Namaz kılarken, namazın farzlarına, vaciplerine, sünnetlerine uyulduğu gibi, namazda mekruh olanlardan da sakınmak gerekir.
Bu konuda Dürr-ül-Muhtâr ve bunun şerhi olan Redd-ül-Muhtârda buyuruluyor ki:
“Namazın mekruhları iki türlüdür: Yalnız mekruh denildiği zaman Tahrimen mekruh demektir ki, delilinden zan ile anlaşılan yasaklardır. Yasak olmasına bir delil, senet bulunmayıp, yapılmaması iyi olan şeye Tenzihen mekruh denir. Namaz içindeki vacipleri ve müekked sünnetleri yapmamak Tahrimen, müekked olmayan sünnetleri yapmamak ise Tenzihen mekruhtur. Tenzihi mekruh helale, tahrimi mekruh ise harama yakındır. Mekruh olarak kılınan namaz sahih olur ise de kabul olmaz. Yani, o namaz için vaat edilen sevaba kavuşulamaz.”
Efendim;
Mekruh; kerih, çirkin, beğenilmeyen iş demektir. Namazda müekked sünneti ve vacibi terk etmek, tahrimen mekruh, müekked olmayan sünneti terk, tenzihen mekruh olur. Mekruh olarak kılınan namaz sahih olursa da, sevabı çok az olur.
Daha çok işlenen mekruhlardan bazıları şunlardır:
1- Namazda Tadil-i Erkanı terk etmek.
2- Başı döndürüp bakmak.
3- Secdede iki kolu yere döşemek. [Kadınlar döşer.]
4- Başı bir tarafa eğmek.
5- Esnerken ağzı kapatmamak.
6- Özürsüz gözleri yummak.
7- Öndeki safta boş yer varken, geri safta kılmak.
8- Üzerinde canlı resmi bulunan elbise ile namaz kılmak.
9- Canlı resmi asılı odada namaz kılmak.
10- İş elbisesi ile ve büyüklerin yanına çıkamayacak elbise ile veya kötü kokulu çorap ile kılmak.
11- Abdest sıkıştırırken kılmak.
12- Tekbir alırken ve teşehhüdde otururken parmakları açık veya kapalı tutmak. [Kendi haline bırakılır. Secdede parmaklar kapalı, rükuda ise açık tutulur.]
13- Secdeye inerken pantolonunu yukarı çekmek.
14- Başı açık kılmak. [Mekke’de, ihramlı iken, namaz baş açık kılınır.]
15- Namazda ağırlığı, bir ayağa çok, diğerine az vermek.
16- İmam namaza durunca, sabahın sünnetini caminin girişinde veya direk arkasında kılmayıp, saf arasında veya başka yerde kılmak. [İmam namaza az sonra duracaksa, öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerine durulmaz, hemen imama uyulur.]
17- İmam, açıktan yani sesli okurken Sübhanekeyi okumak.
18- Secdeye veya rükuya, imamdan önce başını koymak veya kaldırmak.
19- Çıplak ayakla namaz kılmak. [Şafii’de çıplak ayakla kılınır.]
20- Kolu sığalı veya kısa kollu gömlekle namaz kılmak.
21- Sağa-sola eğilmek, sallanmak.
22- Secdede burnu yere değmemek.
23- Secdede bir ayağı kaldırmak. [İki ayak kalkarsa, bazı âlimlere göre namaz bozulur.]
25- Bir rükünde iki defa bir yeri kaşımak. [Bir rükünde, üç defa ayrı kaşımak bozar.]
26- Namazda 4-5 kişi duyacak kadar yüksek sesli okumak. [Kendi işitmeyecek kadar sessiz okunursa namaz sahih olmaz.]
27- İkinci rekâtta, birincide okuduğu Âyeti tekrar okumak veya ondan evvelki bir Âyeti okumak. [Unutarak okumak mekruh olmaz.] İkinci rekâtta birinciden üç Âyet uzun okumak.
28- Özürsüz teşehhüdde, sünnete uygun oturmamak. Kıyamda sünnete uygun olarak ayakları dört parmak kadar açmamak. [Şafii’de bir karış kadar açmak sünnettir.]
29- Özürsüz bir şeye dayanıp kalkmak.
30- Farzdan sonra hemen son sünnete kalkmamak. Yahut konuşmak veya bir şey okumak.
31- Namaz kılanın önünden geçmek veya önünden geçilebilecek yere namaza durmak.
32- Namazın sünnetlerinden birini terk etmek. Sünnet iki kısımdır: Birincisi Sünen-i Hüda. Bunlar, Müekked sünnetlerdir. İkincisi Sünen-i Zevaid. Bunlar, Müekked olmayan sünnetlerdir.
Namazda Müekked sünneti ve vacibi terk etmek, tahrimen mekruh olur. Müekked olmayan sünneti terk, tenzihen mekruh olur. Müstehabı terk, mekruh olmaz.
Tenzihi mekruh helale, tahrimi mekruh harama yakındır. Mekruh olarak kılınan namaz sahih ise de, sevabı çok az olur. (İmad-ül-islam)
Erkeklerin, baş, kol ve ayakları açık olarak namaz kılmaları mekruhtur. Mekruh olan namaz sahih ise de, sevabı olmaz. Bir erkek, namazda başı örtmeye önem vermediği için açık kılarsa, mekruh olur. Namaza önem vermediği için açarsa, kâfir olur. Kendini Allahü Teâlâ’ya karşı, küçük göstermek için, başı açık kılmak zarar vermez ise de, yine örtmek efdaldir. Harareti teskin ve rahatlık için açmak da mekruhtur. (Redd-ül-muhtar)
Önemli kimselerin huzuruna çıkan kimsenin şık, temiz elbise giymesi gerekir. Allahü Teâlâ’nın huzuruna durulduğu zaman buna daha çok dikkat etmeli, büyüklerin karşısına çıkılamayan elbise ile namaz kılmamalıdır! Kur'an-ı Kerimde “Her namaz kılarken, süslü [temiz, sevilen] elbiselerinizi giyiniz” buyuruluyor. (Araf 31)
Peygamber Efendimiz başı açık kılmazdı. Sarıkla kılmanın önemini bildirerek buyuruyor ki:
Namazda başı hiç olmazsa, herhangi bir renkte olan takke ile örtmelidir!
Nimet-i İslam’da namazın mekruhlarının onbeşincisinin dipnotunda, “Başı açık namaz kılmak mekruhtur” buyuruluyor. 57.sinde de mekruh olduğu yine bildiriliyor. Namazın mekruhlarının onbirincisinde ise, kolları açık namaz kılmanın mekruh olduğu bildiriliyor.
Namaz kılarken düşen başlığı tek el ile alıp giyerek başı örtülü kılması o haliyle kılmasından daha iyidir. (Gurer ve Dürer)
İbni Abidin hazretleri, namazın mekruhları sonunda buyuruyor ki:
Namazı, nalın veya mest ile kılmak, çıplak ayakla kılmaktan efdaldir. Böylece, Yahudilere uyulmamış olur. Hadis-i Şerifte, “Yahudilere benzememek için namazları, nalın [bir cins ayakkabı] ile kılın” buyuruldu. Resulullah ve Eshab-ı Kiram, sokakta giydikleri nalın ile kılarlardı. Nalınları temiz idi ve Mescid-i Nebi kum döşeli idi. Kirli nalınla girilmezdi. (Redd-ül-muhtar)
Ayakları herhangi bir şey ile örterek namaz kılmayı bildiren üç hadis-i şerif meali de şöyledir:
“Yahudiler, namaz kılarken nalın veya mest ile ayaklarını örtmezler. Siz onlara muhalefet edin, nalın veya mest giyinin!” [Müslim, Ebu Davud, Hakim, Taberani]
“Müşriklere muhalefet edin, namaz kılarken mestlerinizi giyin.” [Hakim]
“Nalını olmayan, mestlerini giysin.” [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ. Ahmed]
Temiz olmayan mest, nalın vesaire ile mescide girilmezdi. Şimdi çorap giyerek bu sünnet yerine getirilir.
Eshab-ı Kiram kamis denilen ayağa kadar uzun olan gömlek ile, yani entari ile namaz kıldıkları için ayakları örtülmüş olurdu. Ayaklar örtülü kılınan namazın çok sevap olduğu Halebi, Berika ve Hadika kitaplarında da yazılıdır.
Müslüman olmayanlar, kiliselerinde başı açık, ayağı çıplak tapınıyor, onlar gibi, uygar ibadet etmeli diyerek, başı açık, ayağı çıplak kılmak, sandalyede veya yükseğe secde etmek caiz değildir.
Kadınların ayaklarının açık olmasında iki kavil vardır. Birinci kavle göre mekruh, ikinci kavle göre namaz bozulur. Kadınlar, ya çorapla veya ayaklara kadar uzun etek veya entari giyerek namaz kılmalıdır! (M.Erbea)
Secde ederken, kadınların başörtüsü, erkeklerin saçı veya takkesi alınlarına gelse, tenzihen mekruh olur. Alın, çıplak olarak secdeye değmelidir.
Allahü Teâlâ ümmeti Muhammed’i namazını kılan, görevlerini hakkıyla yerine getiren kullarından eylesin. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Müslüm Abacıoğlu
Namazın Mekruhları
Muhterem Kardeşlerim…
Namaz kılarken, namazın farzlarına, vaciplerine, sünnetlerine uyulduğu gibi, namazda mekruh olanlardan da sakınmak gerekir.
Bu konuda Dürr-ül-Muhtâr ve bunun şerhi olan Redd-ül-Muhtârda buyuruluyor ki:
“Namazın mekruhları iki türlüdür: Yalnız mekruh denildiği zaman Tahrimen mekruh demektir ki, delilinden zan ile anlaşılan yasaklardır. Yasak olmasına bir delil, senet bulunmayıp, yapılmaması iyi olan şeye Tenzihen mekruh denir. Namaz içindeki vacipleri ve müekked sünnetleri yapmamak Tahrimen, müekked olmayan sünnetleri yapmamak ise Tenzihen mekruhtur. Tenzihi mekruh helale, tahrimi mekruh ise harama yakındır. Mekruh olarak kılınan namaz sahih olur ise de kabul olmaz. Yani, o namaz için vaat edilen sevaba kavuşulamaz.”
Efendim;
Mekruh; kerih, çirkin, beğenilmeyen iş demektir. Namazda müekked sünneti ve vacibi terk etmek, tahrimen mekruh, müekked olmayan sünneti terk, tenzihen mekruh olur. Mekruh olarak kılınan namaz sahih olursa da, sevabı çok az olur.
Daha çok işlenen mekruhlardan bazıları şunlardır:
1- Namazda Tadil-i Erkanı terk etmek.
2- Başı döndürüp bakmak.
3- Secdede iki kolu yere döşemek. [Kadınlar döşer.]
4- Başı bir tarafa eğmek.
5- Esnerken ağzı kapatmamak.
6- Özürsüz gözleri yummak.
7- Öndeki safta boş yer varken, geri safta kılmak.
8- Üzerinde canlı resmi bulunan elbise ile namaz kılmak.
9- Canlı resmi asılı odada namaz kılmak.
10- İş elbisesi ile ve büyüklerin yanına çıkamayacak elbise ile veya kötü kokulu çorap ile kılmak.
11- Abdest sıkıştırırken kılmak.
12- Tekbir alırken ve teşehhüdde otururken parmakları açık veya kapalı tutmak. [Kendi haline bırakılır. Secdede parmaklar kapalı, rükuda ise açık tutulur.]
13- Secdeye inerken pantolonunu yukarı çekmek.
14- Başı açık kılmak. [Mekke’de, ihramlı iken, namaz baş açık kılınır.]
15- Namazda ağırlığı, bir ayağa çok, diğerine az vermek.
16- İmam namaza durunca, sabahın sünnetini caminin girişinde veya direk arkasında kılmayıp, saf arasında veya başka yerde kılmak. [İmam namaza az sonra duracaksa, öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerine durulmaz, hemen imama uyulur.]
17- İmam, açıktan yani sesli okurken Sübhanekeyi okumak.
18- Secdeye veya rükuya, imamdan önce başını koymak veya kaldırmak.
19- Çıplak ayakla namaz kılmak. [Şafii’de çıplak ayakla kılınır.]
20- Kolu sığalı veya kısa kollu gömlekle namaz kılmak.
21- Sağa-sola eğilmek, sallanmak.
22- Secdede burnu yere değmemek.
23- Secdede bir ayağı kaldırmak. [İki ayak kalkarsa, bazı âlimlere göre namaz bozulur.]
24- Kıyamda okuduğunu rükuda, rükuda okuduğunu kıyamda tamamlamak.
25- Bir rükünde iki defa bir yeri kaşımak. [Bir rükünde, üç defa ayrı kaşımak bozar.]
26- Namazda 4-5 kişi duyacak kadar yüksek sesli okumak. [Kendi işitmeyecek kadar sessiz okunursa namaz sahih olmaz.]
27- İkinci rekâtta, birincide okuduğu Âyeti tekrar okumak veya ondan evvelki bir Âyeti okumak. [Unutarak okumak mekruh olmaz.] İkinci rekâtta birinciden üç Âyet uzun okumak.
28- Özürsüz teşehhüdde, sünnete uygun oturmamak. Kıyamda sünnete uygun olarak ayakları dört parmak kadar açmamak. [Şafii’de bir karış kadar açmak sünnettir.]
29- Özürsüz bir şeye dayanıp kalkmak.
30- Farzdan sonra hemen son sünnete kalkmamak. Yahut konuşmak veya bir şey okumak.
31- Namaz kılanın önünden geçmek veya önünden geçilebilecek yere namaza durmak.
32- Namazın sünnetlerinden birini terk etmek. Sünnet iki kısımdır: Birincisi Sünen-i Hüda. Bunlar, Müekked sünnetlerdir. İkincisi Sünen-i Zevaid. Bunlar, Müekked olmayan sünnetlerdir.
Namazda Müekked sünneti ve vacibi terk etmek, tahrimen mekruh olur. Müekked olmayan sünneti terk, tenzihen mekruh olur. Müstehabı terk, mekruh olmaz.
Tenzihi mekruh helale, tahrimi mekruh harama yakındır. Mekruh olarak kılınan namaz sahih ise de, sevabı çok az olur. (İmad-ül-islam)
Erkeklerin, baş, kol ve ayakları açık olarak namaz kılmaları mekruhtur. Mekruh olan namaz sahih ise de, sevabı olmaz. Bir erkek, namazda başı örtmeye önem vermediği için açık kılarsa, mekruh olur. Namaza önem vermediği için açarsa, kâfir olur. Kendini Allahü Teâlâ’ya karşı, küçük göstermek için, başı açık kılmak zarar vermez ise de, yine örtmek efdaldir. Harareti teskin ve rahatlık için açmak da mekruhtur. (Redd-ül-muhtar)
Önemli kimselerin huzuruna çıkan kimsenin şık, temiz elbise giymesi gerekir. Allahü Teâlâ’nın huzuruna durulduğu zaman buna daha çok dikkat etmeli, büyüklerin karşısına çıkılamayan elbise ile namaz kılmamalıdır! Kur'an-ı Kerimde “Her namaz kılarken, süslü [temiz, sevilen] elbiselerinizi giyiniz” buyuruluyor. (Araf 31)
Peygamber Efendimiz başı açık kılmazdı. Sarıkla kılmanın önemini bildirerek buyuruyor ki:
“Sarıkla kılınan namaz, sarıksız kılınan yetmiş rekat namazdan efdaldir.” [Ebu Nuaym]
Namazda başı hiç olmazsa, herhangi bir renkte olan takke ile örtmelidir!
Nimet-i İslam’da namazın mekruhlarının onbeşincisinin dipnotunda, “Başı açık namaz kılmak mekruhtur” buyuruluyor. 57.sinde de mekruh olduğu yine bildiriliyor. Namazın mekruhlarının onbirincisinde ise, kolları açık namaz kılmanın mekruh olduğu bildiriliyor.
Namaz kılarken düşen başlığı tek el ile alıp giyerek başı örtülü kılması o haliyle kılmasından daha iyidir. (Gurer ve Dürer)
İbni Abidin hazretleri, namazın mekruhları sonunda buyuruyor ki:
Namazı, nalın veya mest ile kılmak, çıplak ayakla kılmaktan efdaldir. Böylece, Yahudilere uyulmamış olur. Hadis-i Şerifte, “Yahudilere benzememek için namazları, nalın [bir cins ayakkabı] ile kılın” buyuruldu. Resulullah ve Eshab-ı Kiram, sokakta giydikleri nalın ile kılarlardı. Nalınları temiz idi ve Mescid-i Nebi kum döşeli idi. Kirli nalınla girilmezdi. (Redd-ül-muhtar)
Ayakları herhangi bir şey ile örterek namaz kılmayı bildiren üç hadis-i şerif meali de şöyledir:
“Yahudiler, namaz kılarken nalın veya mest ile ayaklarını örtmezler. Siz onlara muhalefet edin, nalın veya mest giyinin!” [Müslim, Ebu Davud, Hakim, Taberani]
“Müşriklere muhalefet edin, namaz kılarken mestlerinizi giyin.” [Hakim]
“Nalını olmayan, mestlerini giysin.” [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ. Ahmed]
Temiz olmayan mest, nalın vesaire ile mescide girilmezdi. Şimdi çorap giyerek bu sünnet yerine getirilir.
Eshab-ı Kiram kamis denilen ayağa kadar uzun olan gömlek ile, yani entari ile namaz kıldıkları için ayakları örtülmüş olurdu. Ayaklar örtülü kılınan namazın çok sevap olduğu Halebi, Berika ve Hadika kitaplarında da yazılıdır.
Müslüman olmayanlar, kiliselerinde başı açık, ayağı çıplak tapınıyor, onlar gibi, uygar ibadet etmeli diyerek, başı açık, ayağı çıplak kılmak, sandalyede veya yükseğe secde etmek caiz değildir.
Kadınların ayaklarının açık olmasında iki kavil vardır. Birinci kavle göre mekruh, ikinci kavle göre namaz bozulur. Kadınlar, ya çorapla veya ayaklara kadar uzun etek veya entari giyerek namaz kılmalıdır! (M.Erbea)
Secde ederken, kadınların başörtüsü, erkeklerin saçı veya takkesi alınlarına gelse, tenzihen mekruh olur. Alın, çıplak olarak secdeye değmelidir.
Allahü Teâlâ ümmeti Muhammed’i namazını kılan, görevlerini hakkıyla yerine getiren kullarından eylesin. (Amin)