Fransa tarihi siyasallaştırmakla, kendi yaptıkları soykırımı unutturmaya çalışmaktadır.
Fransa; Cezayir, Ruanda ve Afrika'da 3 milyon insanın siyasi amaçla ölümünü bizzat askerlerinin teröre verdiği destek ile gerçekleştirmiştir.
Öldürülen 3 milyon dolayında insanın ortak noktası Müslüman olmalarıdır..
Parlamenterler toplantısında Fransa'nın sistemli Türkiye aleyhine söylemleri yine Türkiye tarafından sert ve bilimsel bir dille ifade edilmiştir.
Hem ahlaki hem de devlet kültürü açısından Fransa'nın söylemleri ve kişilik ön görüleri çok çirkin olarak tarihe geçmiştir.
Tarih bilgisi olmayan yada bilgisi olduğu halde tarihi yanlış olarak siyasallaştırarak gelecek nesillerine aktarmaya çalışan bir kadın parlamenterin ayıplı tutumu ve herhangi bir karaktere oturmayan kişilik yaklaşımı tüm dünyada kabul görmemiş olduğunu düşünüyorum. Eğer kabul görseydi söz hakkı alarak yeni bir B planı ile farklı gayri ahlaki durum sergileyerek Türkiye için yeni çirkin ifadeler kulanmış olacaktı.
Asıl ikinci durum şu;
Türkiye'de sözde Ermeni soykırımına destek veren söylemleri ile kendi ülkesini sürekli batılı ülkelere şikayet eden bazı grupların bu gün parlamenterler toplantısında Fransa'yı kınamayacaklarını düşünüyorum. Türkiye adına yapılan açıkça "tam yerini bulan " yani "cuk oturan" açıklamayı da görmemezlikten geleceklerini biliyorum.
Milletin tarihinde sadece kendi ülkesini ve milletini savunma hakkını kullanan bir ulusun verdiği. bir mücadele soykırım olarak anlatılırken, Fransa'nın kendi halkı ve ülkesi ile coğrafyası ile hiç bir ilgisi olmayan sadece kimliği Müslüman olduğu gerekçesi ile 3 milyon silahsız insanı katletmesi normal karşılanmaktadır.
Fransa yalan söylüyor, tarihi siyahlaştırıyor..
Türkiye'de medya, STK'lar, parti başkanları ve diğer insan hakları kurumları Fransa'nın tarihi siyasallaştırmasına ve Türkiye karşıtı bilgisiz şekilde gayri ahlaki tavrına karşı birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ni ortak bir açıklama ile savunmak zorundadır.
Aksi halde tarih, ülkemizde de bazı insanları ve bazı grupları sivil toplum kuruluşlarını, Fransa'nın çirkin tutumuna karşı sessiz kalmakla yargılayacaktır...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Aziz Ilgazi
Soykırımı unutturmaya çalışıyorlar
Fransa tarihi siyasallaştırmakla, kendi yaptıkları soykırımı unutturmaya çalışmaktadır.
Fransa; Cezayir, Ruanda ve Afrika'da 3 milyon insanın siyasi amaçla ölümünü bizzat askerlerinin teröre verdiği destek ile gerçekleştirmiştir.
Öldürülen 3 milyon dolayında insanın ortak noktası Müslüman olmalarıdır..
Parlamenterler toplantısında Fransa'nın sistemli Türkiye aleyhine söylemleri yine Türkiye tarafından sert ve bilimsel bir dille ifade edilmiştir.
Hem ahlaki hem de devlet kültürü açısından Fransa'nın söylemleri ve kişilik ön görüleri çok çirkin olarak tarihe geçmiştir.
Tarih bilgisi olmayan yada bilgisi olduğu halde tarihi yanlış olarak siyasallaştırarak gelecek nesillerine aktarmaya çalışan bir kadın parlamenterin ayıplı tutumu ve herhangi bir karaktere oturmayan kişilik yaklaşımı tüm dünyada kabul görmemiş olduğunu düşünüyorum. Eğer kabul görseydi söz hakkı alarak yeni bir B planı ile farklı gayri ahlaki durum sergileyerek Türkiye için yeni çirkin ifadeler kulanmış olacaktı.
Asıl ikinci durum şu;
Türkiye'de sözde Ermeni soykırımına destek veren söylemleri ile kendi ülkesini sürekli batılı ülkelere şikayet eden bazı grupların bu gün parlamenterler toplantısında Fransa'yı kınamayacaklarını düşünüyorum. Türkiye adına yapılan açıkça "tam yerini bulan " yani "cuk oturan" açıklamayı da görmemezlikten geleceklerini biliyorum.
Milletin tarihinde sadece kendi ülkesini ve milletini savunma hakkını kullanan bir ulusun verdiği. bir mücadele soykırım olarak anlatılırken, Fransa'nın kendi halkı ve ülkesi ile coğrafyası ile hiç bir ilgisi olmayan sadece kimliği Müslüman olduğu gerekçesi ile 3 milyon silahsız insanı katletmesi normal karşılanmaktadır.
Fransa yalan söylüyor, tarihi siyahlaştırıyor..
Türkiye'de medya, STK'lar, parti başkanları ve diğer insan hakları kurumları Fransa'nın tarihi siyasallaştırmasına ve Türkiye karşıtı bilgisiz şekilde gayri ahlaki tavrına karşı birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ni ortak bir açıklama ile savunmak zorundadır.
Aksi halde tarih, ülkemizde de bazı insanları ve bazı grupları sivil toplum kuruluşlarını, Fransa'nın çirkin tutumuna karşı sessiz kalmakla yargılayacaktır...