Türkiye Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarından sonra Fırat’ın Doğu’suna bir operasyon düzenledi. Fırat’ın Doğu’suna düzenlenen operasyonda amaç bölgede oluşan terör koridorunu kırmak ve ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli mültecilerin evlerine güvenli şekilde dönmeleri için güvenli bölge oluşturmak.
Ancak Barış Pınarı Harekâtı’nda Türkiye operasyonda yalnız kaldı. Başta Amerika olmak üzere Arap ülkeleri ve Avrupa ülkeleri üzerine düşeni yapmadı, hatta bazıları da ileri giderek operasyonun yanlış olduğunu söyledi.
Şimdi diyeceksiniz ki Türkiye’nin Suriye’de ne işi var? Milyonlarca kilometre öteden gelen Amerika’nın ne işi varsa Türkiye’de yaşayan Suriyeli misafirlerimizin evlerine rahatça dönemleri için bizde oradayız. Türkiye Cumhuriyeti üzerine düşeni yapmak zorunda çünkü Amerika üzerine düşen hiçbir görevi yerine getirmedi. Türkiye kendi ülkesini, topraklarını ve sınırlarını korumak zorunda. Komşuda bir ateş varsa da bana ne demek lüksüne sahip değiliz. Onun için yanı başımızdaki komşumuz Suriye’deki her şey Türkiye Cumhuriyeti’ni de bağlar. Suriyeli vatandaşların çoğu şu anda Türkiye’de yaşıyor, biz onları mutlulukla misafir ediyoruz. Türkiye olarak onlara ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Ama biz Türkiye Cumhuriyeti’nden yaşayan insanlar Suriye’nin bütünlüğünü, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriye’nin tek parça olmasını istiyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti üzerine düşen her şeyi yapmaktadır. Amerika ve diğer ülkeler üzerine düşeni yapmıyorlar. İkiyüzlü ve riyakâr davranıyorlar. Savaşın devam etmesini ve ona benzer şeylerin olmasını istiyorlar. Yanı başımızdaki komşumuz Suriye’deki her şey Türkiye Cumhuriyeti’ni de bağlar. Biz üzerimize düşeni yapacağımıza devlet ve hükümet anlamında inanıyoruz.
Bunun yanında Türkiye Filistin tarafından ağır bir yarada aldı. Dünyada Filistin’i savunan tek ülke Türkiye ve tek lider ise Recep Tayyip Erdoğan’dı. Ancak Filistin kendisini savunan bu ülke ve lidere sırt çevirdi, operasyona destek olmak yerine eleştirdi ve karşısında durdu. Türkiye dost bildiğinden bir yara aldık desek yeri olur.
Bu süreçte ise Azerbaycan ve Pakistan ise dik duruşunu, sadece iyi günde değil her günde de dost olduğunu bir kez daha gösterdi.
