Urfa'yı katleden zihniyet...
17 Temmuz 2022, Pazar 08:43Susuzluğa isyan için gözyaşlarını şişelere doldurarak, 1960'lı yıllarda Ankara'da bakanların-bürokratların kapısını çalan Urfalıların mücadelesinin üzerinden yıllar geçti...
Devletin 1977'de, Fırat'ın sularını Harran Ovası'na akıtacak olan Urfa Tünelleri'nin temelini attığı sıralarda, dönemin başbakanı Süleyman Demirel "dağları değil, çağları deliyoruz" pankartının altında konuşmuştu...
İşte o slogan, yüzyıllardır suya hasret Harran'ın verimli topraklarına bereket geleceğinin de sinyalini vermişti...
Urfa Tünelleri'nden sonra, 1980'lerin ortalarında Atatürk Barajı'nın da temelinin atılması ile birlikte bölgeye hem su hem enerji gelecek, tarımsal kalkınma sağlanacak, milyonlarca dekar tarladan yılda 4 ürün alınarak, milyonlarca insana da iş olanağı yaratılacaktı...
1977'de ilk kazmanın vurulmasının üzerinden 45 yıl geçtikten sonra, GAP'a 45 milyar doların üzerinde para harcanmasına rağmen yatırımlar tamamlanmamış, sulama hedefi bile ancak yüzde 54 gerçekleşebilmiş...
Çünkü GAP, elektriklerin sıklıkla kesilmesi, sulama suyu dağıtımındaki rezaletler ve rant tartışmaları nedeniyle adeta can çekişiyor!..
Evet; Fırat'ın suları Harran'a aktı, yüzyıllardır suya hasret topraklar suya kavuştu ancak tarımsal kalkınma beklenirken, bölgedeki çarpıklıklar hem tarımsal gelişmede hem de istihdamın arttırılmasında beklenen yararı sağlayamadı...
Suruç, Urfa, Harran, Ceylanpınar ve çevresindeki ovaların çoğu boş...
Yüzlerce yıldır Harran'ın sulanmasını bekleyen ve bu şekilde kendi tarlalarında çalışmayı düşleyen yüzbinlerce Urfalı ise ırgat olmak için halen Karadeniz'e, Orta Anadolu'ya ve Çukurova'ya, (pancar, patates, soğan ve pamuk toplamak için) göç etmek zorunda kalıyor...
Ve birçoğu da ne yazık ki her yıl kamyonların, minibüslerin üzerinde ırgatlığa giderken trafik kazalarında can veriyor...
BEYAZGÜL'ÜN MAHVETTİĞİ ŞEHİR...
Bin bir umutla var edilen GAP, yol açtığı yıkımlar nedeniyle Urfa'da bir hayal kırıklığı artık...
GAP, çevre illerden kente plansız göçü de hızlandırırken, Urfa'da bir yandan işsizlik büyüyor, diğer yandan da çarpık şehirleşme ve doğa kirliliği...
Bizzat AKP'li Urfa Büyükşehir Belediyesi, plansız yapılaşma ve siyasilerin rant kaygısı yüzünden tarım alanlarını acımasızca vurmaya devam ediyor...
Beceriksiz belediyeler Urfa'yı bir yandan çarpık yapılaşma ile tüketirken, diğer yandan da tarım alanlarını imara açarak devletin sulama için 45 milyar dolar harcadığı verimli arazileri hızla betonlaştırıyor, insafsızca tüketiyor, GAP'ın geleceğine sürekli hançer saplıyor...
Bir zamanlar bahçeleri, bostanları, bağları, fıstıklıkları ve zeytin ağaçları ile ünlü Karaköprü Köyü de önce belde sonra ilçe yapılır yapılmaz, AKP'li belediyelerin elinde adeta katliama uğramış...
Beton yığınından toprağın görünmediği Karaköprü'de, bir zamanlar insanların gitmeye bile korktuğu dağlar bile apartman istilasında adeta cehennemi andırıyor... Ağaç, yeşil, park, meydan hak getire!!!
Yalnızca Karaköprü değil; Urfa'yı bir yandan Viranşehir'den Habur'a, diğer taraftan da Eyyübiye'den Suriye sınırına bağlayan yolların Harran Ovası'na uzanan topraklarında da binlerce apartman yükselmiş... Harran'ın verimli topraklarında, tarım için direnen pamuk tarlalarına ne yazık ki beton yığınlarının gölgesi düşüyor...
Urfa'nın Eyyübiye ilçesinden Harran Ovası'na ve oradan da Viranşehir'e uzanan kara yolunun sağında ve solundaki binlerce dönüm arazi ise sadece apartmanların değil, bağ evlerinin, depoların, fabrika enkazlarının ve ahırların da istilası altında...
Urfa'nın tek derdi tarım alanlarının AKP'li belediyeler tarafından katledilmesi değil...
3 belediyede 13 bin kişinin istihdam edildiği Urfa, tarihte görülmemiş bir kirliliğin girdabında turizm açısından da ağır yaralar almaya devam ediyor...
Bürokrasideki başıboşluk, çarşılardaki denetimsizlik, imar kıyımı, kentin her köşesini hatta en büyük bulvarlarını bile yürünemez hale getiren kirlilik, koku ve çöp yığınları yüzünden AKP'li Zeynel Abidin Beyazgül "son 50 yılda gelmiş en başarısız ve en beceriksiz belediye başkanı" olarak da konuşuluyor...
Ne yazık ki AKP Genel Merkezi de, Urfa'da yaşanan kentsel yıkıma, imar rezaletlerine ve turizmi bile mahveden belediye başkanlarına göz yumuyor...
Şehirde herkes aynı şeyi konuşuyor, "ilk yerel seçimde AKP, Urfa Belediyesi'ni kaybedecek..."
CUMHURBAŞKANINA ACİL ÇAĞRI!..
Evet; Türkiye'nin tarımsal alanda göz bebeği olması için devletin devasa kaynaklar harcadığı GAP'ın merkezi Urfa'da sosyo-ekonomik alandaki yaralar iyice kangrenleşiyor...
Hadi AKP'liler, belediye meclislerini kuşatan tarikat, aşiret yapısının kendi tarlalarını imara açmak için rant oyunları oynamasına göz yumuyor da, Ankara'da devleti yönetenler ne yapıyor?..
Tarım Bakanı'nın GAP'ın başkentindeki verimli araziler üzerinde binlerce apartman yapıldığından haberi yok mu?..
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bereket fışkırması beklenen verimli arazilerdeki çevre kıyımı ve doğa katliamına neden göz yumuyor?..
GAP İdaresi Başkanlığı, GAP Kalkınma Ajansı gibi kuruluşlar elektrik ve sulama suyu sıkıntısının bile giderilemediği Harran Ovası ve çevresinde yaşanan kıyımları neden seyretmekle yetiniyor?..
Peki; Urfa'da köy hizmetleri, bayındırlık, tarım, orman, çevre, şehircilik kurumlarının teşkilatları ile valilik, GAP'ın başkentinin her açıdan katliama uğramasına neden göz yumuyor, yıkıma, yağmaya, rant tuzaklarına, toprağın betonlaştırılmasına niçin müdahale etmiyor?..
Hadi AKP'lilerin yanı sıra MHP ve CHP'nin Urfa milletvekilleri bile şehirdeki yağmaya karşı sessiz kalırken, AKP lideri Erdoğan 20 yıldır yüzde 70'in üzerinde oy aldığı bir şehrin bizzat AKP'li belediyeler tarafından katledilmesinden habersiz mi?.. Cumhurbaşkanlığının yetkilileri, bakanlıkların müfettişleri devletin 45 yıldır bitiremediği GAP'taki yağma, yıkım ve tükenişe ne zaman müdahale edecekler?..
Söyler misiniz; Avrupa ülkelerinde arazi sıkıntısı nedeniyle, çok katlı prefabrik binalarda topraksız tarım yapılırken, dünyanın en verimli arazilerinin bulunduğu Urfa'daki doğa katliamı ve şehircilik rezaleti, GAP gibi devasa bir projeye reva mı?..
Türkiye'nin, en sıradan gıda maddesinde bile niçin dışa bağımlı olduğunu anlamak için GAP arazilerinin barbarca yağmalanmasına bakmak yetiyor... Peki, utanan var mıdır acaba?..
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum