Ama bu mücadele zamanla daha da yansıyacaktır.
15 darbe girişiminden sonra Türkiye’de her kurumda gözaltı ve tutuklanmalar oldu bugün Türkiye genelinde 22 bin öğretmen açığa alındı 500 personelin diyanetteki işine son verildi. 1600 sağlıkçının işine son verildi. Birçok asker ve polis şu anda gözaltında ya da tutuklanmış durumda. Peki, bu Türkiye’deki işleyişi nasıl etkileyecek?
Bu işleyişin olumsuz etkileneceğine inanıyorum. Bu insanlar zamanında bu hükümet tarafından buralara getirilmiştir. Bu kişilerin göreve gelme hakları da vardır. Çünkü bunlar bu ülkenin vatandaşıdır. Tabii antidemokratik amaç taşımayan kişilerin bu görevlere gelmelerine hiçbir engel yoktur. Bu gösteriyor ki hukuksuzluklar başladı her görüşten insanları FETÖ terör örgütüyle suçlanıyor olabilir. Bunu gibi endişeler yaşıyoruz. Çünkü geçmişte bu tür olaylar yaşandı. Yaşanılanlar hakkında bu kadar delil varken neden çıkarılmadı bunlar OHAL’le mi çıkarılacak? O halde hükümet bunların geçmişten şimdiye kadar bütün suçlarını ortaya koyması gerekir. Kim olursa olsun demokratik kurallar çerçevesinde davranılmalı.
Bu darbe girişiminde siyasi partilerin duruşunu, bakış açılarını nasıl buluyorsunuz?
Güzel bir gelişmeydi. Çünkü bütün partiler darbeye karşı birlikte durdular. Halkların sokağa çıkmasını da desteklediler. Ancak OHAL’in gelmesi bunu batırdı.
OHAL siyasi partilerin bir arada bulunmalarını engeller mi?
Tabii ki engeller. Bütün patiler OHAL’e destek vermez. Buna CHP de HDP de karşı çıkacaktır. Hatta ilerde MHP de karşı çıkacaktır.
Bu durumdan sonra Türkiye’yi nasıl bir gelecek bekliyor? Ekonomi, politika anlamında nasıl bir yol görünüyor?
Her şeye darbe vurulduğunu düşünüyorum. Demokrasinin olmadığı yerde ne olacağı bilinmez. Ama iyi şeyler yaşanmayacağını düşünüyorum.
Dış politikayı nasıl etkileyecek? Bugün birçok askerin genelkurmay başkanının haberi olmadan darbeye girişmesi başka devletlere karşı ülkemizi zedeliyor. Bununla birlikte dış ülkelerin açıklamaları nasıl olacak?
OHAL yönetimi işçi ve emekçilerin sıkıntısını arttıracaktır. Bu durum esnafıda olumsuz etkileyecektir sonuçta bundan Türkiye ekonomisi zarar görecektir. yani daha çok etkilenecek olan türkiye ekonomosidir. Darbeyi hükümet yapmış demek yanlıştır. önceden gerçek bir demokrasi var olsaydı darbe söz konusu olamazdı. Bugün demokrasi yerine yerleşseydi kimse darbe yapmaya cesaret edemezdi.
En Çok Okunan Haberler