YAVAŞ YAVAŞ

Vuslat sarayına baykuş konunca
Görünür  gurbete yol yavaş yavaş
Muhabbet bağının rengi  solunca 
Döker yaprağını gül yavaş yavaş

Felek çağmağını çakmaya görsün
Hicran ateşini yakmaya görsün
Gözlerde kanlı yaş akmaya görsün 
Coşar tenhalarda  sel yavaş yavaş

Aştı mı belleri yüce dağları
Yollar hatırlatır geçen çağları
Erir garibanın yürek yağları
Olur herdem yaman hal yavaş yavaş

Gülüp oynaşırken cümle el alem
Garibte biter mi gam  ile elem
Hazır masasında bir kağıt kalem
Yazmaya uzanır el yavaş yavaş

Müdavim mihmansa firkatin narı 
Biter mi o gönlün efkârı zarı
Hatıra geldi mi gül yüzlü yari
Çalar sazı, inler tel yavaş yavaş