Bahar nezlesi körlüğe neden olabiliyor

Haber: Ahmet Can

Gözde kızarıklık, kaşıntı ve sulanma gibi şikâyetler bahar nezlesinin habercisi olabiliyor.  Bahar nezlesi ise erken teşhis edilmediğinde görme kaybına kadar uzanan ciddi sorunlara neden olabiliyor. 

KALICI GÖZ BOZUKLUKLARINA NEDEN OLABİLİYOR

Uzmanlar gözde meydana gelen bahar nezlesinden korunmak için tozlu ortamlardan uzak durup şapka ve gözlük takarak dışarıya çıkılmasını ve göze el temasından mümkün olduğunca kaçınılması konusunda uyardı. Bahar mevsiminde havada uçuşan polen ve tozlarla birlikte alerjik hastalıklar da kapımızı çalıyor. En sık görülen alerjiler arasında ise alerjik bahar nezlesi geliyor.  Gözde sulanma, kızarıklık, kaşıntı, ışık ve güneşe karşı aşırı hassasiyet  gibi belirtileri olan bahar nezlesinin geç teşhisi ise göz kapaklarında düşme ve kısılma, korneada yaralar ve kalıcı göz bozukluklarına neden olabiliyor.

‘HASTALAR GÖZLERİNİ KAŞIMAYA VE OVUŞTURMAYA DOYAMAZ’

Bahar mevsimi ile birlikte göz nezlesi vakalarında (konjonktivit) önemli artış görüldüğünü belirten Özel Meydan Hastanesi Göz Doktoru Mehmet Ganim Başar, “Açık havada gözlerimiz en korunmasız organlarımızdandır. Rüzgârda uçuşan polenler ve tozlar alerjik göz nezlelerini ortaya çıkartır. Alerjik göz nezleleri genellikle atopik diye adlandırılan bünyelilerde çocukluk yaşlarıyla ortaya çıkıp yıllarca aynı mevsimlerde kendini hatırlatır. Alerjinin en rahatsız edici yanı, göz kaşınmaları olduğundan, hastalar gözlerini kaşımaya ve ovuşturmaya doyamaz.  Bu kaşımalar bazı kimselerde gözün önündeki saydam tabaka olan korneanın yapısında bozulmalara sebep olur ki bunların en ciddisi ise görme kaybına yol açan keratokonustur” dedi.

‘GÖZÜN KORNA TABAKASINDA ÇOK BÜYÜK HASAR BIRAKIYOR’

Dr. Mehmet Ganim Başar, bahar nezlesi tedavi edilmediği zaman gözde büyük hasar meydana geldiğini ifade ederek, “Türkiye’de çok görülen bir hastalıktır, hastalar arasında ise bahar nezlesi adı altında tabir edilen bir hastalıktır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aslında çok görülüyor. Özellikle trahomla karışık görülüyor ve halen trahom hastalığı bu bölgede görülüyor. Dolayısıyla hasta bunun tedavisini düzgün yapmadığında hastanın gözü körlüğe kadar gidebiliyor. Gözlerde kaşıntı oluyor, sarı akıntı geliyor, gözlerde aşırı kızarıklık oluyor. Sürekli gözünü kısıyor ve kısık gözle dolaşıyor. Hastalarımız ışıktan kaçıyor, dolayısıyla mutlaka bu hastalığın tedavi edilmesi gerekiyor. Şimdiye kadar bana bu şikâyetle gelen hastaların hiçbiri elimden kaçmış değildir. Bana geldikleri zaman tedavisi bende bitiyor. Gözlerinde polenlere aşırı derecede hassasiyet olan hastalarımız mümkün olduğu kadar çiçeklerin bol olduğu yerlerden, ağaç altlarında oturmaktan, tozun ve toprağın olduğu ortamlardan uzak durmaları gerekiyor. Rüzgâr çok şiddetli esiyorsa mümkün olduğu kadar rüzgâra maruz kalmamaları gerekir. Hastalık başladığı zaman hemen tedavisine başlanması gerektiğinden gözlerinde sulanma, kaşınma, kızarıklık, ışığa karşı fotofobi dediğimiz hassasiyet olduğu zaman acilen doktora çıkmalarını tavsiye ediyorum. Hastalık ilerlediği zaman gözün korna tabakasında çok büyük hasar bırakıyor. Bir de üst kapakta salkım saçak dev papiller dediğimiz hücreler ürüyor.” dedi.