MENU
  • RÖPORTAJ
  • İLAN
  • DÜNYA
  • KÜLTÜR VE SANAT
  • MEDYA
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • TAZİYELER
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
DOLAR18.8318
EURO20.2371
GR ALTIN1134.0
ÇEYREK1865.9
Şanlıurfa
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
  • ÖZEL HABER
  • ŞANLIURFA
  • BÖLGE
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • SPOR
  • GÜNCEL
  • SAĞLIK
  • GAP VE TARIM
  • EĞİTİM
Kapat

              NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR?

Ana SayfaYazarlarHalil Koçakoğlu
19 Haziran, 2017, Pazartesi 09:59 2601
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Her ramazan ayında aynı terane: “Nerede o eski ramazanlar…” Yediden yetmişe herkes ağız birliği etmişçesine aynı şeyi tekrarlayıp duruyor: “Nerede o eski ramazanlar…”  Nasıl oluyor da yirmili yaşlarında biriyle yetmişli yaşlarında biri eski ramazan özlemi yaşayabiliyor. Yirmili yaşlarında biriyle yetmişli yaşlarında birinin eski ramazan özleminin hangi zaman dilimine isabet ettiği de ayrı bir muamma.

Eski ramazanlar söylemi nasıl olduysa bizim toplumun belleğinde önemli bir yer tutar. Her ramazan ayında bu eski döneme ait bir şeyler söylenmese ramazan tam anlamıyla idrak edilmeyecek sanırım. Her şeyin daha saf daha temiz olduğu bir eski zamandan bahsedilip durulur hep. Tüm memleket eski ramazanlarda iftar sonrası Feshane’de, Direklerarası’nda türlü eğlencelere katılmış gibi anlatılır. Renkli macun yiyip kantolar eşliğinde eğlenilmiş, Karagöz ve Hacivat izleyerek sahur vaktine gelinmiştir sanki.

Bu açıklamaların arka planında eskiden daha iyi ve saftık edebiyatı yatıyor. 

Açıkçası bana çok da samimi gelmeyen bir söylem bu. Eskiden daha samimi daha iyiydik düşüncesi yine iyi ve samimi olalım çağrısını içinde barındırıyormuş gibi görünse de işin pratiği tam tersini söylüyor. Sadece “Nerde o eski ramazancılar” değil genelde insanların eski zamanları daha temiz ve saf görmeleri çok da mantıklı bir yaklaşım değil.

Özellikle Avrupa’nın insanı ekonomik bir varlık olarak tasavvur edip, dünyayı bir pazar, insanları ise müşteri olarak dizayn etmesi, toplumların ancak rekabet ederek daha mutlu bir hayat yaşayabileceklerine dair bir algı oluşturması sürekli bir kovalamaca hali yaşayan insanlığa eskinin o yavaş ve kendi halinde hallerini özletiyor sanırım.

Fakat bundan iki üç bin önce yazılmış kitaplara dönüp baktığımızda da örneğin: Mısır’ın Ölüler Kitabı, Hind’in Vedalar’ ı, Upanişadlar’ı veya semavi dinlerin vahye dayalı ilahi kitapları insanlığa vicdan sahibi olmanın, iyiliğin, doğruluğun ve dürüstlüğün erdeminden bahsederken bunun aksine davranan insanın lanetlendiğinden dahası sonsuz bir şekilde cezalandırılacağından bahsettiklerini görürüz. Dünyadaki ahlaki yapının çöktüğünü ve insanların gün geçtikçe kötü olduklarından şikâyetçi olunduğunu görürüz.  Buradan da anlaşılacağı gibi eski dediğimiz yaşantılarda da saf ve temiz olma problemi vardı.  Aslında insanoğlu bugün ne ise dün de o idi. Bugün en çok şikâyet ettiğimiz ahlaki dejenerasyon geçmiş toplumların da en önemli sorunlarından biriydi. Fakat bugünün insanlığı geçmişe oranla vicdani kirlilik konusunda geçmişe kıyasla daha sistemlidir. Vicdansızlık oldukça görünür şekilde tüm satha yayılmış durumdadır.

İlahi bir gücün kendilerini sürekli gözetleyip, onlar hakkında raporlar yazan ve bu raporları günü geldiğinde değerlendirerek ceza veya ödül veren bir İlah’ın varlığı; geçmişte en azından sıradan insanlar için hem bir güvenli alan oluştururken hem de onlara bu dünyada daha iyi insanlar olmalarını gerek tehdit gerek ödüllendirme vaadiyle salık vermesi muhakkak ki insanlığı daha saf ve temiz tutuyordu. Ancak bugünde olduğu gibi geçmişte de gücün sahibi olanlar için öte tarafta ödüllendirilme veya cezalandırılma çoğu zaman sadece aklın köşesinde esnetilebilecek bir söylem olarak kalıyordu.

 

Bugün ise güce göreceli olarak daha çok insan ulaşabiliyor. Dahası insanoğlu tüm çaresizliği veya güçsüzlüğüne rağmen hayatının bazı anlarında farklı güç merkezleri oluşturabiliyor. Bu güçlü anlar ise sıradan insana dünya sonrası hayatını da bir şekilde bu güçle kurtarabileceği hissi uyandırıyor.

Bu duruma nasıl geldik?

Amansız hastalıkların tedavilerinde ulaşılan başarılı sonuçlar, organ nakilleri, doğal afetlere karşı insanın artık daha cesaretli olması, doğada gizem olarak bilinen birçok olgunun mantıklı gerekçelere bağlanması, her gün uzak gezegenlerle ilgili gelişmelerin yaşanması, en uzak köşelerin sadece saatlerle ölçülebilen bir mesafeye indirgenmesi, iletişim teknolojilerindeki müthiş gelişmeler insanoğlunu kader anlayışından uzaklaştırıyor. İnsan artık kendi kaderini kendisinin çizebildiği bir dünya hayal ediyor. Bu anlayış her şeye gücü yeten bir tasarımcının varlığına olan inancı en azından şimdilik yok etmese de akılların bir köşesinde azaltıyor.  İnsanlık için Avrupa’nın Aydınlanma Dönemi’nde geliştirdiği doğanın efendisi olma söylemi reel hale geliyor.

Bununla birlikte piyasa anlayışının dünyaya hâkim olması insanları birbirlerine üstün gelmesi gereken rakipler olarak lanse etmesi mutlak tasarımcı anlayışını zayıflatıyor. Çünkü rekabeti en sert haliyle yaşayan insan, umudunu soyut bir tasarımcı yerine somut bir şekilde var ettiği kendi gücüne bağlamak istiyor. Gücü eline alan her insan için öteki alt edilmesi gereken bir varlık oluyor. Eskiden sadece karnını doyurmak, güvenli bir barınak elde etmek insanın ilahi bir güce tapınması için yeterli bir sebepti. Oysa günümüz insanı için dünyanın bir köşesinde hala açlıktan susuzluktan ve barınamamaktan dolayı ölen insanların varlığına rağmen karnının doyması ve barınma ilahi bir güce tapmak için yeterli bir nimet değil. Güçlü olan her insan eskiden ilahi gücün alanında olan olaylara ve olgulara da müdahil olmak istiyor. Sürekli kazanmak isteyen insan için ilahi güç hayatın işleyişinden ötelenirken yetkileri ve gücü sınırlandırılmış bir sembol olarak her olasılığa karşı zihinlerde tutuluyor.   

Kısacası insanoğlu inanıyormuş gibi yapıp inanmıyor. İnsanoğlu artık  hayatını ilahi bir gücün varlığı ile şekillendirmiyor. Günlük hayatında alması gereken kararları piyasanın gereklerine göre alıyor. Geçmişin ilahi gücünün yerini siyaset, politika ve ekonomi almış durumda. Bu kavramların ise insani değerler dediğimiz doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, duygudaşlık, adalet gibi kavramlarla çok da iyi anlaştığı söylenemez.

Cevap bekleyen onlarca soru var aslında: Vicdan, iyilik, kötülük, adalet, doğruluk, dürüstlük gibi kavramlar insan ile birlikte mi var olmuştur; yoksa bu kavramlar insanlardan bağımsız bir şekilde insanoğlunu da aşan kavramlar mıdır?

Belki de en önemli soru: İnsan nedir?

Halil Koçakoğlu

    iletişime geç

    Halil Koçakoğlu

    Köşe Yazarları
    Hamza Tavas
    Hamza Tavas Şanlıurfa OSB seçime gidiyor ;
    Nevzat Bingöl
    Nevzat Bingöl Helalleşme Değil Hesaplaşma
    Abdulkadir İKBAL
    Abdulkadir İKBAL Kürtlerle ilgili hiç bir şey yok.
    Celal Çiftçi
    Celal Çiftçi 2023 yılını İslam turizmi açısından fırsata çevirmek lazım
    Mehmet Faraç
    Mehmet Faraç CHP, Güneydoğu, çıkmazlar!
    Ahmet Furkan Demir
    Ahmet Furkan Demir SAHİPSİZ ŞEHİR VEYAHUT URFA
    Müslüm Abacıoğlu
    Müslüm Abacıoğlu Dört Mezhebe Göre Guslün Farzları
    Ercan AKKAR
    Ercan AKKAR Sporu siyasete alet etmeyin….
    Ferit Bugenç
    Ferit Bugenç Bir arayışım var
    Halil Manuş
    Halil Manuş Boşuna mı bizim çocuklar demiştim
    Cengiz ERDİL
    Cengiz ERDİL Taş ocağından çıkan tarih
    Nail Kadirhan
    Nail Kadirhan Diyarbakır’da “Serok Ahmet”, Antalya’da “Yörük Ahmet”,
    Aziz Ilgazi
    Aziz Ilgazi Küresel ekonomik ahlak krizi ile karşı karşıya kaldık.
    Mustafa Kaplan
    Mustafa Kaplan NE MATERYALİZM,NE İDEALİZM.DOĞRUDAN HAKİKAT -İ KUR'ANİYE
    Halil Çuhadaroğlu
    Halil Çuhadaroğlu Görmemezliğe, duymamazlığa gel Aklını çalıştır
    Murat Toprak
    Murat Toprak AVUKATLIK YASASI ÜZERİNE
    Mehmet Fethi Göktepe
    Mehmet Fethi Göktepe Boş Tabak Dolmuyor
    Hüseyin Acarlar
    Hüseyin Acarlar Bugün 18 Aralık...
    Abdulkadir SELVİ
    Abdulkadir SELVİ İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesine karşıyım
    Muhammet OLUKLU
    Muhammet OLUKLU Hayvancılık Acilen Yoğun Bakıma Alınmalı!
    Bilal BEBE
    Bilal BEBE Ne Zeman Türkiye Diyeceksiniz
    M. Sıtkı Aloğlu
    M. Sıtkı Aloğlu NATO İyice cıvıttı...
    Şerif Kurtuluş
    Şerif Kurtuluş İki Kenan bir milyoner
    Doğan BEKİN
    Doğan BEKİN Uluslararası Melson Mandela Günü
    Ömer Ağ
    Ömer Ağ TEDAVİ
    Memduh Önay
    Memduh Önay Yerli ve milli olan her şeye karşılar!
    Mehmet Ali Kulat
    Mehmet Ali Kulat EFENDİM...
    Şemsettin Kaya
    Şemsettin Kaya TÜRKİYE BİRDEN ÇOK CEPHEDEN KUŞATILMAK İSTENİYOR .! 
    Şems Polat
    Şems Polat EZ QELANDİM
    M. Barış Durak
    M. Barış Durak Büyük girdap KIBRIS... 
    Selehattin Canbeyli
    Selehattin Canbeyli Köy Odaları
    Halil Koçakoğlu
    Halil Koçakoğlu EMEK VERMEK
    Hüseyin GÜZEL
    Hüseyin GÜZEL UZAKLAŞTIRMA DEĞİL, UZLAŞMA SAĞLANMALI !      
    Misafir Kalem
    Misafir Kalem “Çamur at izi kalsın”ın son kurbanı Batuhan Mumcu oldu
    Oğuz Haksever
    Oğuz Haksever “SOLUK MAVİ NOKTA”DA BİR SAVAŞ DAHA…
    Dilek Çiftçi
    Dilek Çiftçi Minyeli Abdullah
    Nureddin KAYA
    Nureddin KAYA GÖÇ VE GÖÇMENLER
    İlyas TONGÜÇ
    İlyas TONGÜÇ 20 TEMMUZ BARIŞ HAREKATI
    Aziz İlgazi
    Aziz İlgazi Ticaret savaşlarında galibiyet yoktur
    Halit Açar
    Halit Açar Eşkıyaya Müsamaha Gösterilmez
    Turgay TÜRKER
    Turgay TÜRKER Prof. Dr. Veysel Eroğlu Uyarıyor: “Festival yapacakları yerde su şebekelerini yenilesinler.”
    Mehmet Kemal Uğuzlu
    Mehmet Kemal Uğuzlu HARRAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİNİN GURURU EMİN ELLER İNSANLARA EMNİYET VERİR
    Salih İlhan
    Salih İlhan Meşhur milyarderin son yazısı
    Mutlu Güneş
    Mutlu Güneş Harran Ovasında yem bereketi!
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Şanlıurfa Olay 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle