olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
09 Ekim, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
olay köşe yazısı üstü

Urfa’nıza hoş geldiniz Reisi Cumhurumuz

05 Ocak 2017, Perşembe 18:18

Ortadoğu ve Türkiye’nin lideri Şanlıurfa’ya hoş geldiniz!

Şanlıurfa’ya olan sevdanız ve sevginizden biz Urfalıların şüphesi yok. Zaten seçim anketlerine bakıldığı zaman Urfa halkının size olan sevgisini görebilirsiniz. Örneğin sizin talimatınızla Suriyeli kardeşlerimize açtığımız kapılarımız ve misafirperverliğimizi görmeyen yok. Peygamberler şehrine layık olmak için Halil İbrahim soframızı savaştan kaçarak ülkemize sığınan kardeşlerimizle paylaştık.

Ancak Suriye’de iç savaşın başlamasıyla Suriyeli kardeşlerimizin başta memleketimiz olmak üzere ülkemize sığınmalarıyla birlikte birçok sorunu da beraberinde getirdi. Bu sorunlardan sadece memleketimizdekilerden bahsedersek, işsizlik oranı zirveye kadar yükseldi. Barınma sorunu, güvenlik sorunu ve bunun gibi birçok sorun. Ama biz Urfalılar bu sorunlardan hiçbir zaman rahatsızlık duymadık duymayacağız da…

Bizi rahatsız eden şey Urfa’yı yaşanmaz hale getiren kurumlarımızdır. Neden mi? Birçok sorunu olan bu memleketin sorunları üzerinde durulmuyor. Böylece Şanlıurfalıların tabiriyle sahipsiz memleket olma yolunda ilerliyor.

Nedir bu memleketi sahipsiz duruma getiren sorunlar; biraz bundan bahsedelim: Başta sağlık sorunu. Nüfusu 2 milyonu geçen Şanlıurfa’da yeni hastaneler açılsa da sağlık sorunu bitmiyor. Çünkü yeni hastaneler açılınca eskileri kapatılıyor. Bu da sağlık sektörünün yerinde saydığı anlamına geliyor. Buna karşılık doğum oranı hızla artıyor ve bunun yanında Suriyeli kardeşlerimiz de nüfusa eklenince içinden çıkılmaz bir hale geliyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik yapılan operasyonlarla sağlık personellerinin açığa alınması sonrası bu personellerin yeri doldurulmadı. Zaten yüzde 40 olan personel açığı yüzde 50’yi geçti. Bunun sonucunda Urfalılar bir ameliyat için başka illere gitmek zorunda kalıyorlar.

Hiç bitmeyen ve bu yıl daha da artan sorunlardan biri elektrik sorunu. Sık sık yaşanan elektrik kesintileri halkı canından bezdirdi. Halkın bütün elektronik cihazları yandı. Kesintiler çoğu kez protesto edildi. Yol kapatılıp lastik yakıldı. Hep bahaneleri vardı: Vatandaş kaçak elektrik kullanıyor, bu nedenle trafolar bu kadar yükü kaldıramıyor.’ Peki kırsalda anladık kaçak yapma ihtimali yüksek olabilir. Kentin merkezinde bütün sayaçlar dışarıda ve denetime açık. Kolay kolay kaçak yapılamaz. O zaman kentin merkezindeki bu kesintiler neden? İşte bu sorunla ilgilenen yok.

İnternet sorununa gelelim: Yıl 2017, teknoloji çağı. Ancak Şanlıurfa’da internete ulaşma oranı yüzde 50’den az. Mevcut olan internet o kadar yavaş ki hiçbir iş görülmüyor. Bunun bahanesi ise altyapı sorunu. Yıllardır bu bahane. İnsanların uzaya çıktığı bu çağda Urfa’da alt yapıdan dolayı internete girilemiyor. Bu alt yapı ne zaman bitecek? Bu sorunla da ilgilenen yok.

İşsizlik desen başını almış gidiyor. İş imkanları sunacak yatırımlar çok az. Buna Suriyeliler de eklenince Şanlıurfa’nın neredeyse yarısına yakını işsiz. Bu sorunla da ilgilenen yok.

Daha başka sorunlar… saymakla bitmez. Her gün üst üste biriken sorunlar. Bunu hak edecek ne yaptık? Bu kadar soruna alışmak zorunda bırakılacak kadar ne yaptık? Peygamberler Şehri, ‘Sahipsiz Kent’ unvanına layık görülmek için ne yaptı?

Ama ne olursa olsun biz kardeşçe Suriyeli kardeşlerimizle barış içinde yaşamaya, misafirperverliğimizi göstermeye, kapılarımızı onlara açmaya, soframızdaki bir lokma ekmeği paylaşmaya devam edeceğiz. Ancak bu sorunlara alışmayacağız.

Sayın Reisi Cumhurumuz, halk elinden geleni yapıyor. Lütfen siz de Şanlıurfa ile yakından ilgilenin. Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle Urfa'ya yoğun bir göç yaşandı. Bunun için kentimize gelen Suriyeli kardeşlerimiz için ayrı bir bütçenin sağlanmasını istiyoruz. Şanlı unvanı, istiklal madalyası alan bu şehirle daha yakından ilgilenilmesini, yerel yönetimin daha çok çalışma imkanı bulmasını istiyoruz.