Ey Kavmim;
17 Nisan 2024, Çarşamba 11:36Ey Kavmim;
Sen ki Allah’ı bilir adını yalanlarına perdeler, adını kullanırsın. Beni hayli hayli kullanırsın.
Ey Kavmim;
Sen ki Allah’ın adını kullandığın gibi kelamını da kullanırsın ve kutsalım der öper ve baş ucuna asar ve okuma zahmetinde bulunmazsın. Okusan anlamadığını söylersin. Anlasan söylediklerine kulak vermezsin. Benim dediklerimi ise hiç dinlemezsin.
Ey Kavmim;
Senin tuttuğun takım hep masum ve hepten haklıdır! Parti büyüklerin masumdur, cemaat liderlerin masumdur. Mürebbi şeyhlerin masumdur. Enternasyonal cinayet gerillaların masumdur. Yusuf haksız olduğu için kuyudadır(!) Yakub"un gözleri kör nedenlerden kör olmuştur(!) Nuh'a inanmayanlar kârlı çıkmıştır(!). Zekerriya direnci boşunadır(!) Salih' i n devesi hiçten gitmiştir. Musa Firavun'la uzlaşsa dünya sorunu bitecektir(!) İsa ne diye çarmıha gerilmiştir(!) Davut ne diye taş atmıştır(!) Muhammed (as) Mekkeliler ile anlaşsa hükümdardı (!) Halbuki senin gibi gemisini yürüten kaptandır dese ne vardı(!)?
Ey Kavmim sen ki peygamberleri beğenmedin beni mi beğeneceksin?
Ey Kavmim sen ki peygamberleri dinlemedin beni mi dinleyeceksin?
Ey Kavmim sen nasıl bir şeysin sana diyeyim mi?
İş adamların ülkeni kalkındırmak için o kadar çalışırlar ki önlerinde iki büklüm arz-u ubudiyet eylersin. Solcuların yurtseverdir, sağcıların vatanperverdir. Sana menfaati dukunacağını düşündüğün her topçu , popçu, hukukçu senin vazgeçilmezindir. Senden olanı sosyal medyada takip eder, beğeni kor yorumlarsın. allame-i cihan olsa senden olmayanı kabullenmezsin.
Bankalar senin için vardır. Finans Kuruluşlarının endeksi halkın için barite çalışıp, kendileri için bir şey istemeyen Darülaceze kuruluşlarındır(!) Faizsiz kuruluşların katılımcı bankaların gusül abdesti aldıkları için masumdur. O kuruluşlara avukatlık yapan hukukçuların sanığın idamına, bilahare soyulmasına sonra dinlenmesine çalışan adalet savaşçılarındır(!) Politikacı sifonunda gezinenler ana sütü kadar helal emekleriyle Veysel Karani evlatları olarak “Nur-ül apak Tekke”nin çorbasını bekleyen hizmetkârlarındır. Belli ki bütün ahlaksızlıkların yegâne nedeni apaçık şeytandır. Senden olan her şey masumdur diğerleri haindir ve şeytanın adamlarıdır.
O halde
Ey Kavmim;
“Euzübillahimeşşeytanirrecim” de Firdevs cennetinde 2.4 yoğunlukta imar düzenlemesi nazım planına uygun yapılmış arsayı kap.!
Bu cennet senindir. Altından ırmaklar akan Adn cenneti senindir. Kâfirler için yaşasın cehennem!
Ey Kavmim sen ki peygamberleri dinlemedin beni mi dinleyeceksin?
Ey Kavmim;
Senin memleketinde Allah tanımı çok demokratiktir. Ne tatlı Allah’ın var ya Allah aşkına Hiçbir şeyden anlamayan ve senin dünya hayatına karışmayan. Yapacağın tek şey onun var olduğunu söylemen! Kâfir olma yeter “Benim dinim kutsaldır” de kurtul. Hiçbir emri yapma ama inkâr etme. Hümanist çığlıklarınla kalbinin temizliğinin ariel şaron pardon arilematikle Bosh makinasında yıkamaya devam et. Bu arada kahrolsun İsrail ama…
Ey kavmim;
Yumurta yiyince kaşıntın tutar, faiz yiyince rahatın bozulmaz, saygın işadamı olursun. Boynu kalın tosuncuk olur; himmetine nail olacaklarının hizmetinde olursun. Taksitli köle olsan ne yazar? Sen böylece hazza ve hıza kavuşursun. Sonuçta bir kere dünyaya gelmişsin o da çok mu? Benimse sana acı sözlerim var. Sana bir himmetim dokunmaz. Himmeti dokunmayanın irapta mahallini okumazsın.
Ah Kavmim ah!!
Ey Kavmim sen ki peygamberleri dinlemedin beni mi dinleyeceksin?
Ey Kavmim;
Başköşelere kurulursun. Faiz emtialarıyla zekâtını verir, hac yapar, umre yapar, ağlarsın. Öksüz yetimlerin anasını ağlattığını bilmezsin. Beni hiç, hiç bilmezsin. Umumhanelerde körpecik ana kuzularına kıyılırken arlanmazsın. Onları arsızlıkla suçlarken, cenabet gezmemenin haramlığından dem vuran haysiyet abidesi pozlarındasın. Nede arsızsın! Aynada sivilcelerinle ilgilenir kendini görmezsin. Senin verdiğin paradan düşen vergiyle ve sarhoşun rakısından imamların maaşı ödenir, kutsal bir katma değer kattığın için erkekliğinle gurur duyar, mazluma erkek, zalime ödlek olursun. Sen çok akıllısın. Bense sana göre psikopata bağlamış işini bilmeyen biriyim. Sen beni anlamazsın.
Ey kavmim;
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Korkarsın kendinden olmayan herkesten. Ve aslında sen kendinden bile korkarsın. Elinin tersiyle şehvetli dünyayı tokatlayanlara kızar, korkaklıkla suçlarsın. Oysa sen çok korkaksın. Korkundan Camiye gidersin. Hazreti İbrahim olsan, sana gönderilen kurbanı sen pazarda satarsın. Hazreti İsa’yı gözünün önünde çarmıha gerseler, sen çarmıhı yüklü fiyata efendilere kakalayamadığın ihale için ağlarsın. Gündüzleri Maria Magdalena’yı ‘fahişe’ diye taşlar, geceleri koynuna girmeye çabalarsın. Zebur’u, Tevrat’ı, İncil’i, Kuran’ı bilirsin. Hazreti Davud için üzülür ama Golyat’ı tutarsın. Tanrıya yakarır ama firavunlara taparsın. Musa Kızıldeniz'i açsa önünde, sen o denizden geçmezsin. Musa’ya; “geç Kızıldeniz’den Firavunu yen gel seninle oluruz” dersin.
Oysa Kavmim tilkinin başına ne gelse kurnazliğından gelir diyen atalarını niye dinlemezsin?
Ey kavmim;
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Dönüp de bakmazsın ölülerine. Etnik ayırımlarla kardeşlerini ayırırken efendilerin, en üstün benim kavgasında Hutu ve Zulu kabile milliyetçiliğinden de iğrenç milliyetçi olduğunu bilmeyen bir yobazsın sen. Her türlü tokadı bastığın evlatlarını aç bırakıp kaçakçı yapar, sonra vahşiden beter yıkar, vurur öldürürsün.
Üstüne Roboski edebiyatını ihmal etmezsin. Ana kuzucuklarını davulla zurnayla yolladığın ocaktan al bayraga teslim alırken attığın sloganlarla Telavive güç verirsin. Bu arada kahrolsun İsrail ama! Köşe yazarların ölülerin üzerinden pirim toplar, adam yerine konur ve sen kasılırsın.
Hazdan olmayacak mahvın. Acıyla karıldı harcın ama acıya da yabancısın. Ağıtları sen yakarsın ama kendi kulakların duymaz kendi ağıdını... Bir koyun sürüsünden çalar gibi çalarlar insanlarını ve sen bir koyun sürüsü gibi bakarsın çalınanlarına.
Ey kavmim;
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin. Sana yapılmadıkça işkenceye karşı çıkmazsın. Senin bedenine dokunmadıkça hiçbir acıyı duymazsın. Örümcek olsan mağarayı örmezsin. Sevgililer sevgilisi Resul-ı Zişan Hazreti Muhammed için mevlit kandilinde camiye koşarsın, kutlu doğum haftasında gül dağıtırsın. Ama saklandığı mağaraya bir ağ örmezsin. Sen ne takva numarası çeken ayaksın. Her koyun gibi kendi bacağından asılır, her koyun gibi tek başına melersin. Hazreti Hüseyin’in mübarek başı için ağlarsın. Muharrem de aşure olur dağılırsın. Mersiyeler ağıtlar olur akarsın. Gel gör ki mübarek başını alan Yezidin yanında durur, alkışlarsın. Muaviye’ye kızar ama ayaklanmazsın. Hazreti Ömer’i bıçaklayan ele sen bıçak olursun. "Adaletin bu mu dünya" türküsünü de dilinden düşürmezsin. Ali için mızrabın teline yanık türkülerin düşer, Ali’nin yaşamadığı bir dini Ali dini yapar bir hançerde sen sokarsın.
Ey kavmim;
Sen ki peygamberlerinin dediklerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Kadınlarının yaşmaklarına el uzattı diye Fransız gâvuruyla savaşa tutuşur, sonra başını örttü diye kızlarını okutmazsın. Dekolte medeniyet ölçün olur. Ne kadar transparansa o kadar cemiyet hayatının munis müdavimi saygın hanımefendisi yaparsın. Açıldıkça ve dahi saçıldıkça medeni çağdaş olurlar medeniyetin kara bahçesinde anaların. Bir karanlığa kızarken girdikleri karanlığın karanlığından bihaber methiyeler dizerler özgür köleliklerine. O zaman esas siyah giyer, kederle solar tenleri ama onları görmezsin.
Ey kavmim;
Sen ki peygamberlerinin dediklerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin
Her kuytulukta bir çocuğun vurulur, tinerci yaparsın ana kuzucuklarını, sokak çocuğu yapar aldırmazsın. Yo hayır aldırırsın. Rotary kulübünün çark amblemlerinin eşliğinde adlarına düzenlenen balolarına malzeme yapar, merhamet tüccarlığınla basına pozlar verirsin en şık giyinen mason evlatlarınla. Merhamet dilenir, şefkat dilenir, para dilenirsin. Ve nefret edersin dilencilerden. Utancı bilir ama utanmazsın.
Ah Kavmim;
Sen ki peygamberlerinin dediklerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Kasırgalar ortasında kanat çırpan kuşların tükendi, bitti, bilesin. Yeniden Zümrüdü Anka sayhası çeken Simurgların dilinde tek cümle bir aforizma "Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz" !!!
“Hırsız cenazelerine bine bine” her türlü çaldıklarınla, günahlarınla, Haristen miras hırsınla yorgun olan sen! kavgalarla, düşmanlıklarla, kızgınlıklarla yorgun olan sensin ey Kavmim!
Bencilliklerinle çatılıp alınmış sinirlerinden sonra çürük bir beden olarak diri bir mevta yorgunu olan sensin.
Ah Kavmim ah!!!
Sen ki peygamberlerinin dediklerini bile dinlemedin. Ben ne diyebilirim ki? “Desem tesiri yok! Demesem öldüm!” " desem öldürürler denesem öldüm. " A be Yunus söyleme derler . A ben öleyim mi söylemeyince?"
**
Halil Cibran' a saygı makamında
Hüseyin Acarlar
Mavera kitabndan 2012
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum