Eski Baro Başkanı ve Türkiye Barolar Birliği Şanlıurfa Delegesi Hikmet Delebe, ortak velayetle ilgili, “Türk Hukuku’nda, Türkiye’nin mevcut hukuk sisteminde çok yeni bir uygulamadır. Bunun artı ve eksileri önümüzdeki süreçte ortaya çıkacaktır. Ancak şu an bu ortak velayet uygulamasının özellikle boşanmış ailelerdeki çocukların psikolojisi üzerinde olumlu bir etki yarattığı söylenebilir.” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 30.03.2017 10:32
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Haber: Ahmet Can
Geçtiğimiz Mart ayında yürürlüğe giren uluslararası bir antlaşma ile boşanmalarda çocukların velayeti konusunda radikal bir değişiklik oldu.
KARAR YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin aldığı kararda, boşanan ailelerin çocuğunun velayeti hem anneye hem de babaya verilmesi yönünde bir karar aldı. Karara gerekçe olarak, Mart 1985 tarihinde imzalanan “11 No’lu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 No’lu Protokol”, 6684 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunarak, 25 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanıp, yürürlüğe girmesi gösterildi. Yürürlüğe giren bu uluslararası andlaşma ile boşanmalarda çocukların velayetinin ortak olması ülkemizde de uygulanabilir hale geldi. Buna göre evliliğin boşanmayla sonlanması halinde ortak velayet asıl olup; velayetin eşlerden birine verilmesi istisna olacaktır. Ek 7 No’lu Protokol”ün 5. maddesi hükmüne göre "Eşler evliliğin sona ermesi durumunda, çocukları ile ilişkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanırlar" hükmü bulunmaktadır.
ORTAK VELAYET NEDİR VE NASIL UYGULANIR?
Ortak velayetle boşanan anne-baba çocuğun sağlık ve eğitim ile ilgili kararlarını ortak alacak giderlerine ortak katılacak ve eşit şartlarda çocukla görüşecektir. Ortak velayet gönüllük esasına dayalıdır. Evliliğin boşanmayla sonlanması halinde ortak velayet asıl olup velayetin eşlerden birine verilmesi istisna olandır. Aile mahkemesince ortak velayet konusunda idrak çağındaki çocuğun görüşü alınmalı gerekirse uzman görüşüne başvurulmalıdır. Çocuğun giderlerine taraflar kural olarak eşit şekilde katılırlar. Talep halinde her bir eşin yapacağı katkı miktarı mahkemece belirlenir. Tarafların ortak velayet talebi çocuğun güvenliği ve üstün yararına aykırı ise velayet eşlerden birine verilmeli, her ikisi de elverişli değilse vasi atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulmalıdır. Mahkemede görülmekte olan boşanma davası sırasında ‘ çocuğun güvenliğine ve üstün yararına’ aykırı olduğuna dair yeterli kanaat, olgu ve delil bulunmadığı anlaşıldığı takdirde velayetin ana ve babaya ortak verilmesi artık mümkün olacaktır. Uygulama ülkemizde yeni olup yavaş yavaş örnek Yargıtay kararları da çıkmaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Türkiye’de ortak velayetin mümkün olduğuna dair 20.02.2017 tarihli ilk kararını vermiştir.
‘ARTI VE EKSİLERİ ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE ORTAYA ÇIKACAKTIR’
Eski Baro Başkanı ve Türkiye Barolar Birliği Şanlıurfa Delegesi Hikmet Delebe, uygulamanın hukuk sisteminde yeni olduğunu ve artı ile eksiklerinin önümüzdeki süreçlerde ortaya çıkacağını belirterek, “Yakın zamanda Yargıtay 2.Hukuk Dairesi velayetin ortak kullanılması noktasında enteresan bir kararın verdi. Bilindiği üzere bu karardan önce Türkiye’de meydana gelen tüm boşanma davalarında velayet ya anneye ya da babaya verilmek zorunda idi. Çünkü velayet hakkının bölünmesi medeni yasamıza göre mümkün değildir. Bu bakımdan mahkemeler haklarında boşanma kararı verdikleri çiftlerde çocuklar varsa çocukları bir tarafa vermekle mükellef idiler. Fakat Yargıtay 2.Hukuk Dairesi demin bahsettiğim gibi önemli ve çarpıcı bir karar verdi. Bu kararını verirken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi insan haklarını ve hürriyetini korumaya dair sözleşmeye ek 7 nolu protokole dayandırdı. Buna göre Avrupa’da öteden beri süre gelen ortak velayet kurumu Türkiye’ye de bir anlamda gelmiş oldu. Elbette Türk Hukuku’nda, Türkiye’nin mevcut hukuk sisteminde çok yeni bir uygulamadır. Bunun artı ve eksileri önümüzdeki süreçte ortaya çıkacaktır. Ancak şu an bu ortak velayet uygulamasının özellikle boşanmış ailelerdeki çocukların psikolojisi üzerinde olumlu bir etki yarattığı söylenebilir. Çünkü özellikle çocuk teslimi konusunda çocuklar psikolojik yönden önemli ölçüde zarar gören bir konumda idi. Çünkü velayet hakkı elinden alınan ebeveyn icra vasıtasıyla ve pedegog veya psikologları yanına almak suretiyle gidip ancak çocuğunu alabilmekte ve şahsi ilişki kurabilmekteydi. Fakat ortak velayet uygulaması artık çocuk teslimi konusunda da bir rahatlama yaratacağı için çocuklar içinde son derece önemli bir karardır” dedi.
‘BİRİNİN HAKKINI KÖTÜYE KULLANMASI DURUMUNDA DA TEKRAR SİSTEM TIKANACAK’
Hikmet Delebe, velayet hakkının kötüye kullanılması durumunda bir tıkanıklık olacağını ifade ederek, “Fakat diğer taraftan velayetin ortak kullanılması halinde de ileri de velayet hakkının kötüye kullanılmasını gündeme getirebilecektir. Çünkü iki tarafın birlikte kullanmak zorunda kaldığı bazı velayete ilişkin haklarda çiftlerin bir tanesinin imza vermemesi halinde yine bir tıkanıklık söz konusu olacak ve yine tekrar bunun yargıya intikali mümkün olabilecektir. Bu haliyle bitmiş olan bir dosya yeniden bir dosya yaratmış olacak. Esasında biten bir ihtilaf, bir çekişme ikinci bir çekişme meydana getirebilecektir. Bu da elbette bu kararın olumsuz yönlerini oluşturacaktır. Özellikle Şanlıurfa’da boşanan çiftlerin çocukların teslimi konusunda birbirlerine büyük sıkıntılar çıkardığı bilinen bir gerçektir. Hatta bununla ilgili çok ilginçtir, Ağır Ceza Mahkemeleri’nde meydana gelmeyen kavgalar Aile Mahkemeleri’nin önünde gerçekleşebilmektedir. Çünkü aile kurumu son derece hassas bir kurumdur. Bu kurumun yargı eliyle kaldırılması elbette taraflar arasındaki bütün köprüleri yıkmaktadır. Çocuklarda eğer varsa bu boşanma davaları bir kat daha sıkıntı yaratmaktadır. Bu bakımdan Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin Avrupa’da bir anlamda ithal ettiği bu karar hukuk sistemimizde yepyeni bir sayfa açmış oldu. Toplumsal dinamiklerin tetiklenmesi bakımından da önümüzdeki süreçte uygulamaya bakmak gerekiyor. Fakat her şeyden önemlisi çocuk psikolojisi üzerinde bunun doğrudan olumlu yönde bir etkiye sahip olduğu söylenebilir. Diğer taraftan da dediğim gibi velayetin ortak kullanılması gereken noktalarda taraflardan birinin hakkını kötüye kullanması durumunda da tekrar sistem tıkanacak ve bunun açılması için yeniden yargı mekanizması devreye girebilecektir. İlk etapta hukuk sistemimizde yeni olan bu uygulama yepyeni bir soluk getirmiş oldu.” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Çocuk psikolojisini olumlu etkileyecek
Eski Baro Başkanı ve Türkiye Barolar Birliği Şanlıurfa Delegesi Hikmet Delebe, ortak velayetle ilgili, “Türk Hukuku’nda, Türkiye’nin mevcut hukuk sisteminde çok yeni bir uygulamadır. Bunun artı ve eksileri önümüzdeki süreçte ortaya çıkacaktır. Ancak şu an bu ortak velayet uygulamasının özellikle boşanmış ailelerdeki çocukların psikolojisi üzerinde olumlu bir etki yarattığı söylenebilir.” dedi.
Haber: Ahmet Can
Geçtiğimiz Mart ayında yürürlüğe giren uluslararası bir antlaşma ile boşanmalarda çocukların velayeti konusunda radikal bir değişiklik oldu.
KARAR YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin aldığı kararda, boşanan ailelerin çocuğunun velayeti hem anneye hem de babaya verilmesi yönünde bir karar aldı. Karara gerekçe olarak, Mart 1985 tarihinde imzalanan “11 No’lu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 No’lu Protokol”, 6684 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunarak, 25 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanıp, yürürlüğe girmesi gösterildi. Yürürlüğe giren bu uluslararası andlaşma ile boşanmalarda çocukların velayetinin ortak olması ülkemizde de uygulanabilir hale geldi. Buna göre evliliğin boşanmayla sonlanması halinde ortak velayet asıl olup; velayetin eşlerden birine verilmesi istisna olacaktır. Ek 7 No’lu Protokol”ün 5. maddesi hükmüne göre "Eşler evliliğin sona ermesi durumunda, çocukları ile ilişkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanırlar" hükmü bulunmaktadır.
ORTAK VELAYET NEDİR VE NASIL UYGULANIR?
Ortak velayetle boşanan anne-baba çocuğun sağlık ve eğitim ile ilgili kararlarını ortak alacak giderlerine ortak katılacak ve eşit şartlarda çocukla görüşecektir. Ortak velayet gönüllük esasına dayalıdır. Evliliğin boşanmayla sonlanması halinde ortak velayet asıl olup velayetin eşlerden birine verilmesi istisna olandır. Aile mahkemesince ortak velayet konusunda idrak çağındaki çocuğun görüşü alınmalı gerekirse uzman görüşüne başvurulmalıdır. Çocuğun giderlerine taraflar kural olarak eşit şekilde katılırlar. Talep halinde her bir eşin yapacağı katkı miktarı mahkemece belirlenir. Tarafların ortak velayet talebi çocuğun güvenliği ve üstün yararına aykırı ise velayet eşlerden birine verilmeli, her ikisi de elverişli değilse vasi atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulmalıdır. Mahkemede görülmekte olan boşanma davası sırasında ‘ çocuğun güvenliğine ve üstün yararına’ aykırı olduğuna dair yeterli kanaat, olgu ve delil bulunmadığı anlaşıldığı takdirde velayetin ana ve babaya ortak verilmesi artık mümkün olacaktır. Uygulama ülkemizde yeni olup yavaş yavaş örnek Yargıtay kararları da çıkmaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Türkiye’de ortak velayetin mümkün olduğuna dair 20.02.2017 tarihli ilk kararını vermiştir.
‘ARTI VE EKSİLERİ ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE ORTAYA ÇIKACAKTIR’
Eski Baro Başkanı ve Türkiye Barolar Birliği Şanlıurfa Delegesi Hikmet Delebe, uygulamanın hukuk sisteminde yeni olduğunu ve artı ile eksiklerinin önümüzdeki süreçlerde ortaya çıkacağını belirterek, “Yakın zamanda Yargıtay 2.Hukuk Dairesi velayetin ortak kullanılması noktasında enteresan bir kararın verdi. Bilindiği üzere bu karardan önce Türkiye’de meydana gelen tüm boşanma davalarında velayet ya anneye ya da babaya verilmek zorunda idi. Çünkü velayet hakkının bölünmesi medeni yasamıza göre mümkün değildir. Bu bakımdan mahkemeler haklarında boşanma kararı verdikleri çiftlerde çocuklar varsa çocukları bir tarafa vermekle mükellef idiler. Fakat Yargıtay 2.Hukuk Dairesi demin bahsettiğim gibi önemli ve çarpıcı bir karar verdi. Bu kararını verirken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi insan haklarını ve hürriyetini korumaya dair sözleşmeye ek 7 nolu protokole dayandırdı. Buna göre Avrupa’da öteden beri süre gelen ortak velayet kurumu Türkiye’ye de bir anlamda gelmiş oldu. Elbette Türk Hukuku’nda, Türkiye’nin mevcut hukuk sisteminde çok yeni bir uygulamadır. Bunun artı ve eksileri önümüzdeki süreçte ortaya çıkacaktır. Ancak şu an bu ortak velayet uygulamasının özellikle boşanmış ailelerdeki çocukların psikolojisi üzerinde olumlu bir etki yarattığı söylenebilir. Çünkü özellikle çocuk teslimi konusunda çocuklar psikolojik yönden önemli ölçüde zarar gören bir konumda idi. Çünkü velayet hakkı elinden alınan ebeveyn icra vasıtasıyla ve pedegog veya psikologları yanına almak suretiyle gidip ancak çocuğunu alabilmekte ve şahsi ilişki kurabilmekteydi. Fakat ortak velayet uygulaması artık çocuk teslimi konusunda da bir rahatlama yaratacağı için çocuklar içinde son derece önemli bir karardır” dedi.
‘BİRİNİN HAKKINI KÖTÜYE KULLANMASI DURUMUNDA DA TEKRAR SİSTEM TIKANACAK’
Hikmet Delebe, velayet hakkının kötüye kullanılması durumunda bir tıkanıklık olacağını ifade ederek, “Fakat diğer taraftan velayetin ortak kullanılması halinde de ileri de velayet hakkının kötüye kullanılmasını gündeme getirebilecektir. Çünkü iki tarafın birlikte kullanmak zorunda kaldığı bazı velayete ilişkin haklarda çiftlerin bir tanesinin imza vermemesi halinde yine bir tıkanıklık söz konusu olacak ve yine tekrar bunun yargıya intikali mümkün olabilecektir. Bu haliyle bitmiş olan bir dosya yeniden bir dosya yaratmış olacak. Esasında biten bir ihtilaf, bir çekişme ikinci bir çekişme meydana getirebilecektir. Bu da elbette bu kararın olumsuz yönlerini oluşturacaktır. Özellikle Şanlıurfa’da boşanan çiftlerin çocukların teslimi konusunda birbirlerine büyük sıkıntılar çıkardığı bilinen bir gerçektir. Hatta bununla ilgili çok ilginçtir, Ağır Ceza Mahkemeleri’nde meydana gelmeyen kavgalar Aile Mahkemeleri’nin önünde gerçekleşebilmektedir. Çünkü aile kurumu son derece hassas bir kurumdur. Bu kurumun yargı eliyle kaldırılması elbette taraflar arasındaki bütün köprüleri yıkmaktadır. Çocuklarda eğer varsa bu boşanma davaları bir kat daha sıkıntı yaratmaktadır. Bu bakımdan Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin Avrupa’da bir anlamda ithal ettiği bu karar hukuk sistemimizde yepyeni bir sayfa açmış oldu. Toplumsal dinamiklerin tetiklenmesi bakımından da önümüzdeki süreçte uygulamaya bakmak gerekiyor. Fakat her şeyden önemlisi çocuk psikolojisi üzerinde bunun doğrudan olumlu yönde bir etkiye sahip olduğu söylenebilir. Diğer taraftan da dediğim gibi velayetin ortak kullanılması gereken noktalarda taraflardan birinin hakkını kötüye kullanması durumunda da tekrar sistem tıkanacak ve bunun açılması için yeniden yargı mekanizması devreye girebilecektir. İlk etapta hukuk sistemimizde yeni olan bu uygulama yepyeni bir soluk getirmiş oldu.” şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler