olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
10 Ekim, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
olay köşe yazısı üstü

ŞİDDET

13 Ağustos 2021, Cuma 13:25

Konuya nasıl bir giriş yapacağımı bilmiyorum fakat başlıktan da anlaşılacağı üzere konumuz şiddet… Günümüzde yaşanan şiddet olayları ve bu şiddet olaylarına toplumun verdikleri tepkiyi biraz incelemek lazım.

    Öncelikle her türlü şiddetin karşısında olduğumuzu yazımın başlangıcında belirtmek isterim. Şiddet olaylarının bu denli arttığı bu dönemde yaşanan şiddet olaylarını bir cinse, bir meslek gurubuna, bir canlı çeşidine -hayvan bitki- indirgemiş olduğumuzu halen anlamış değilim.

    Şöyle ki herhangi bir canlı varlığa karşı işlenen bir şiddet olayı, kadına şiddete hayır, erkeğe şiddete hayır, sağlık çalışanlarına şiddete hayır, sokak hayvanlarına şiddete hayır diye kategorize ediyoruz. Halbuki yaşanan olay bir şiddet olayı ve bu olayın mağduru bir canlı ve biz başta bütün canlı varlıklar olmak üzere elimizden gelirse cansız varlıkları da içine alacak şekilde şiddet uygulamanın ne kadar kötü ne kadar iğrenç bir olay olduğunu topluma anlatmak zorundayız.

Ne zaman ki bir öğretmen bir öğrenci veya veli tarafından şiddete uğruyor hop orda dem vuruyoruz. Zamanında eğitimde şiddete hayır, öğretmene şiddete hayır gibisinden sesler çıkmaya başlıyor bu ve bunun gibi örnekler bütün canlı varlıklar için geçerli. Geçtiğimiz yıl içerisinde kadınların maruz kaldığı şiddet olayları tavan yapmış durumda iken her kadına şiddet olayından sonra yığınla twet atıldı, konuşuldu yazıldı çizildi.

 Fakat o iki gün sonrasını görmedi o olaylara çıkan sesleri. Sonuç yine hüsran, yine hezeyan. Yaşanan olaylara tepki koyulmalı ama, herhangi bir canlı varlığa şiddet olayı yaşandığı zaman o varlığın cinsi, mesleği veya başka herhangi bir özelliğini ortaya koymak yerine o kişinin canlı bir varlık olduğunu ve hangi canlı varlığa yapılırsa yapılsın şiddetin ne denli iğrenç bir şey olduğu topluma anlatılmalıdır.

 Okuma yazma bilmeyen insana gidip anlatılacak. Şehir şehir, köy köy, ev ev gezilecek ve herkese anlatılacak ama herkesin anlayacağı şekilde anlatılacak. Hakkari'nin en ücra köyünde Türkçe konuşmayı bilmeyen amcaya nineye gidip de "ay şiddet çok kötü bir şey"' denilmeyecek. Her şehir ve yöreye gerekirse din, dil, ırk faktörü gözetilerek ayrı ayrı anlatış biçimleri hazırlanacak. Hani derler ya şu konunun haritasını çıkardık diye, iste bu konuda da tam da öyle bir şey yapılacak. "Şiddetin önüne nerede nasıl geçilir" adlı bir harita hazırlanacak.

Hazırlanan veriler karşılığında çözüm yoları aranacak ve bu anlatımlarımın hepsi geçici çözüm olduğu unutulmayacak.  En önemli tedbirin baştan alınan tedbir olduğu hatırlanacak ve ona göre eğitimin ne kadar önemli olduğunu hatirlatmama gerek kalmadan ilk okula başlayan bir öğrenciye şiddetin nasıl bir kötülük olduğu o zamandan başlanarak ders olarak verilecek. Tabi alınan bütün bu önlemlere rağmen eğitimlere karşı istemeyen olaylar çok az da olsa yaşanacaktır. Ama en aza düşürmek ve zamanla kaybolduğu hiç yaşanmadığı günleri görmek dileğiyle...

Hani bir söz vardır 'hiç bir şeyi şiddetle çözemezsiniz' diye.