Referandum için son viraja girildi. Belki de Türkiye Cumhuriyetinin geleceğini tayin edecek olan bu son virajda Evetciler de, Hayırcılar da son kozlarını oynayacak, elinde-eteğinde ne varsa orta yere dökecekler. Sonrası ise halka kalmış… Sandık başına gidecek ve vereceği kararla hem ülkenin, hem de mevcut siyasi kadrolarının geleceğini belirleyecek.
Bilindiği üzere aylardan beri referandumla yatıp, referandumla kalkıyoruz. Ekonomiden turizme, iç politikadan dış politikaya kadar her şey referanduma endeksli gidiyor ve herkes her alanda referandum sonucuna göre adım atacağı benziyor. Hoş referandumdan ‘Evet’te çıksa, ‘Hayır’ da çıksa yine huzura eremeyeceğimizi düşünenlerin oranı öylesine fazla ki, yani ‘Evet’in de, ‘Hayır’ın da derdimize derman olmayacağı görüşü çok hakim bir kanı…
Evet ile Hayır cephesine baktığımızda eşit şartların olmadığını net bir şekilde görebiliyoruz. Buna rağmen son viraja girilirken sonuçla ilgili halen başa baş bir durumun söz konusu gibi duruyor.
Uzunca bir süreden bu yana Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Siirt gibi illerin merkez ve birçok ilçesini dolaşıyorum. Sokaktaki insanlarla sohbet ediyor, hal-hatır soruyorum. Van, Adıyaman, Tunceli, Şırnak, Bitlis, Malatya, Elazığ ve Bingöl gibi illerdeki gazeteci arkadaşlar ve de dostları arayıp fikir alış-verişinde bulunuyorum.
Tüm bu gözlem ve görüş alış-veriş sonucunda elde ettiğim bilgilerden şunu söylemem yanlış olmaz sanırım. Bölgede ‘Hayır’ önde gözüküyor. Hatta bazı il ve ilçelerde bariz bir üstünlük söz konusu gibi… Bu genel oy oranında böyle, fakat bazı il ve ilçelerde ‘Evet’in önde olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.
Diyarbakır genelinde Hayır’ın bariz bir üstünlüğü var. Zaten son Newroz bunun göstergesi olmuştu. Van, Batman, Şırnak, Mardin, Tunceli ve Bitlis’te de ‘Hayır’ların tüm sessizliğe rağmen önde olduğunu söyleyebilirim. Urfa, Malatya, Elazığ gibi yerlerde ‘Evet’ler önde… Urfa, Elazığ, Malatya gibi yerlerde farktan söz edebiliriz. Birde Siirt, Adıyaman ve Bingöl gibi iller var ki, buralardan ‘Hayır’ çıkması sürpriz olmayabilir.
Bu durum aslında daha önceki siyasi konjonktürden pek farklı değil. Ama edindiğim izlenim ve gözlemlere göre ‘Hayır’ların biraz daha fazla çıkma olasılığıdır. Bunu tetikleyen nedenleri ise şöyle sıralayabiliriz.
-Çözüm sürecinin sonlandırılması,
-Çatışmalı ortama geri dönülmesi,
-Şehir ve bazı ilçelerde yaşanan iç göçler,
-İnsanların ev ve işyerlerinin yıkılması ve bu konuda halen birçok belirsizliğin bulunması,
-AK Parti’nin, MHP politikalarına uygun bir çizgiye geldiğine inanılması,
-Halen sokağa çıkma yasaklarının devam etmesi,
-Kürt sorunu veya Güneydoğu sorununda geriye gidiş olduğuna inanılması,
-Olağanüstü Hal uygulamasından yıllarca çekmiş bölgenin, yeniden o koşullara dönmesi (Bunun bölgede daha ağır uygulanıldığına inanılıyor),
-Bazı milletvekillerinin sırf MHP ve tabanını memnun etmek için dokunulmazlıklarının kaldırılıp, cezaevine atılması,
-Belediye başkanlarının görevden alınarak cezaevine konulması,
-İşsizliğin sürekli olarak artması,
-Hayat pahalılığı,
-Demokrasi ve hukukta çok geriye gidilmesi,
Edindiğim izlenim ve gözlemlerden çıkan sonuçlar böyle. Dedik ya artık son viraja geldik ve sandıklar hazır. Çıkan sonucu hep beraber göreceğiz. Ama her zaman söylediğimi söyleyerek yazımı noktalayayım. Sonuç ne olursa olsun, ama birlikte yaşama olanaklarını ortadan kaldırmayalım.
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan AKKAR
Son viraja girildi…
Referandum için son viraja girildi. Belki de Türkiye Cumhuriyetinin geleceğini tayin edecek olan bu son virajda Evetciler de, Hayırcılar da son kozlarını oynayacak, elinde-eteğinde ne varsa orta yere dökecekler. Sonrası ise halka kalmış… Sandık başına gidecek ve vereceği kararla hem ülkenin, hem de mevcut siyasi kadrolarının geleceğini belirleyecek.
Bilindiği üzere aylardan beri referandumla yatıp, referandumla kalkıyoruz. Ekonomiden turizme, iç politikadan dış politikaya kadar her şey referanduma endeksli gidiyor ve herkes her alanda referandum sonucuna göre adım atacağı benziyor. Hoş referandumdan ‘Evet’te çıksa, ‘Hayır’ da çıksa yine huzura eremeyeceğimizi düşünenlerin oranı öylesine fazla ki, yani ‘Evet’in de, ‘Hayır’ın da derdimize derman olmayacağı görüşü çok hakim bir kanı…
Evet ile Hayır cephesine baktığımızda eşit şartların olmadığını net bir şekilde görebiliyoruz. Buna rağmen son viraja girilirken sonuçla ilgili halen başa baş bir durumun söz konusu gibi duruyor.
Uzunca bir süreden bu yana Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Siirt gibi illerin merkez ve birçok ilçesini dolaşıyorum. Sokaktaki insanlarla sohbet ediyor, hal-hatır soruyorum. Van, Adıyaman, Tunceli, Şırnak, Bitlis, Malatya, Elazığ ve Bingöl gibi illerdeki gazeteci arkadaşlar ve de dostları arayıp fikir alış-verişinde bulunuyorum.
Tüm bu gözlem ve görüş alış-veriş sonucunda elde ettiğim bilgilerden şunu söylemem yanlış olmaz sanırım. Bölgede ‘Hayır’ önde gözüküyor. Hatta bazı il ve ilçelerde bariz bir üstünlük söz konusu gibi… Bu genel oy oranında böyle, fakat bazı il ve ilçelerde ‘Evet’in önde olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.
Diyarbakır genelinde Hayır’ın bariz bir üstünlüğü var. Zaten son Newroz bunun göstergesi olmuştu. Van, Batman, Şırnak, Mardin, Tunceli ve Bitlis’te de ‘Hayır’ların tüm sessizliğe rağmen önde olduğunu söyleyebilirim. Urfa, Malatya, Elazığ gibi yerlerde ‘Evet’ler önde… Urfa, Elazığ, Malatya gibi yerlerde farktan söz edebiliriz. Birde Siirt, Adıyaman ve Bingöl gibi iller var ki, buralardan ‘Hayır’ çıkması sürpriz olmayabilir.
Bu durum aslında daha önceki siyasi konjonktürden pek farklı değil. Ama edindiğim izlenim ve gözlemlere göre ‘Hayır’ların biraz daha fazla çıkma olasılığıdır. Bunu tetikleyen nedenleri ise şöyle sıralayabiliriz.
-Çözüm sürecinin sonlandırılması,
-Çatışmalı ortama geri dönülmesi,
-Şehir ve bazı ilçelerde yaşanan iç göçler,
-İnsanların ev ve işyerlerinin yıkılması ve bu konuda halen birçok belirsizliğin bulunması,
-AK Parti’nin, MHP politikalarına uygun bir çizgiye geldiğine inanılması,
-Halen sokağa çıkma yasaklarının devam etmesi,
-Kürt sorunu veya Güneydoğu sorununda geriye gidiş olduğuna inanılması,
-Olağanüstü Hal uygulamasından yıllarca çekmiş bölgenin, yeniden o koşullara dönmesi (Bunun bölgede daha ağır uygulanıldığına inanılıyor),
-Bazı milletvekillerinin sırf MHP ve tabanını memnun etmek için dokunulmazlıklarının kaldırılıp, cezaevine atılması,
-Belediye başkanlarının görevden alınarak cezaevine konulması,
-İşsizliğin sürekli olarak artması,
-Hayat pahalılığı,
-Demokrasi ve hukukta çok geriye gidilmesi,
Edindiğim izlenim ve gözlemlerden çıkan sonuçlar böyle. Dedik ya artık son viraja geldik ve sandıklar hazır. Çıkan sonucu hep beraber göreceğiz. Ama her zaman söylediğimi söyleyerek yazımı noktalayayım. Sonuç ne olursa olsun, ama birlikte yaşama olanaklarını ortadan kaldırmayalım.
Sevgiyle kalın.