MENU
  • RÖPORTAJ
  • İLAN
  • DÜNYA
  • KÜLTÜR VE SANAT
  • MEDYA
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
DOLAR16.3895
EURO17.5016
GR ALTIN973.88
ÇEYREK1601.9
Şanlıurfa
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
  • ÖZEL HABER
  • ŞANLIURFA
  • BÖLGE
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • SPOR
  • GÜNCEL
  • SAĞLIK
  • GAP VE TARIM
  • EĞİTİM
Kapat

MATERYALİZM'I RED EDİYORUM

Ana SayfaYazarlarMustafa Kaplan
11 Ekim, 2021, Pazartesi 14:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

Cansız varlıklarda olduğu gibi, canlı varlık türlerinde de eko sisteme benzer bir işleyiş hüküm sürmektedir. Materyalistlerin  sadece maddeyi baz alarak, manayı inkar yoluna sapmaları, onların bu minvaldeki tezlerini yerle bir etmektedir. Öne sürdükleri diyalektik kavramını,her iş ve oluşa  neden saymaları ,her şeyin  çelişkiler sonucu var olduklarını savunmaları, aslında kendi silahlarıyla kendilerini vurmaktan başka bir şey değildir. İdealist Felsefe'yi yok sayarak, çürütme gayretlerini de bir istihza konusu olarak görüyorum.

Madem her şey karşıtı ile  varlık arz eder;o halde madenin karşısında mananın olması da gerekmez mi?
Beden olmasa ruh;ruh olmasa beden de  olamaz.Bu kesin olarak böyle ise, neden işlerine geldiği gibi gerçekleri bilerek saklama gereği duyuyorlar garip doğrusu.

Hem her fiiliyatı, içinde var olan zıt kutupların olmasa olmazlığını bilimsel veriler ışığında savunacaksın;hem bunu inkar edeceksin, böyle bir saçmalık olabilir mi?

Oysa bu teorilerin tutarsızlık üzerine monte edildiğini, gerçeklerle taban tabana zıt olduğu müspet düşünenler için bilinen gerçeklerdendir.Bu beyhude uğraş, aynı zamanda bilim adına da  bir vakit kaybıdır .

Bu sistemde küçük bir denge sapması bile tüm işleyişi bozar,her şeyin menfi bir mecrada yok oluşuna neden olur. Gölgesine  bakıp;ortada görünmeyen bir ağaca yok demenin nasıl sağlıklı bir mantığı olabilir sizce!..

Varlığı olanı inkar, işte bu sistemi bozmak,altına dinamit koyup; fitilini  ateşlemekten öte bir şey olamaz.

Siz bir canlıya ait bedeni salt maddeden ibaret sayarak, bunu her alanda deklara ederseniz, kendi düşüncelerinizde boğulursunuz .Dışı gibi;içselliğin de var oluşu iki kere iki dört eder derecesinde kesindir.

Bunu da kimsenin inkar etmeye ne gücü ne aklı yeter.Kızan veya sevinçli olan bir insanın, mesela;ruh halinin dış yüzüne  yansıdığını görmemek mümkün müdür? Bir kişinin sessiz duruşunda bile, onun dışa vurmuş halini görmek zor değildir.

Aslında bu düşüncelerin sahipleri,kendilerine dert edindikleri tek şeyin, İdealist Felsefe'yi ortadan kaldırmak  olduğudur.Yani var olanı inkar etmek ,kuracakları düzen için bir araç ,bir sebep olarak telakki ediliyor.

Kendileri de bunun yanlış olduğunu bilmelerine rağmen,düşüncelerinde direnç göstermeleri, bir akıl kaosu yaratarak insanları savundukları sisteme kolayca  çekebimek içindir.

Veya işledikleri günahları sebebiyle, yarın mahkeme-i Kübra'da hesap sorulacağı  korkusuyla kendilerini bir avunma modunda tutarak,bir nebze kendilerini rahatlatmaktır .Bu da ister istemez avcıyı gören devekuşu misalini akıllara getirir.

Gerçeği inkar,aklın işleyişi ile ilgili bir arızayı da teşekkül ettirir.Bu da, yüksek bir bilinç tarafından dizayn edilmiş olan akla sokulmuş  verileri bozarak, o sistemin bozulmasını söz konusu yapar.

Konulup, yürürlükte olan  bir yasa mevcutsa, bunu inkar etmek, ister istemez o yasalara karşı bir suçun  muhtemelen işlenebileceğini görünür kılar .

Arabayla gidilen yolda bir duvar olduğu görülüyor;ama bu duvarı yok sayıp, son sürat üzerine sürülmesının nasıl bir aklî ciheti olabilir,  merak edilmesi gereken bir mevzudur bence.

Madem ki mevcut İlahi bir sistemden söz ediliyor;o halde bu sisteme göre fiiliyat sergilemenin daha akılcıl olması gerekmez mı?

Yatak odası dururken;mutfakta yatmanın nasıl mantıki bir izahı olabilir?

İdealist felsefeyi çürütmek adına, öne sürülen onca teorilerin, salt var olanı inkar için birer argüman olarak sunulması abesle iştigal sayılmaz mı?

Sahnelenecek bir tiyatro oyununda, ellerine senaryosu verilmiş oyunculardan birinin senaryo dışı bir hareketi, o oyunun bozulma'sında nasıl bir etkinlik arz ediyorsa; içinde bulunduğumuz bu  İlahi sistem için de böyle bir durum mümkündür.

Yumuşak bir zemin üzerinde inşa edilen  yüksek bir binanın, küçük bir salantı'da size yansıyacak cevabı yıkılmak olur ancak.

İlahi sisteme göre verilenmış bir beynin,o verilere istinaden bir işleyiş içinde olması gerekirken;bunun aksi yönde bir davranışın; onu taşıyan beden için menfi bir durumu var etmez mi?

Günlerce bir gösteri sunumu için emek verilip itinayla dizilmiş yüzlerce  domino taşlarından birinin kazaran veya  bilerek devrilmesi tüm taşlar için de devril'mek olduğu herhalde bilinen bir gerçektir.

Son derece teknolojik  sistemle donatılmış bir binanın içindesiniz.Kullanmasını bilemeyip,rast gele düğmeleri'yle oynamanız, hem o sistemin bozulmasını tezahür ettirecek;hem siz  otomatikman suçlu pozisyona düşeceksiniz.

Yüce Allah;Kitapları yanısıra onca Peygamber,evliya ve esfiya'yı sırf bu sistemi idrak etmemiz için  göndermesi boşuna mıdır?

Hangi fiili işlerse'niz  işleyin,o fiilin faili olmanız kaçınılmaz olur. Mesela inkâr fiiline tevessül etmenin karşılığı, kişinin direkt olarak münkîr olması demektir.

Bu öyle bir sistem ki, yüksek bir bilinç tarafından en ince ayrıntısına kadar planlanarak ,dışardan herhangi bir müdahalenin mümkün olamayacağı şekilde yürürlüğe konulup herşeyi tümüyle kapsamıştır.Canlı, cansız, küçük büyük her varlık bu sisteme dahil olup,bu sistemin şartlarına istesin,istemesin entegre olmak zorundadır. Bunun dışında bir muhalif hareket,bu sistemden otomatikman ekarte olmaya sebebiyet verir.

Bu sistem,herşeyin bir tez,antitez etrafında şekillenerek asıl olması gereken sentez'de  vücut bulmasıdır.  Misal:Hayat bir tez olursa;bunun tam karşıtı olan ölüm bir anti tezdır.İkisinin birbiriyle çatışmasının nihai sonucu öteki dünyada ebedi bir yaşam olan sentezı var kılar.Bir cevizi, içini yemek için sert olan kabuğunu dişlerinizle  kırmanız bile, bu sistemle ters düşmenizin bir ifadesidir.Bu şekilde bir davranışın karşılığı olarak dişlerinizin zarar görmesi bu sistemden size en belirgin cevaptır.

Bu sisteme uymak veya uymamak kişiye kalmış bir şeydir.Herkesin rotasını dilediği yöne çevirmesi kişinin cüz-i iradesine kalmıştır artık.

Allah cümlemizi  bu sistemin dışına atacak menfi fiilerin faili olmaktan korusun.

Mustafa Kaplan

    iletişime geç

    Mustafa Kaplan

    Köşe Yazarları
    Müslüm Abacıoğlu
    Müslüm Abacıoğlu Hiddeti yenmek
    Ferit Bugenç
    Ferit Bugenç KANAAT VE ŞÜKRÜN MAHİYETİ
    Ahmet Furkan Demir
    Ahmet Furkan Demir MAZİ
    Şems Polat
    Şems Polat HAKÇA ADİL BİR DÜZEN
    Ercan AKKAR
    Ercan AKKAR EN İYİSİ VALİLERİ HALK SEÇSİN…
    Mustafa Kaplan
    Mustafa Kaplan TABU 16.Bölüm
    Halil Çuhadaroğlu
    Halil Çuhadaroğlu İnsan kendini kaybetti
    Halil Manuş
    Halil Manuş SİZE KALSIN
    Halil Koçakoğlu
    Halil Koçakoğlu EMEK VERMEK
    Mehmet Faraç
    Mehmet Faraç Hizbullah 22 yıl sonra ne yapacak?..
    Hüseyin Acarlar
    Hüseyin Acarlar Bir Ramazan Ayında İrilere masalar (-2-)
    Abdulkadir SELVİ
    Abdulkadir SELVİ Meral Akşener hangi şartla aday olur?
    M. Barış Durak
    M. Barış Durak TÜRKİYE'DE  GENÇLİK
    Hüseyin GÜZEL
    Hüseyin GÜZEL UZAKLAŞTIRMA DEĞİL, UZLAŞMA SAĞLANMALI !      
    Nevzat Bingöl
    Nevzat Bingöl BASKIN SEÇİM NE ZAMAN?
    Mehmet Ali Kulat
    Mehmet Ali Kulat Ağlar Mescid-i Aksa!
    Abdulkadir İKBAL
    Abdulkadir İKBAL Rusya ve Ukranya
    Cengiz ERDİL
    Cengiz ERDİL MADEN BİTİNCE SORUN BİTMİYOR…
    Misafir Kalem
    Misafir Kalem “Çamur at izi kalsın”ın son kurbanı Batuhan Mumcu oldu
    Oğuz Haksever
    Oğuz Haksever “SOLUK MAVİ NOKTA”DA BİR SAVAŞ DAHA…
    Murat Toprak
    Murat Toprak Seçim Kanunları ve Siyasi Partiler Kanunu Değişikliği Üzerine
    Şemsettin Kaya
    Şemsettin Kaya Gazze Erdoğan’ın Yapacağı Bir Ziyaret İle Yeniden Gündeme Gelebilir!
    Celal Çiftçi
    Celal Çiftçi Urfa’da insan canı bu kadar mı ucuz ?
    Dilek Çiftçi
    Dilek Çiftçi Minyeli Abdullah
    Doğan BEKİN
    Doğan BEKİN KIBRIS’TA GİDİŞAT NEREYE DOĞRU
    Bilal BEBE
    Bilal BEBE İSTİHDAM VE Z.A. BEYAZGÜL.
    M. Sıtkı Aloğlu
    M. Sıtkı Aloğlu Öyle vahşi bir kapitalizm ki...
    Selehattin Canbeyli
    Selehattin Canbeyli Sorunların çözümü
    Aziz Ilgazi
    Aziz Ilgazi Eyubbiye’de bir hayvan hastanesi var..
    Nail Kadirhan
    Nail Kadirhan Yetmez ama evet yerine, ağlarım da giderimde
    Şerif Kurtuluş
    Şerif Kurtuluş Sayın Hocam Merhaba;
    Ömer Ağ
    Ömer Ağ YASAL, AMA HELAL Mİ?
    Nureddin KAYA
    Nureddin KAYA GÖÇ VE GÖÇMENLER
    İlyas TONGÜÇ
    İlyas TONGÜÇ 20 TEMMUZ BARIŞ HAREKATI
    Hamza Tavas
    Hamza Tavas Covid-19 Aşısında Şanlıurfa Neden 80. Sırada?
    Aziz İlgazi
    Aziz İlgazi Ticaret savaşlarında galibiyet yoktur
    Halit Açar
    Halit Açar Eşkıyaya Müsamaha Gösterilmez
    Turgay TÜRKER
    Turgay TÜRKER Prof. Dr. Veysel Eroğlu Uyarıyor: “Festival yapacakları yerde su şebekelerini yenilesinler.”
    Salih İlhan
    Salih İlhan Meşhur milyarderin son yazısı
    Mutlu Güneş
    Mutlu Güneş Harran Ovasında yem bereketi!
    Memduh Önay
    Memduh Önay Alman Medyası Alçaksın!
    Mehmet Fethi Göktepe
    Mehmet Fethi Göktepe ÇÜNKÜ BİZ URFALIYDIK
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Şanlıurfa Olay Gazetesi - Urfa Haber
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Şanlıurfa Olay 2021 | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle