Bu dünya fanidir, geçicidir. Dünya için boş şeylerle uğraşmak, din kardeşlerinin kalbini kırmak doğru değildir. Önemli olan ahret hayatını düşünüp günah işlememek ve insanların kalbini kırmamaktır. Hele yalan söylemekten kesinlikle kaçınmak lazımdır. Zira yalan söyleyenden her şey beklenileceği gibi, hiçbir sözüne de inanılmaz. Doğruyu söylese bile. Zaten yalan söyledikleri mutlaka açığa çıkar. Büyüklerimiz; “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” derler. Yani sabah söylediği yalan, Yatsı namazı vaktinde (eninde sonunda) meydana çıkar.
Efendim…
Sohbetimizin konusuyla ilgili sizlere maddeler halinde bilgiler verelim istiyorum..
1- Hiç kimseye şüpheyle yaklaşmamalı. İnsanlara nasıl yaklaşırsak, onlar da bize öyle yaklaşır.
2- Hiç kimseyi incitmemeli. Küfürden sonra en büyük günah kalb kırmaktır. Kâfirin dahi kalbini kırmamalı. İnsanların kalıbıyla yani görünüşüyle değil, kalbiyle meşgul olmalı. Onların kalıbıyla değil, kalbiyle iş görmeli. Muhatabımız kalıp değil, kalb olsun. Müslüman kardeşinin kalbini kıran, Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük günaha girer. Müslüman’ın kalbi, nazargâh-ı ilâhidir, çok dikkat etmelidir.
19- Her sıkıntının, her başarısızlığın, her derdin ilacı, doğru kılınan namaz ve istiğfardır. Allahü Teâlâ günah işleyen bir kulunu başarılı kılmaz.
20- Allahü Teâlâ günah işlemeyenlerden ve günah işlenmeyen yerlerden razıdır. Kendimiz günahtan sakındığımız gibi, arkadaşlarımızı da günahtan korumaya çalışmalıyız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Müslüm Abacıoğlu
Kalb kırmamak, günah işlememek
Muhterem Kardeşlerim…
Bu dünya fanidir, geçicidir. Dünya için boş şeylerle uğraşmak, din kardeşlerinin kalbini kırmak doğru değildir. Önemli olan ahret hayatını düşünüp günah işlememek ve insanların kalbini kırmamaktır. Hele yalan söylemekten kesinlikle kaçınmak lazımdır. Zira yalan söyleyenden her şey beklenileceği gibi, hiçbir sözüne de inanılmaz. Doğruyu söylese bile. Zaten yalan söyledikleri mutlaka açığa çıkar. Büyüklerimiz; “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” derler. Yani sabah söylediği yalan, Yatsı namazı vaktinde (eninde sonunda) meydana çıkar.
Efendim…
Sohbetimizin konusuyla ilgili sizlere maddeler halinde bilgiler verelim istiyorum..
1- Hiç kimseye şüpheyle yaklaşmamalı. İnsanlara nasıl yaklaşırsak, onlar da bize öyle yaklaşır.
2- Hiç kimseyi incitmemeli. Küfürden sonra en büyük günah kalb kırmaktır. Kâfirin dahi kalbini kırmamalı. İnsanların kalıbıyla yani görünüşüyle değil, kalbiyle meşgul olmalı. Onların kalıbıyla değil, kalbiyle iş görmeli. Muhatabımız kalıp değil, kalb olsun. Müslüman kardeşinin kalbini kıran, Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük günaha girer. Müslüman’ın kalbi, nazargâh-ı ilâhidir, çok dikkat etmelidir.
3- Kimseyle tartışmamalı. Münakaşaya girişmek, fayda kapılarını kapatır. Münakaşa dostun dostluğunu giderir, düşmanın düşmanlığını artırır.
4- Maiyetiyle yani emri altındakilerle laubali olmamalı, ciddi ve mert olmalı.
5- Kendisini üstün görmemeli, kibirden, büyüklenmekten sakınmalı.
6- Kısa ve net konuşmalı, işi sürüncemeye bırakmamalı. Hayırlı söz, kısa ve yol gösterici olandır.
7- İşine hâkim olmalı, kâr ve zararın nereden geldiğini bilmeli.
8- Kendisine düşünecek zaman ayırmalı.
9- Hissî davranmamalı ve sabit fikirli olmamalı.
10- Verdiği işin neticesini istemeli ve almalı.
11- Özür dileyenin özrünü kabul etmeli.
12- Kendisini diliyle ve haliyle sevdirmesini bilmeli. Maiyetimiz bizi sevmiyorsa noksanlık bizdedir.
13- Sorulan her suale, kendisinin ve karşısındakinin ahiretini düşünerek cevap vermeli.
14- Her şeyi vaat etmemeli, vaat ettiğini de mutlaka yerine getirmeli.
15- Su-i zan etmemeli, geniş ihtimalle düşünmeli; fakat insanın her an hata yapabileceğini de unutmamalı. Bunun için de, denetimi ihmal etmemelidir.
16- Hüsn-i zan etmeli; ama şeytan ve nefsi unutmamalı.
17- Hıyanete meydan vermemeli, haini affetmemeli.
18- Başarıları Allahü Teâlâ’dan, başarısızlıkları günahlarından bilmeli.
19- Her sıkıntının, her başarısızlığın, her derdin ilacı, doğru kılınan namaz ve istiğfardır. Allahü Teâlâ günah işleyen bir kulunu başarılı kılmaz.
20- Allahü Teâlâ günah işlemeyenlerden ve günah işlenmeyen yerlerden razıdır. Kendimiz günahtan sakındığımız gibi, arkadaşlarımızı da günahtan korumaya çalışmalıyız.