Ahir zaman ihtiraslarla dolu ve fırtınalarla oradan oraya savrulup duran bir çeşit bozuk saat dilimi; bir çeşit aldanmışlık ve bir çeşit tuzaklar silsilesi...
Tam ayağımızı takıldığı kapandan kurtaralım derken bu sefer de iki elimizi kaptırıyoruz.
Tam bağırıp yardım isteyelim derken zaman eliyle ağzımızı kapatıyor sesimiz çıkmıyor, nefesimizi kesiliyor ve takatsiz bir halde olduğumuz yerde yığılıp kalıyoruz.
Evet ruhumuzu dünyevi ihtiraslarla doldurmuşuz,bedenimizi bunlarla süslüyor ve aklımızı bu ihtiraslara kiraya veriyoruz.
Şüphesiz bunların en ağır basanlarından bir tanesi de mal mülk edinip zengin olma ihtirasıdır.
Bu ihtiras toplum da öyle bir yer edinmiş ki eşrefi mahlukat olan insana resmen bir değer verme ölçütü olarak ön plana çıkmış, kategorize etme parametresi ve bir turnusol kağıdı vazivesi yüklenmiştir.
Zira zenginin davetine icabet şartken;fakirinkine gidilmese de olur.
Zenginin cenazesi mahşeri kalabalıkken fakirin cenazesine sadece imam ve cemaati iştirak eder ve zengin olan sofraların baş köşelerinde ağırlanırken fakirler sofraların kırıntılarından dahi mahrum edilir olmuş.
Kısacası başlar ayak ayaklar baş olmuş.
somut ve bitmesi kaçınılmaz olan maddi zenginliklere kul olmak, ona göre en şerefli varlık olan insana değer biçmek bir yanılgı, bahtsızlık ve önüne geçilemeyen bir çeşit hastalık olmuş durumda.
Kalpler fakirleşmiş, zihinler köhneleşmiş, ruhlar doymak bilmeyen nefsin hevalarıyla rüzgara kapılmış bir kuru yaprak gibi oradan oraya savrulup durmakta.
Beden ayakta uyumakta, toprak el ovuşturup bedenin kendi bağrına çaresizce düşmesine beklemekte,
İhtiraslar ise bedeni gücü yettiğince oyalamakta.
Sevgili okurlarım Yunus Emre’nin deyimiyle “ Malda yalan mülkte yalan var biraz da sen oyalan”
Günümüz dünyasına tam bir atıf niteliği taşımaktadır.
Zenginlik ihtirasıyla maddiyatı hayat pusula yapanlar er ya da geç yollarını kaybetmeye mahkümdürlar.
Saygılarımla en güzel günlere...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ferit Bugenç
ZENGİNLİK İHTİRASI
Ahir zaman ihtiraslarla dolu ve fırtınalarla oradan oraya savrulup duran bir çeşit bozuk saat dilimi; bir çeşit aldanmışlık ve bir çeşit tuzaklar silsilesi...
Tam ayağımızı takıldığı kapandan kurtaralım derken bu sefer de iki elimizi kaptırıyoruz.
Tam bağırıp yardım isteyelim derken zaman eliyle ağzımızı kapatıyor sesimiz çıkmıyor, nefesimizi kesiliyor ve takatsiz bir halde olduğumuz yerde yığılıp kalıyoruz.
Evet ruhumuzu dünyevi ihtiraslarla doldurmuşuz,bedenimizi bunlarla süslüyor ve aklımızı bu ihtiraslara kiraya veriyoruz.
Şüphesiz bunların en ağır basanlarından bir tanesi de mal mülk edinip zengin olma ihtirasıdır.
Bu ihtiras toplum da öyle bir yer edinmiş ki eşrefi mahlukat olan insana resmen bir değer verme ölçütü olarak ön plana çıkmış, kategorize etme parametresi ve bir turnusol kağıdı vazivesi yüklenmiştir.
Zira zenginin davetine icabet şartken;fakirinkine gidilmese de olur.
Zenginin cenazesi mahşeri kalabalıkken fakirin cenazesine sadece imam ve cemaati iştirak eder ve zengin olan sofraların baş köşelerinde ağırlanırken fakirler sofraların kırıntılarından dahi mahrum edilir olmuş.
Kısacası başlar ayak ayaklar baş olmuş.
somut ve bitmesi kaçınılmaz olan maddi zenginliklere kul olmak, ona göre en şerefli varlık olan insana değer biçmek bir yanılgı, bahtsızlık ve önüne geçilemeyen bir çeşit hastalık olmuş durumda.
Kalpler fakirleşmiş, zihinler köhneleşmiş, ruhlar doymak bilmeyen nefsin hevalarıyla rüzgara kapılmış bir kuru yaprak gibi oradan oraya savrulup durmakta.
Beden ayakta uyumakta, toprak el ovuşturup bedenin kendi bağrına çaresizce düşmesine beklemekte,
İhtiraslar ise bedeni gücü yettiğince oyalamakta.
Sevgili okurlarım Yunus Emre’nin deyimiyle “ Malda yalan mülkte yalan var biraz da sen oyalan”
Günümüz dünyasına tam bir atıf niteliği taşımaktadır.
Zenginlik ihtirasıyla maddiyatı hayat pusula yapanlar er ya da geç yollarını kaybetmeye mahkümdürlar.
Saygılarımla en güzel günlere...