OKULLARDA DERSLER İŞLENEBİLİNİYOR MU?

6 Eylül tarihinden buyana okullarda yüz yüze eğitim verilmeye başlandı. Peki durum nedir? Eğitimde pandemi hasarı çözülebiliniyor mu?

Gerek ders saatlerinin süresi gerekse öğrencilerin okulda kalma süreleri dikkate alınıyor mu?

Öğretmenler aşı olmalarına rağmen kendilerini koruyabiliyorlar mı?

İsmine “Z” kuşağı dediğimiz gençlerin çok hareketli olmaları, ders sürelerinin normalde 40 dakika olmasını bırakın 30 dakika olmasına rağmen çabucak sıkılmaları, derse odaklanamamaları ve daha bir çok sorun.

Bu kadar problemlerin sayılmasına rağmen öğrencilerin okulda öğrenmelerinden ziyade neyi ne kadar sürede ve ne oranda öğrenmeleri konusunda çalışmalar yapılmalıdır.

Öğlen arası olmadan öğrencilerin saat 14.00’e kadar kimi özel okullarda 16.00’ya kadar okulda kalması ve salgının bu kadar tavan yaptığı dönemde bu sistem doğru mudur?

Dijital çağ ile büyüyen Z kuşağının okulda 30 dakika bile kalması ve etkin katılım sağlaması çok güç. Eğitim sistemi dijital çağ ile birlikte yeni nesile kalıcı ve kısa yoldan öğretici bilgilerin aktarılması konusunda yazılımlar hazırlamalıdır.

Elbette dijital çağ ile hemhal olmayan Z kuşağı da vardır. Onlara da ek takviye eğitimler verilerek en azından öğrenci yoğunluğu okullarda azalmış olur. Bir şehir bir okul ve bir derslik için doğru olan plan ve doğru kararlar iyi sonuçlar verebilir.

Öğretmen açısından durum daha da farklı öğretmenler neye nasıl yetişeceklerini şaşırmış durumdalar. Üst üste 8 saat derse gir nöbet tut ve ek ders falan filan vay öğretmenin haline. Tüm öğretmenlerin daha sağlıklı ortamda çalışmaları şart bu konuda da çalışmalar yapılmalıdır.

Okullar açıldı ama öğrencilerin ve öğretmenlerin devamlılıkları da çok önemli.

Umarım bu zor günler biran önce biter.