Hayat ertesi yarınlara gebe. Yarın başımıza nelerin geleceğini, neler yaşayacağımızı hiç bilmeden planlar yapıyoruz. Oysa 5 saniye sonrasına garantimiz yok iken.. Nedir bunca hırs-kibir, hesap-kitap, yalan-dolan. Ne kazandık bugün, kaç gönül yaptık, kimlerin yükünü kaldırmak için yardım ettik. Karşılığını mı alamıyoruz? İyilik yaptığımız insanlar buna değmiyor mu ? İnsan olmak ve fıtratımız gereği iyilik gömleğimiz ağır mı geliyor bize? Birde kendi dünyamızdan bakalım olayın akışına. Yaptığımız iyiliğin karşılığında beklenti içerisinde olmamamız, yeter bizlere. Asla taviz vermeyin iyilikten ve gönül kazanmaktan yana. Akrebin fıtratında zehrini salgılamak var ise, İnsanın özünde merhamet denen koca bir duygu var. Aydınlık yarınlara, gelecek nesillere, hayata, yaşama dair ne varsa; gülüp geçin. Bir şeyi asla unutmamalıyız, yaptığımız yardımın karşılığını asla ve asla yaptığımız kişiden beklememeliyiz. Yaptığımız yardımı geleceğe yatırım olarak düşünüp, karşılığını, kat kat fazlasını, hem de en güzel şekilde alacağımızdan emin olmalıyız.
Ne demişler? İyilik yap denize at, balık bilmezse HÂLIK bilir…
TÜKENMEZ DEDİKLERİ KALEMİMİZ HİÇ TÜKENMESİN, YOLUNUZ HEP AYDINLIK OLSUN.