İdarî şekil ve sistemlerle, idarecileri karıştırmamalı. Her sistemde, idarecinin adaletlisi, merhametlisi, şefkatlisi, akıllısı veya zalimi, ahmağı olabilir. Bunlar da bu meziyetlerine göre, sistem ne olursa olsun, milletlerine ve komşularına faydalı veya zararlı olabilir.
Monarşi idarelerin hükümdarlarına, Padişah, Sultan, Halife, Han, Kağan, Hakan, Şah, Hünkâr dendiği gibi, Kral da deniyor. İmparatorluk, kendi topraklarında oturan çeşitli milletleri, egemenliği altında toplayan bir devlet biçimidir. Latince imperare [emretmek, komuta etmek] kökünden gelir.
Padişah, Halife, Sultan iyi kimse ise, onun idaresi de iyidir, kötü ise onun idaresi de kötüdür. Osmanlıda olduğu gibi, Osmanlıdan önce de Halifelik vardı. İyi Halifeler olduğu gibi zâlim Halifeler de oldu. Kötü Halifeler geldi diye Halifelik sistemini suçlamak yanlış olur.
Seçimle iş başına gelen sistemlerde de, iyi insanlar seçilirse, o kimselerin idaresinden halk memnun kalır, kötü insanlar seçilirse, halka zulmeder.
Sultanlık, Halifelik, Şahlık kötülenmez. Başlarındaki Sultan, Halife veya Şah iyi ise idaresi de iyi olur, kötü ise idaresi de kötü olur. İmparator da böyledir. İmparator iyi ise, imparatorluğu da iyidir, imparator kötü ise imparatorluğu da kötüdür. Bizzat imparatorluk sistemine soygun düzeni demek isabetli olmaz.
Devlet mi, millet mi?
Devletle millet, birbirinden ayrı olamaz. Millet olmadan Devlet olmaz. Devlet yoksa millet de yok demektir. Onun için Devlete sahip çıkmak, her Müslüman’ın görevidir. Merhum Enver Abimiz, devleti bir otobüse, hükümetleri de şoföre benzetirdi. “Şoföre kızıp, otobüsün camı kırılmaz, lastiği patlatılmaz, kaportası delinmez. Gücü yeten, otobüsü durdurup, usulüne göre şoförü değiştirir” derdi.
Güçlü Devlet huzur getirir. Devlet zaafa uğradığı zaman, sokağa anarşi hâkim olmaya başlar. Atalarımız boşuna, “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” dememişler. Uzaydaki gezegenlerden biri yörüngesinden çıksa paramparça olacağı gibi, Devlet zaafa uğrar ve yörüngeden çıkarsa, Allah muhafaza etsin, kimin kimi, niçin öldürdüğünün farkına varamayız. Onun için daima devletten, müesses nizamdan ve istikrardan yana olmalı. Devlete, topluma zarar veren çapulculara fırsat vermemelidir.
İslâmiyet; dini, vatanı, mezhebi ve inanışı farklı olanların, canlarını, mallarını ve namuslarını korumayı emreder, bunlara saldırmayı, herhangi bir örgüt kurarak, devlet işlerine karışmayı kesinlikle yasaklar. Allahü Teâlâ devlete yardım etmeyi, fitne çıkarmamayı emreder. (S. Ebediyye)
Türkiye’de her çeşit din kitabı yazmak serbesttir. Müslümanlara bu hürriyeti veren Devlete yardım etmek, her Müslüman’a lazımdır. (İslam Ahlâkı)
İyi insan, herkese iyilik eder. Kimsenin malına, canına, ırzına, namusuna saldırmaz. Devlete, kanunlara karşı gelmez. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, “İslamiyet, kılıçların gölgeleri altındadır” buyurdu. Bunun mânâsı, “İnsanlar, devletin, kanunların idaresi, himayesi altında, rahat yaşarlar. İbadetlerini rahat yaparlar” demektir. Devlet ne kadar kuvvetli olursa, rahat ve huzur da o kadar artar. (Kıyamet ve Âhiret)
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Müslüm Abacıoğlu
İmparatorluk, Devlet, Millet
Muhterem Kardeşlerim…
İdarî şekil ve sistemlerle, idarecileri karıştırmamalı. Her sistemde, idarecinin adaletlisi, merhametlisi, şefkatlisi, akıllısı veya zalimi, ahmağı olabilir. Bunlar da bu meziyetlerine göre, sistem ne olursa olsun, milletlerine ve komşularına faydalı veya zararlı olabilir.
Monarşi idarelerin hükümdarlarına, Padişah, Sultan, Halife, Han, Kağan, Hakan, Şah, Hünkâr dendiği gibi, Kral da deniyor. İmparatorluk, kendi topraklarında oturan çeşitli milletleri, egemenliği altında toplayan bir devlet biçimidir. Latince imperare [emretmek, komuta etmek] kökünden gelir.
Padişah, Halife, Sultan iyi kimse ise, onun idaresi de iyidir, kötü ise onun idaresi de kötüdür. Osmanlıda olduğu gibi, Osmanlıdan önce de Halifelik vardı. İyi Halifeler olduğu gibi zâlim Halifeler de oldu. Kötü Halifeler geldi diye Halifelik sistemini suçlamak yanlış olur.
Seçimle iş başına gelen sistemlerde de, iyi insanlar seçilirse, o kimselerin idaresinden halk memnun kalır, kötü insanlar seçilirse, halka zulmeder.
Sultanlık, Halifelik, Şahlık kötülenmez. Başlarındaki Sultan, Halife veya Şah iyi ise idaresi de iyi olur, kötü ise idaresi de kötü olur. İmparator da böyledir. İmparator iyi ise, imparatorluğu da iyidir, imparator kötü ise imparatorluğu da kötüdür. Bizzat imparatorluk sistemine soygun düzeni demek isabetli olmaz.
Devlet mi, millet mi?
Devletle millet, birbirinden ayrı olamaz. Millet olmadan Devlet olmaz. Devlet yoksa millet de yok demektir. Onun için Devlete sahip çıkmak, her Müslüman’ın görevidir. Merhum Enver Abimiz, devleti bir otobüse, hükümetleri de şoföre benzetirdi. “Şoföre kızıp, otobüsün camı kırılmaz, lastiği patlatılmaz, kaportası delinmez. Gücü yeten, otobüsü durdurup, usulüne göre şoförü değiştirir” derdi.
Güçlü Devlet huzur getirir. Devlet zaafa uğradığı zaman, sokağa anarşi hâkim olmaya başlar. Atalarımız boşuna, “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” dememişler. Uzaydaki gezegenlerden biri yörüngesinden çıksa paramparça olacağı gibi, Devlet zaafa uğrar ve yörüngeden çıkarsa, Allah muhafaza etsin, kimin kimi, niçin öldürdüğünün farkına varamayız. Onun için daima devletten, müesses nizamdan ve istikrardan yana olmalı. Devlete, topluma zarar veren çapulculara fırsat vermemelidir.
İslâmiyet; dini, vatanı, mezhebi ve inanışı farklı olanların, canlarını, mallarını ve namuslarını korumayı emreder, bunlara saldırmayı, herhangi bir örgüt kurarak, devlet işlerine karışmayı kesinlikle yasaklar. Allahü Teâlâ devlete yardım etmeyi, fitne çıkarmamayı emreder. (S. Ebediyye)
Türkiye’de her çeşit din kitabı yazmak serbesttir. Müslümanlara bu hürriyeti veren Devlete yardım etmek, her Müslüman’a lazımdır. (İslam Ahlâkı)
İyi insan, herkese iyilik eder. Kimsenin malına, canına, ırzına, namusuna saldırmaz. Devlete, kanunlara karşı gelmez. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, “İslamiyet, kılıçların gölgeleri altındadır” buyurdu. Bunun mânâsı, “İnsanlar, devletin, kanunların idaresi, himayesi altında, rahat yaşarlar. İbadetlerini rahat yaparlar” demektir. Devlet ne kadar kuvvetli olursa, rahat ve huzur da o kadar artar. (Kıyamet ve Âhiret)
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)