Şayet, bir kitab-ı kebir olan bu kâinat iyi okunabilse,içinde en küçüğünden;en büyüğüne,canlısından;cansızına kadar her imla, her nokta ,her virgül kendi lisan-ı halleriyle Allah'ın varlığına dair bir ikrarı size rapor edeceklerdir...
Bu kitabın neresinden okumaya başlarsanız başlayın sonuç hep aynıdır.
Tefekkür gözlüğünüzü takıp, her sayfayı tek tek çevirdiğinizde;görüp okuduklarınız, size herşeye hükmü geçen sonsuz kudrete sahip olan bir yaratıcının varlığına dair argumanlar sunarak, kendilerine has usluplarıyla,ilgili verileri gözünüzün önüne sereceklerdir.
Bu meyanda örnekler sayılmayacak kadar çoktur.Bir tek çiçeğin bile koca bir bahar mevsimine nasıl delalet ettiği düşünülebilir mesela...
Bu okuma eyleminize bedeninizi de dahil edin isterseniz...
Her azanızın sayısız hücrelerle;o hücreleri inşa eden atomlar tarafından sonsuz İlahi bir güç tarafından nasıl sevk ve idare edildiğini hayret ve büyük bir hayranlıkla izleyin...
Siz gece tatlı uykunuzda iken; içinizdeki o söz konusu azalarınızın harıl harıl işleyişlerinden bihaber olmanız; o yüce yaratıcı hakkında bariz ipuçları vermiyor mu?
Hergün yediğiniz bir yumurtayı düşünün.O Kapalı mekân içinde civcivin nasıl hava alıp beslendiği bir muamma deģil mi?..Zamanı gelince bir İlahi emirle dışarıya avdet etmesinin nasıl bir izahı olabilir .
İçine sığdırılmış çekirdeği,çekirdeğin etrafında dönen elektronları,protonları ve yüksüz nötronları olup ,çıplak gözle müşahedesi mümkün olmayan bir atomdan bile o yaratıcı hakında öğrenilecek çok şey vardır.
Bir nar'ın içinde inci gibi hoş görüntüler arz eden sayısız çoğunluktaki tanelerin muntazam dizilişleri ile ilgili;materyalistlerin nasıl bir cevabı olacaktır doğrusu merak konusu...
Küçücük gövdesinde balla zehiri barındıran arıya;zehirinden panzehir üretilen akrebe,ya bir damla kadar minacık olmasına rağmen içine yerleştirilen tezgâhla ipek dokuyan böceğe ne demeli...
Şimdilik bu kadar diyerek, okuduklarınıza ara verip;oturduğunuz koltuğun hemen yanındaki sehpa üzerinde içmeniz için konulan kahvenizden içebilirsiniz.Hepinize hayırlı günler...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa Kaplan
KÂİNAT DENİLEN KİTAB-I KEBİR
Şayet, bir kitab-ı kebir olan bu kâinat iyi okunabilse,içinde en küçüğünden;en büyüğüne,canlısından;cansızına kadar her imla, her nokta ,her virgül kendi lisan-ı halleriyle Allah'ın varlığına dair bir ikrarı size rapor edeceklerdir...
Bu kitabın neresinden okumaya başlarsanız başlayın sonuç hep aynıdır.
Tefekkür gözlüğünüzü takıp, her sayfayı tek tek çevirdiğinizde;görüp okuduklarınız, size herşeye hükmü geçen sonsuz kudrete sahip olan bir yaratıcının varlığına dair argumanlar sunarak, kendilerine has usluplarıyla,ilgili verileri gözünüzün önüne sereceklerdir.
Bu meyanda örnekler sayılmayacak kadar çoktur.Bir tek çiçeğin bile koca bir bahar mevsimine nasıl delalet ettiği düşünülebilir mesela...
Bu okuma eyleminize bedeninizi de dahil edin isterseniz...
Her azanızın sayısız hücrelerle;o hücreleri inşa eden atomlar tarafından sonsuz İlahi bir güç tarafından nasıl sevk ve idare edildiğini hayret ve büyük bir hayranlıkla izleyin...
Siz gece tatlı uykunuzda iken; içinizdeki o söz konusu azalarınızın harıl harıl işleyişlerinden bihaber olmanız; o yüce yaratıcı hakkında bariz ipuçları vermiyor mu?
Hergün yediğiniz bir yumurtayı düşünün.O Kapalı mekân içinde civcivin nasıl hava alıp beslendiği bir muamma deģil mi?..Zamanı gelince bir İlahi emirle dışarıya avdet etmesinin nasıl bir izahı olabilir .
İçine sığdırılmış çekirdeği,çekirdeğin etrafında dönen elektronları,protonları ve yüksüz nötronları olup ,çıplak gözle müşahedesi mümkün olmayan bir atomdan bile o yaratıcı hakında öğrenilecek çok şey vardır.
Bir nar'ın içinde inci gibi hoş görüntüler arz eden sayısız çoğunluktaki tanelerin muntazam dizilişleri ile ilgili;materyalistlerin nasıl bir cevabı olacaktır doğrusu merak konusu...
Küçücük gövdesinde balla zehiri barındıran arıya;zehirinden panzehir üretilen akrebe,ya bir damla kadar minacık olmasına rağmen içine yerleştirilen tezgâhla ipek dokuyan böceğe ne demeli...
Şimdilik bu kadar diyerek, okuduklarınıza ara verip;oturduğunuz koltuğun hemen yanındaki sehpa üzerinde içmeniz için konulan kahvenizden içebilirsiniz.Hepinize hayırlı günler...