Erken seçim tartışmaları konusunda nabız tutmak üzere Meclis’teydim.
Erken seçim konuşulmaya başlandığı zaman mutlaka gerçekleşir derler. Ama ben kulislerde bir seçim havası görmedim. Bırakın AK Parti milletvekillerini CHP milletvekilleri de öyle seçime gidelim gibi bir hava içinde değillerdi. Peki buna rağmen Kılıçdaroğlu neden erken seçim çağrısı yaptı? Hem daha birkaç ay önce erken seçimi doğru bulmadığını söylemesine rağmen. Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyeler başarılı bir icraat ortaya koymadan seçime gitmenin doğru olmayacağı kanaatindeydi. Acele etmeyelim iktidar iyice yıpransın o zaman seçime gideriz düşüncesini savunuyordu.
BAHÇELİ’DEN KILIÇDAROĞLU’NA YANIT
Meclis’te önce Bahçeli’yi takip ettim. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun çağrısı nedeniyle MHP Lideri’nin ne diyeceği önemliydi. Bahçeli kürsüye çıktı ama Kılıçdaroğlu’nun istediği açıklamayı yapmadı. Tam aksine hesap sordu. CHP Lideri’ne, “Kılıçdaroğlu ne oldu da seçim diye tutturdu. Seçim isteği sipariş ve hezeyandır. Sana kimler ne söyledi, neyi vaat ettiler? Kılıçdaroğlu’na diyorum ki seçimi falan boşver” diye seslendi. Bahçeli, ardından da erken seçim tartışmalarına son noktayı koydu. “Seçim zamanında yapılacaktır. Erken seçim tartışması emek ve nefes israfıdır. MHP, sözünün eridir. 2023’te Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.
KILIÇDAROĞLU ERKEN SEÇİME GİRMEDİ
Bahçeli’nin konuşmasından sonra iki buçuk saat sonra bu kez kürsüye Kılıçdaroğlu çıktı. CHP Lideri’nin grup konuşmasını dikkatli bir şekilde takip ettim. Belki atlamışımdır diye diğer meslektaşlarıma sordum. Ama onlar da duymamıştı. Kılıçdaroğlu tam 1 saatten fazla konuştu ama erken seçim konusuna değinmedi. Hem de hiç.
MERAL AKŞENER ERKEN SEÇİM İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?
Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısı bir anda gözleri millet ittifakında ortağı Meral Akşener’e çevirdi.
Meral Akşener dün grup toplantısı nedeniyle kürsüdeydi ama erken seçim konusuna değinmedi. Akşener, seçim için henüz erken olduğu kanaatinde. Hem belediye başkanlarının bir icraat ortaya koyması gerektiğini düşünüyor. Hem de ekonominin iktidarı iyice yıpratması için beklemek gerektiği kanaatinde. Kılıçdaroğlu da benzer tezleri savunuyordu ama o farklı bir atraksiyon yaptı. Akşener bir de erken ya da baskın seçimle Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinin sağlıklı yürümeyeceği kanaatinde. Millet ittifakının ortak adaylığı konusunda bir şans doğmuşken bir erken seçimle bu fırsatı kaçırmak istemiyor.
2023 seçimleri demek Cumhurbaşkanlığı seçimi demek. O nedenle hesaplar ona göre yapılıyor.
KILIÇDAROĞLU BU ÇIKIŞI NEDEN YAPTI?
Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çıkışı kulisleri hareketlendirdi. Hem iktidar hem muhalefet kulislerinde, Kılıçdaroğlu’nun bu talebi üzerine değerlendirmeler yapılıyor. Birkaç nokta öne çıkmış durumda.
1. Türk-Yunan gerilimi, Doğu Akdeniz krizi ve Azerbaycan-Ermenistan çatışması nedeniyle gündemi Erdoğan belirliyor. Bu süreçler Erdoğan’ın güçlü liderliğini ön plana çıkarıyor. Kılıçdaroğlu gündemi değiştirmek için bu çıkışı yaptı.
2. Yeni parti kurma çalışmalarını yürüten Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül ile DEVA ve Gelecek partilerini seçim baskısı altına sokmayı hedefledi.
3. Yerel seçimlerde büyük başarı kazanan CHP’li belediyelerin parlak bir icraat yapamayacaklarını gördü. 1989 yerel seçimleri sonrasında olduğu gibi işler daha kötüye gitmeden erken seçimi istedi.
ENİS BERBEROĞLU KONUSUNDA NE YAŞANDI?
CHP’de MYK toplantısı pazartesi günü yapılmıştı. Dün CHP’nin Meclis grubu vardı. Ancak grup toplantısından sonra Kılıçdaroğlu, MYK’yı olağanüstü toplantıya çağırdı. Bir süre sonra toplantının Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un, Enis Berberoğlu hakkındaki açıklamasıyla ilgili olduğunu öğrendik. CHP, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararından sonra Berberoğlu’nun milletvekilliğinin iade edilmesi için bastırıyordu. Meclis Başkanı Şentop’un “Berberoğlu’nun tekrar milletvekilliği için kesin hüküm ortadan kalkmadı, kalkana kadar karar veremeyiz” açıklaması üzerine CHP, yeni bir yol haritasını belirlemek üzere toplandı.
TOPLANTIDA SOĞUK DUŞ ETKİSİ
MYK toplantısı sürerken İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin “yeniden yargılamaya gerek olmadığı” yönündeki kararı çıktı. Karar toplantıda soğuk bir duş etkisi meydana getiriyor. Kılıçdaroğlu hemen hukukçu kurmaylarından bilgi alıyor. Diğer yandan da Meclis’te gündem dışı konuşma yapmak üzere söz istiyor. CHP’li Meclis Başkanvekili Haydar Akar ilk sırayı Kılıçdaroğlu’na veriyor. Meclis’ten ayrılmaya hazırlanıyordum. Kılıçdaroğlu’nun konuşma yapacağı haberi üzerine muhalefet kulisine geçtim. Kılıçdaroğlu kalabalık bir heyetle geldi. Selamlaştık. Canı sıkkındı. Daha önce de Enis Berberoğlu için Ankara’dan İstanbul’a yürümüştü. Hemen kürsüye çıktı. “Anayasa Mahkemesi’nin kararına alt mahkeme uymazsa orada bir çürüme vardır” dedi.
SÜRECİN KRİTİK HALKASI
Süreç açısından Kılıçdaroğlu’nun asıl önemli sözü, “Sıfırdan yeni bir dava süreci mi olacak?” sorusuydu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi kararında direndi. Yargıtay da benzer bir karar alırsa Enis Berberoğlu açısından tekrar başa dönülmüş olacak. Yeniden Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılacak. Ama bu arada milletvekilliği iade edilmediği gibi, infaz durdurulması mümkün olmayacak.
ALKIŞLAR MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU’NA
İSVEÇ, Suriye’ye 4 bin 800 kilometre uzaklıkta. Ama biz Suriye ile 910 kilometre sınıra sahibiz. Ama İsveç Dışişleri Bakanı Linde, “Türkiye’yi Suriye’den çekilmesi konusunda uyarıyoruz” dedi. İsveçli bakan binlerce kilometre öteden gelip Suriye’den çekilmemizi istedi. Ama anında cevabını aldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Siz kimden aldığınız yetkiyle Türkiye’nin Suriye’den çekilmesini istiyorsunuz ya da Türkiye’yi uyarıyorsunuz?” diye sert çıktı. Mevlüt Çavuşoğlu, bunu gerektirdiğinde çok başarılı bir şekilde yapıyor. NATO toplantısında sözde Ermeni soykırımı iddialarını gündeme getiren Fransız parlamenter Krimi’ye, “Soykırım konusunda Türkiye’ye ders verebilecek en son ülke Fransa’dır. Ruanda’da, Cezayir’de olanları unutmadık” diye karşılık vermişti. Uluslararası zeminlerde Türkiye’nin hukukunu koruyup oryantalistlere ağzının payını verdiği için Mevlüt Çavuşoğlu’nu tebrik ediyorum.
