Savaş ağzı konuşmalar ışığında 14 Mayıs’ta seçime gidiyoruz.!
12 Mayıs 2023, Cuma 15:56Fransız matematikçi, teorik fizikçi, mühendis ve bilim felsefecisi Henri Poincare :
"Politikacı susmasını bilmelidir, sonra düşünmesini bilmelidir ve ancak ondan sonra konuşmalıdır." diyor.
14 Mayıs seçimlerine günler kala "Siyasette herşey mübahdır" anlayışı bir arguman olarak kullanılmaya başlandı ve seçimi kazanmak için yalan, dolan, entrika ve bazı karanlık planlar sahnelenmeye başlanarak seçimler ajite edilmeye başlandı.
Bin yıllık kadim Türkiye Cumhuriyeti Devletinde Siyaset hiç ama hiç bu kadar itibar suşkastına uğramamış ve bu denli saygınlığını yitirmemişti.
Türkiye öylesine politize oldu ki hiç kimse geleceğimiz olan gençliği içerisine aldığı anafor ve buhrandan bahsetmiyor bile. !
Toplum iyiden iyiye ikiye ayrılarak birbirinden nefret eder hale getirilirken siyasetçilerin tek derdi ise 50+1 hesabıyla iktidar olmak.!
Türk siyasetinde dün olduğu gibi bugün de geçerli olan tek akçe "ALGI OPERASYONU"..!
Bunu yaparken kardeşliğimize zarar gelip gelmemesi siyasetçilerin hiç ama hiç umurunda değil ve tek gayeleri seçimi kendi lehlerine çevirmek..!
İktidarı ve Muhalefetiyle hep birlikte ağza alınmayacak küfürler ve birbirlerine hakaret hamiz ifadeler kullanılması saygın Türk Siyasetine gölge düşürerek adeta Ruhuna "EL-FATİHA" Okuttular.!
Kullanılan bu siyasi dil çok ama çok tehlikeli.!!!
Özellikle sorumluluk makamı olan ve Kucaklayıcı bir siyaset izlemesi gereken İçişleri Bakanlığı makamının çatışmayı körükleyen ağız kullanması ise çok daha vahimdir.!
Daha önce "CHP'lileri şehit cenazesine almayın" demeciyle ortamı geren ve geçen günlerde de “15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da siyasi darbe girişimleridir. Bu kadar açık ve nettir. 14 Mayıs 2023, Batı'nın siyasi darbe girişimidir. Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların 14 Mayıs'ta her birini bir araya getirerek oluşturulabilecek siyasi darbe girişimidir” açıklamasıyla tepki toplayan Süleyman Soylu dün ise yine çok konuşulacak ve toplumun diğer kesimine yönelik tehdidi içeren
"Tayyip Erdoğan gitsin diye tepiniyorlar. Erdoğan 14 Mayıs'tan sonra gelecek, biz de sizin üzerinizde tepineceğiz." şeklindeki kanı donduracak cinsteki tehdidi adeta seçim öncesi olayların dahada çok tırmandırılmasına yönelik üzücü bir demeci içeriyor.!
14 Mayıs seçimlerine bir kaç gün kala Türkiye siyasetinde Amerikan tarzı "ŞAHİN" Politikalar üzerine yürütülen bu türden demeçler ve izlenilen yol haritası çatışma riskini artırıyor.!
Kim kazanırsa kazansın ancak Cumhurbaşkanlığı seçiminin 1.turda bitmesi ülkenin hayrınadır.
Zira son aylarda yapılmak istenen provakatif eylemler seçimin ilk turda bitmesinin önüne geçilmesine yönelik karanlık bir planı içeriyor.!
Dil ve üslup çok önemli ve kullanılacak dil, toplumu ya ifsada götürür yada huzura.!
Hele hele seçim sathi mahline girdiğimiz şu günlerde de siyasilerin kullanacağı dil ve üslup ise çok ama çok daha önem arzediyor.
Siyasetin dili tamamen Ötekileştirme ve hakaret üzerine kurgulanmış durumda.
Oysa siyasi partiler birbirlerinin düşmanı değil, siyasi rakipleridir.
Siyasetçiler ortamı o kadar gerdiler ki tüm toplum politize oldu ve siyasi tartışmalar artık kavgalara kadar dönüştü.!
Yunus Emre'nin deyimiyle "Söz ola kese savaşı söz ola kesdire başı
Söz ola ağulu aşı balıla yağ ede bir söz”
Allah en başta ülkeyi yönetenlere ve tüm siyasi parti liderleri ve müntesiplerine feraset versin.
Zira hassas süreçten geçtiğimiz bir zaman diliminde sosyal medya, Troll ve Trolliçelerden geçilmiyor.
Kitlesel öfke veya coşkunluğu besleyen Kutuplaşma, Rövanşizm ve Popülizm gibi zehirlerden uzak durmazsak ülkenin kardeşliği tehlikeye girer!!!
Ez cümle siyasetin dili savaşı değil barışı hedeflemelidir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum