Urfa Demek
06 Haziran 2023, Salı 14:09Urfa demek, geçmişin bağrından kopup tarih kokmaktır. Solunulan her nefeste geçmiş bir kavmi, geçmiş bir ânı yaşamaktır. Dokunulan her taşta, basılan her toprakta ve bakılan her zerrede maneviyatı yakalamaktır. Her türlü yükü omuzlayıp her daim ezilmesine rağmen şanlı olup şanlı kalmaktır. Kolay değil bir Urfa olmak. Nice peygamberlere, nice velilere, nice evliyalara vatan olmak…
Nice insanların yürüdüğü sokaklar, nice ailelerin yaşadığı evler, nice ahirete göçmüş devler. İçinde nice ruhlar barındıran şehirdir Urfa. Bedenlerin topraklarda, ruhların sokaklarda olduğu gizemli şehirdir Urfa. Anıların duvarlarda, seslerin plaklarda, dostların uzaklarda olduğu kadim şehirdir Urfa.
İhtiyarlarının eskide kaldığı, gençlerinin geçmişe sırt döndüğü muallak beldedir Urfa.
Urfa demek, zamanın gerisinde yaşayıp zamanın ötesinde olmaktır. Her ne kadar yeni nesil insanları sahip çıkmasa da, uygulamasa da binlerce yıllık kültürü ile diğer insanlarla aynı ânı yaşayıp, zamanın çok ötesinde olan zaman yolcusudur Urfa.
Yeri gelir evinin tüm kapılarını açıp misafir bekleyen bir ağadır. Yeri gelince ezilen, hor görülen azaptır. Cömertliğini Hazreti İbrahim’den, sabrını Hazreti Eyyüp’ten almıştır.
Tüm yıldızlardan büyük olmasına rağmen yalnız kalan güneştir. Gecenin karanlığına terk edilmiş bir güneş… Tüm çiçekler içinde en güzeli olmasına rağmen dalından koparılıp yere atılan güldür Urfa.
Urfa demek gönül demektir. İnsan olmak kolay, mühim olan gönül insanı olmaktır. Tek bir kelamın, yaşanılmış tek bir ânın hatır sayıldığı mukaddes bir yoldaştır Urfa.
Urfa demek, yerin altından sesler duymaktır. Topraktan göklere yağan rahmeti görmektir. Henüz tespit edilmemiş, teşhisi mümkün olmayan bir kokudur Urfa. Dumanlı beldeleri bir tütsü gibi tütüp sarhoş eder içindekilerini. Nikotini yüksek tütün gibi bağımlı kılar maneviyatı. Bu maneviyatı insanın başını döndürür lakin kimse bunun nedenini anlayamaz. Bir gelen bir daha vazgeçemez Urfa’dan. Çok eskiden beri söylendiği gibi; “Urfa’ya gelen ağlar, Urfa’dan giden ağlar.”
Suyun rengi yoktur. Suyun tadı yoktur. Suyun kokusu yoktur lakin onsuz yaşam olmaz. Tüm insanlık ona mecburdur ona muhtaçtır. Su olmadan yaşayamaz lakin suya neden bu kadar bağlı olduğunu o da anlayamaz. O kadar lezzetli meşrubat varken, o kadar asitli içecek varken ille de su der ille de su…
Bir Urfa vardır bir de eski Urfa. İçinde nice yapıları eskitmiştir, nice bağlar, nice bahçeler yok olmuştur. Nice sular kurumuş, nice apartmanlar sahne almıştır. Nice canlar toprağa düşmüş, nice insanlar terk-i diyar etmiştir. Tüm gizemi ile tüm maneviyatı ile tüm muhabbet ve tüm insanları ile bir Urfa vardır bir de eski Urfa…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum