Son birkaç yıldan bu yana barbarlar sürüsü IŞİD’in ortaya çıkmasıyla Irak ve Suriye’de yaşanan insanlık dramları, yine son birkaç aydan bu yana genel seçim nedeniyle ortaya çıkan siyasi çekişme ve gerginliklerin getirdiği olaylardan dolayı neredeyse köşemde tek bir iyi konuyu ele alıp yazamamıştım.
Neyse ki, Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), tarafından ‘Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınmasıyla çok uzun süreden bu yana gülmeyen yüzümüz güldü, göğsümüz de kabardı.
33 medeniyete ev sahipliği yapmış olan Diyarbakır gerek coğrafi konumu, gerek kültürü, gerekse siyasi ve politik duruşuyla her dönem önemini korumuştur. Bugüne kadar hak ettiği yerde bulunmayan, hatta tur operatörleri tarafından Güneydoğu Anadolu Bölgesi gezi programlarının çoğundan çıkartılan, buna rağmen tarihi özellik ve güzellikleriyle Diyarbakır, Dünya insanlığının dikkatinden kaçmadı.
Açık hava müzesi konumunda bulunan bu kadim kent, onlarca tarihi mekanı ve eserinden sadece ikisiyle de olsa ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmeyi, 3 yıldan bu yana devam eden sıkı bir mücadelenin sonunda başardı.
Diyarbakır Surları, Dünya’nın en büyük kalesi olma özelliği taşıyor. Üzerindeki yazıtlar, kitabeler ve kabartma figürleriyle adeta ev sahipliği yaptığı 33 medeniyetin izlerini taşıyor. Kenti bir kalkan balığı gibi saran 5 bin 700 metre uzunluğunda 12 metre yüksekliğindeki tarihi Surlar ve özgün işlevini binlerce yıldır koruyan 700 hektarlık alanı kapsayan Hevsel Bahçeleri, bizim olduğu kadar artık insanlığında onur kaynağı oldu.
Yukarıda da belirttiğim gibi yaklaşık 3 yıl önceydi. Dönemin Belediye Başkanı Osman Baydemir ve bir avuç sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri için, UNESCO nezdinde girişim başlattı. Bu girişime destek her geçen gün çığ gibi büyüdüyse de, bazı kesimler buna burun kıvırdı. Bugün ise, herkes ve herkesim bu onur ve gururdan pay alma peşinde…
Her neyse sevinçli, onurlu ve bir o kadarda gururlu olduğumuz için, bu yazımda bunlara girmeyip, sadece olayın bu güzel tarafıyla ilgileneceğim. Eğir gerekirse ileri ki günlerde bunun da muhasebesini yaparız.
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı dosyasının karara bağlandığı UNESCO 39’ncu Dünya Miras Komitesi Toplantısı, UNESCO'nun dönem sözcüsü olan Almanya'nın Bonn kentinde gerçekleşti.
Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi’nin (ICOMOS), Surları ve Hevsel Bahçeleri’ne ilişkin hazırladığı 8 dakikalık slayt gösterisiyle başlayan oturumda, 26 ülkenin büyükelçisi, Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin ‘Dünya Kültür Mirası’ olarak tescillenmesiyle ilgili görüşlerini açıkladı.
İşte en büyük onur ve gururda burada yaşandı. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri için tek tek söz alan elçilerin tamamı olumlu görüş bildirdi. En ilginç görüş ise, Sırbistanlı üyeden geldi. Sırp üye, görüşlerini bildirdikten sonra sözlerini ‘Yaşasın Diyarbakır’ diye tamamladı. Ve Diyarbakır Surları ile Hevsel Bahçeleri oy birliğiyle ve de ayakta alkışlanarak, ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındı.
Üyeler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’yı tebrik etti. Kararın ardından açıklama yapan Kışanak ve Anlı, UNESCO yetkililerine, adaylık sürecinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girdi. Bunun mutlaka geri dönüşümü olacaktır. Özellikle, turizmde önemli gelişmeler yaşanabilir. Zaten Diyarbakır’da uzun bir süreden bu yana devam eden turizm yatırımları bulunuyordu. Bu yatırımlara daha hız verilecek ve turizmin yarattığı hareketlilik, kendisini başta hizmet sektörü olmak üzere her alanında daha fazla hissettirerek, istihdam yaratacaktır.
Son söz; Güneydoğu Ekspres Gazetesi olarak, başından bu yana destek verdiğimiz bir konunun mutlu sonla noktalanmasından ve başarıya giden yolda katkısı bulunan herkesi tebrik ediyor ve de Sırp üyenin dediği gibi ‘Yaşasın Diyarbakır’ diyorum.
Sevgiyle kalın
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan AKKAR
Surlar Ve Hevsel Artık Dokunulmaz…
Son birkaç yıldan bu yana barbarlar sürüsü IŞİD’in ortaya çıkmasıyla Irak ve Suriye’de yaşanan insanlık dramları, yine son birkaç aydan bu yana genel seçim nedeniyle ortaya çıkan siyasi çekişme ve gerginliklerin getirdiği olaylardan dolayı neredeyse köşemde tek bir iyi konuyu ele alıp yazamamıştım.
Neyse ki, Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), tarafından ‘Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınmasıyla çok uzun süreden bu yana gülmeyen yüzümüz güldü, göğsümüz de kabardı.
33 medeniyete ev sahipliği yapmış olan Diyarbakır gerek coğrafi konumu, gerek kültürü, gerekse siyasi ve politik duruşuyla her dönem önemini korumuştur. Bugüne kadar hak ettiği yerde bulunmayan, hatta tur operatörleri tarafından Güneydoğu Anadolu Bölgesi gezi programlarının çoğundan çıkartılan, buna rağmen tarihi özellik ve güzellikleriyle Diyarbakır, Dünya insanlığının dikkatinden kaçmadı.
Açık hava müzesi konumunda bulunan bu kadim kent, onlarca tarihi mekanı ve eserinden sadece ikisiyle de olsa ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmeyi, 3 yıldan bu yana devam eden sıkı bir mücadelenin sonunda başardı.
Diyarbakır Surları, Dünya’nın en büyük kalesi olma özelliği taşıyor. Üzerindeki yazıtlar, kitabeler ve kabartma figürleriyle adeta ev sahipliği yaptığı 33 medeniyetin izlerini taşıyor. Kenti bir kalkan balığı gibi saran 5 bin 700 metre uzunluğunda 12 metre yüksekliğindeki tarihi Surlar ve özgün işlevini binlerce yıldır koruyan 700 hektarlık alanı kapsayan Hevsel Bahçeleri, bizim olduğu kadar artık insanlığında onur kaynağı oldu.
Yukarıda da belirttiğim gibi yaklaşık 3 yıl önceydi. Dönemin Belediye Başkanı Osman Baydemir ve bir avuç sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri için, UNESCO nezdinde girişim başlattı. Bu girişime destek her geçen gün çığ gibi büyüdüyse de, bazı kesimler buna burun kıvırdı. Bugün ise, herkes ve herkesim bu onur ve gururdan pay alma peşinde…
Her neyse sevinçli, onurlu ve bir o kadarda gururlu olduğumuz için, bu yazımda bunlara girmeyip, sadece olayın bu güzel tarafıyla ilgileneceğim. Eğir gerekirse ileri ki günlerde bunun da muhasebesini yaparız.
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı dosyasının karara bağlandığı UNESCO 39’ncu Dünya Miras Komitesi Toplantısı, UNESCO'nun dönem sözcüsü olan Almanya'nın Bonn kentinde gerçekleşti.
Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi’nin (ICOMOS), Surları ve Hevsel Bahçeleri’ne ilişkin hazırladığı 8 dakikalık slayt gösterisiyle başlayan oturumda, 26 ülkenin büyükelçisi, Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin ‘Dünya Kültür Mirası’ olarak tescillenmesiyle ilgili görüşlerini açıkladı.
İşte en büyük onur ve gururda burada yaşandı. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri için tek tek söz alan elçilerin tamamı olumlu görüş bildirdi. En ilginç görüş ise, Sırbistanlı üyeden geldi. Sırp üye, görüşlerini bildirdikten sonra sözlerini ‘Yaşasın Diyarbakır’ diye tamamladı. Ve Diyarbakır Surları ile Hevsel Bahçeleri oy birliğiyle ve de ayakta alkışlanarak, ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındı.
Üyeler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’yı tebrik etti. Kararın ardından açıklama yapan Kışanak ve Anlı, UNESCO yetkililerine, adaylık sürecinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girdi. Bunun mutlaka geri dönüşümü olacaktır. Özellikle, turizmde önemli gelişmeler yaşanabilir. Zaten Diyarbakır’da uzun bir süreden bu yana devam eden turizm yatırımları bulunuyordu. Bu yatırımlara daha hız verilecek ve turizmin yarattığı hareketlilik, kendisini başta hizmet sektörü olmak üzere her alanında daha fazla hissettirerek, istihdam yaratacaktır.
Son söz; Güneydoğu Ekspres Gazetesi olarak, başından bu yana destek verdiğimiz bir konunun mutlu sonla noktalanmasından ve başarıya giden yolda katkısı bulunan herkesi tebrik ediyor ve de Sırp üyenin dediği gibi ‘Yaşasın Diyarbakır’ diyorum.
Sevgiyle kalın