Bu yazımızda da yine sahih kaynaklardan faydalanarak ve ilgili hadis ve ayetlerin kaynaklarını da belirterek dinimizin emirlerini veya yasakladığı şeyleri anlatırken bile sert bir üslup kullanmaktan kaçınmak gerektiğini anlatacağız.
Efendim;
Dinin emirlerini veya yasakladığı şeyleri anlatmaya emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker denir. Yani iyiliği yaymaya, kötülükten sakındırmaya çalışmaktır. Bunları sertlik kullanmadan, en güzel şekilde öğretmeye çalışmak farzdır.
Kur’an-ı Kerim’de mealen buyuruldu ki:
“Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır! Onlarla en güzel şekilde tartış.” [Nahl 125]
Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
“İlim öğretirken sert davranmayın.” [Beyheki]
“Allah yumuşaktır, yumuşaklığı sever ve yumuşak olana verdiğini, sert olana vermez.” [Müslim]
“Şu kimselere Cehennem haram olur. Kibirsiz, yumuşak, cana yakın ve sert olmayan.” [Beyheki]
“Yumuşak huyluluğa dört elle sarıl. Sertlikten uzak dur.” [Buhari]
“Emr-i maruf ve nehy-i münkeri, ancak rıfk ve hilm sahibi fakihler yapar.” [İ.Gazali]
“Allah’tan korkan kırıcı konuşmaz ve öfkesine hakim olur.” [İbni Ebid-dünya]
O halde emr-i maruf yapan, ilmi ile âmil olmalı, sert olmamalı, daima yumuşak olmalıdır.
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
“İsrâ gecesinde, [Miraca çıktığım gece] ateşten makaslarla, dudakları kesilen insanlar gördüm. Kim olduklarını sordum. Onlar da, “İyiliği emreder, kendimiz yapmazdık. Kötülükten nehyeder; fakat kendimiz sakınmazdık” diye cevap verdiler.” [İbni Hibban]
Kâdı zâde Ahmed Efendi buyuruyor ki:
El ile, güç kullanarak emr-i maruf ve nehy-i münker yapmak, yani günah işleyene mani olmak; hükümetin vazifesidir. Söz ile, yazı ile cihad etmek, âlimlerin vazifesidir. Kalb ile dua etmek ise, her müminin vazifesidir.
Günah işleyene tatlı sözle nasihat edilir. Dinlemezse, fitne çıkacak ise edilmez, susulur. Sözü dinlenecek ise, sert söylenir. Kötü söylenmez. (Hindiyye)
Allahu Teâlâ ümmeti Muhammed’i dininin emirlerine uyan ve yaşayan Salih kullarından eylesin. (Âmin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Müslüm Abacıoğlu
Her işimizde sertlikten sakınalım
Muhterem Kardeşlerim…
Bu yazımızda da yine sahih kaynaklardan faydalanarak ve ilgili hadis ve ayetlerin kaynaklarını da belirterek dinimizin emirlerini veya yasakladığı şeyleri anlatırken bile sert bir üslup kullanmaktan kaçınmak gerektiğini anlatacağız.
Efendim;
Dinin emirlerini veya yasakladığı şeyleri anlatmaya emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker denir. Yani iyiliği yaymaya, kötülükten sakındırmaya çalışmaktır. Bunları sertlik kullanmadan, en güzel şekilde öğretmeye çalışmak farzdır.
Kur’an-ı Kerim’de mealen buyuruldu ki:
“Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır! Onlarla en güzel şekilde tartış.” [Nahl 125]
Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
“İlim öğretirken sert davranmayın.” [Beyheki]
“Allah yumuşaktır, yumuşaklığı sever ve yumuşak olana verdiğini, sert olana vermez.” [Müslim]
“Şu kimselere Cehennem haram olur. Kibirsiz, yumuşak, cana yakın ve sert olmayan.” [Beyheki]
“Yumuşak huyluluğa dört elle sarıl. Sertlikten uzak dur.” [Buhari]
“Emr-i maruf ve nehy-i münkeri, ancak rıfk ve hilm sahibi fakihler yapar.” [İ.Gazali]
(Rıfk, yumuşaklık demektir, sertliğin, kaba konuşmanın zıttıdır. Hilm, tatlılıkla söylemek, şefkatle muamele etmek demektir.)
“Allah’tan korkan kırıcı konuşmaz ve öfkesine hakim olur.” [İbni Ebid-dünya]
O halde emr-i maruf yapan, ilmi ile âmil olmalı, sert olmamalı, daima yumuşak olmalıdır.
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
“İsrâ gecesinde, [Miraca çıktığım gece] ateşten makaslarla, dudakları kesilen insanlar gördüm. Kim olduklarını sordum. Onlar da, “İyiliği emreder, kendimiz yapmazdık. Kötülükten nehyeder; fakat kendimiz sakınmazdık” diye cevap verdiler.” [İbni Hibban]
Kâdı zâde Ahmed Efendi buyuruyor ki:
El ile, güç kullanarak emr-i maruf ve nehy-i münker yapmak, yani günah işleyene mani olmak; hükümetin vazifesidir. Söz ile, yazı ile cihad etmek, âlimlerin vazifesidir. Kalb ile dua etmek ise, her müminin vazifesidir.
Günah işleyene tatlı sözle nasihat edilir. Dinlemezse, fitne çıkacak ise edilmez, susulur. Sözü dinlenecek ise, sert söylenir. Kötü söylenmez. (Hindiyye)
Allahu Teâlâ ümmeti Muhammed’i dininin emirlerine uyan ve yaşayan Salih kullarından eylesin. (Âmin)